Kayıtlar

Geçmişle gelecek “Araf” arasında

Resim
Geçmişle gelecek “Araf” arasında Hiç bir gemi kalmaz sonsuza dek açık denizlerde..... İnsan sanır ki, “ ufuk çizgisine takıldığı gibi bakışları” hep var olacak bu  görüntü ve ben  hep bakar olacağım bu  yaşama. Değil  “bir hırka, bir kavuk”  böyle de bakmamalıyız yaşama. Ançak, ne yaparsak yapalım, yaşamı açık denizlerin güçlü dalgalarının arasında bir küvvet rotasından çekip getirecek bu limana...  Geçmiş hepten trajedi değil ançak,  geçmişin içinde insanlığın saadet yılları diye anılacak yaşanılmış bir öykü var mı bilmiyorum, ben öyle bir öykü okumadım.  Gerçi,  “yaşanılmış anlarımız  var ki  bir anı bir ömre bedel” diye ifade edilen anlar da yok değil, vardır.  Bunun yanında; İnsan; zor ve ağır koşullar için yaratılmış...  Bu doğru.  Ama, artık bu Afrika kökenli siyahi insanların trajedisi de bitmeli değil mi!  İnsan sırf teninin renginden dolayı yüzyıllarca zulme maruz bırakılmaları ne anlaşılır ne de kabul edilebilir bir durum.  Tanrı siyahilere haksızlık etmiş olamaz!  Beyazların

Kişisel ve kurumsal yetkinlik

Resim
Kişisel ve kurumsal yetkinlik “Zaman eylemle başlar, eylemsiz zaman tanımsızdır”... Yazmak çok güzel ancak, okumak öğrenmek daha da güzel... Bizim gençlerle söyleşi yaparken  onlar,  deniz, kum, güneş ve yeni memleketler, kentler ve ülkelerden söz ediyorlar , tatile gitmekten, eğlenmekten, gezmekten söz ediyorlar.... Haklılar da.  Sen ne düşünüyorsun dediklerinde.  Ben de  seyahat etmek gezmek istiyorum ya da seyahat ediyorum ancak, sizin talep ettiğiniz gibi değil; İnsana, çevreye seyahat ediyorum, en güzel seyahat insandan insanadır diyorum.  Resim: Kapadokya’da çevre bilincinin gelişmediği bir bölge görseli Onlar bunun masrafsız olduğunu söylüyorlar...  Bu hafta sonu biraz seyahat ettim.  Kapadokya Çavuşin  Köyü’nden  yaklaşık yarım asırlık Turizm sektöründe işletmecilik ve Turist Rehberliği  yapan bir Aileyle tanıştım...  - Aile yaklaşık kırk yıldır Butik Otel işletmeciliği yapıyor.  - Ben kısaca sordum, bir baba ve iki oğul anlattılar ama en çok da baba, konuştu.  - Nekadar

Ayasofya ibadete açılsın mı?

Resim
Ayasofya ibadete açılsın mı? 1935 yılında Ayasofya’nın  müzeye çevrilmesi kararının ardından bunca zaman geçtikten sonra Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması siyasetin gündemine taşındı. Ayasofya'nın ibadete açılması siyasetin ana konusu olmalı mı? Aslında olmamalı, Ayasofya’nın ibadete açılması siyasetin değil toplumun dini taleplerini karşılayan  Diyanet kurumunun alanına girmeli. Ançak, siyaset toplumu bağlayan her talebi karşılamaktan besleniyor olmasından olmalı ki, siyasetin ana konusuna girmiş olmalı.  Diğer yanda, Ayasofya bir mabettir ve mabetler Tanrı adına yapılmış Tapınaklardır. Ve her yapı amacına yönelik kullanılmalıdır ki, özellikle de mabetler. Durum böyle olunca, geçmiş de olsun günümüzde olsun toplumun talepleri doğrultusunda bazı özel durumlar teşekkül ettiğinde,  çoğu şeyin amacının dışında kullanıldığına da tanık olmaktayız.  Ayasofya’nın mülkiyet hakkı Türk milletine aittir ve millet, günün gerektirdiği konjonktürde inisiyatif alma hakkına sahiptir.  Ayasofya

Toplumlardaki demokrasi çıkmazı

Resim
"27 Mayıs 1960 " demokrasinin kara günü" anısına" Toplumlardaki  demokrasi çıkmazı Demokrasi  bir   toplumda korunup gelişebilmesi için  o toplumda uzlaşı kültürünün yaratılması, fikri özgürlüklerin karşılıklı teminat altına alınması  ve politik hoşgörünün  halk tabanında yaygınlaşmasını  sağlamakla mümkündür.  Devamında sürdürülebilir demokrasilerin bir başka ön  koşuluysa, demokratik yönetimlerde  millî iradenin çoğunluk tercihiyle temsiliyet kazanmış bir siyasi partinin çoğunluğun tercihini, mutlak irade olarak kullanmamasından geçmektedir.  Demokrasi, güçten değil, gücü temsil eden  kuvvetlerin  dengelenmesinden  ( yurttaşın da hukuk dışı dokunulmazlığı) beslenir.  Ancak bu bağımsız denge ve denetime açık sorgulanabilir bir kuvvetler ayrılığı olarak  kabul edilmelidir. Aksi durumda bu koşulların sağlanmadığı yönetimlerde  demokrasiden söz edilemez. Siyasi partilerin varlığı ve o ülkede  seçimlerin yapılıyor olması  o  toplumun demokratik toplum olduğu anlamına g

ŞEHİR HABER - ANALİZ

Resim
Bugün sizi objektiflerin dahi çocuğu Behçet Alkan ile tanıştıracağım.  Behçet Alkan Anadolu Ajansı'nın Nevşehir muhabiri olarak görev yapmaktadır. Afganistan, Arakan, Somali ve Kazakistan’da haber ve belgesel çekimleri yapmış ve yakın geçmişte Suriye’nin Kuzeyinde yürütülen  Afrin ve Zeytindalı gibi Askeri operasyonlarında AA’nın savaş muhabiri olarak çatışma bölgesinde  görev yapmıştır.  Barış Pınarı operasyonu'nda Behçet Alkan'ın objektifine yansıyan kareler “Mehmetçik çocukların yüzünü güldürdü” başlığıyla AA'nın düzenlediği yarışmada yılın fotoğrafı seçilerek birincilik ödülü almıştır. Bu fotoğraf aynı zamanda Türkiye’de Barış Pınarı operasyonu’nun simgesi olarak da kabul edilmiştir.  Yine Suriye’nin Halep kentinde yaptığı bir haber TBMM de düzenlenen törenle Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından ödüllendirildi.  Ayrıca, Behçet Alkan savaş muhabirliğinin yanında Kapadokya’nın bir nevi kültür elçiliğini de yapmakta; fotoğraflarıyla Kapadokyamızın dünyaya

Büyük Amerikan Rüyası

Resim
BÜYÜK AMERİKAN RÜYASI Dünyamız coğrafik anlamda  fiziki yapısını koruyor olsada  siyasi haritası politik yapısı sürekli değişime açık ve teknoloji hızıyla paralel değişkenlik göstermektedir.  Teknolojinin yarattığı hız  ve buna bağlı gelişen  iletişim araçları zamanı genişleterek işi ve eylemi  artırmakta, yaşamı daha görece kılmaktadır.  İletişim araçları sosyal medya ve diğer kanallar Kıta'ları çoğrafyalara engellenemez hızla birbirine yakınlaştırıp, kültürleri iç içe  geçirerek dünyamızda  evrensel kültürün gelişmesine inanılmaz katkı sağlamaktadır.. Böyle olunca toplumlar, uluslar açık politikalar geliştirmek  durumunda kalıyor, gizlilik ve istihbarat ünitelerinin alanı daralarak uluslar şeffaflaşmak durumunda kalıyor.  Devletler arası diplomasi ve kırmızı telefonun yerini, Twitter, Facebook gibi sosyal medya  paylaşım araçları almakta.  Devlet başkanları bütün politik söylemlerini Twitter üzerinden yapmakta.  (Ayrıca Twitter, Facebook gibi sosyal medya araçları dünyada evrense

Biz Büyük Türkiye'yiz

Resim
Biz Büyük Türkiye'yiz! Bu hafta gündeme damgasını vuran bir çok hadise gelişti.. Geçtiğimiz hafta, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa etti.  Soylu'nun istifa talebi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geri çevrildi.   AKP'nin büyük çoğunluğu "partili" Soylu'ya  istifasını geri çekmesine yönelik çağrıda bulundu  hatta, sosyal medyada bu yönlü trend topic oluştu. Bu hafta ise Diyanet İşleri Başkanı'nın Cuma Hutbesi gündemin ön sırasındaydı.. Acaba ben bu gündeme konu olan gelişmeleri mi yorumlayayım? Yoksa, asıl konu başlığım olan "Biz Büyük Türkiye'yiz"  değerlendirmemi mi  yapayım? Gündem konusuna iki kelam edip, ardından asıl konuya geçmek istiyorum.. İçişleri Bakanımız Soylu; istifa gerekcesini kendisi  açıkladı  ancak, detaylandırmadı. Soylu görevine döndükten sonra, ilerleyen süreçte pasif\medyatik durumunu manidar buldum. Soylu cephesinden bir  kırgınlık\kırılma olabilir ama ilerleyen süreçte eğer telafi edilmezse gün