Beylik düşüncesi bilinciyle büyük devlet olunmaz

Beylik düşüncesi bilinciyle büyük devlet olunmaz

Mayis 7.2024 Salı

Türkiye/ Kapadokya 

İbrahim selvi 



Bakkal bilinciyle kurumsal şirket gelistirilemez.



Osmanlı,  Fetih ruhundan Beylik bilincinden  çıkıp kurumsal devlet burokrasisine  ulaşamamış.

Dişı Osmanlı İmparatorluğu ici Osman ogulları Beyliği.



Cumhuriyet'te aynı, kurtuluş ve kuruluş bilinçinden çıkıp imar,iskan, kent planlama, bilim, kuralçılık, hukuk gibi daha..pek çok kurumsal devlet kimligi kazandirılaçak burokratik yapınin daireleri olusturulmuş olsada.

Bu Bakanlik ve ilgili daireleri kendi alanlarinda karar verebilirlik,  özlük kimligini gelistirememiş.


Görev var yetki yok, yetki var görev yok.

Protokolden öteye geçememiş.

Bugün Vilayetlerde Valiliğe yaptirim izni Merkezi Hükumet tarafindan herhangi bir emir genelge verilmeden.



Vali bulundugu Vilayette protokol Valisi olarak olanları seyretmek durumunda kalmakta.


Bu duruma onlarca örnek verebiliriz.


Erzincan Eriç toprak kayması vakıasında;

Ankara'daki Bakanlığın şantiye  denetimi ile ne ilgisi var.

Eğer Erıç'teki kum tepesini Bakanlık denetleyeçekse Vali'nin Erzincan'da ne işi var.

Ama sistem  Vali'nin elini kolunu baglayip Mülki Amir sıfatı ve makami vererek sen Vilayet'te otur diyor.



Neden, çünkü yukarıda Bey, Beylik var.

Bakanlik da aynı, Bakan'da Bey'in gözünün içine bakiyor.


Bu durumu sadece ( Ak Parti için güncel anlamayalim) çünkü biz yazılan ve konuşulanlarin ne kadar dogru bilimsel olduğuna yanliş/dogru bakmak yerine benim düşünceme uyuyor mu/ uymuyor mu.

Uymuyorsa,   muhalif, karşı taraf ( yok mu bu adamı susturacak kimse) mantığı hemen kendini gösteriyor,  (linç bilinçi, ilkel beyin)


Ya da Vali bir konuya kararli bir şekilde mudahil olaçak olursa 2 dakika sonra Bakan arıyor, geri çekil.


Yani Cumhuriyet'te Osmanlı'nın devamı olarak Beylik, kurtuluş ve  kuruluş bilinçinden çıkıp kurumsal devlet kimligi kazanamamıştır.


Bundandır ki; 


"Her gün Anayasa yapmak istiyoruz.

Beylik,  yeni kurulan, kurulmuş  devlet misin ki,  her gün  Anayasa yapmakla  ne işin var.

Anayasayla bir devlet kurulur, kuruluş Anayasası da  3,5 maddeyi geçmez. 


Devlet, Yasamanın (Meclis) yaptığı yasa, kanun ve yönetmenlikler ile yönetilir."


Herşey FETİH'ten Kuruluştan sonra başlar.

Büyük Savaş Fetih değildir, Fetih'ten sonrasıdır.

Bir markaya, şirkete çökmekle sahib olunup gerçekçi bir yönetim ya da sürdürülebilir marka olusturulamaz.

Birşey yapıp edeceksen, bildiğin hakim oldugun, olacağın şeyler olaçak.

O işin mantığını felsefesini kavrayaçak, olaya hakim olacak ve bir sisteme kavusturacaksın ki bu da sürdürülebilir olsun.


Fethettiğin İstanbul'un 600 yildır sadece mazgalını, deranajını yapamıyorsun.

Her gelen kente çöküyor.



Birey, toplum ve halk olarak kendimiz yapacağız yapılan işin mantığını öğreneceğiz. Uzun vadeli planlarımız olaçak.

Bana bir tane kentin ya da Bakanlığın uzun vadeli planlamasından söz edin.


Ak Parti Hükümeti 50, 100 yil içinde planlanması gereken Köprü, Tünel, Hastane onlarca, yüzlerce eser niteligindeki yapisal yatırımları 10 yıl içinde yaptı.

Sonuç, bir yıl önce bir lira olan emtia ürün 20, 30 lira oldu.

Halk, toplum ekonomik krizin ağır maddi, manevi   handikaplarına maruz bırakildı.


Daha ilerisi toplumda korku, panik, yarin endişesi ve çinnet durumları gibi toplumsal şiddet ve çinnet vakaları artı.

Ev kiraları, ev sahibi olan insanlari korkutuyor, kiracı ne yapsın.


Günümüzde parasızlık, esaretten, kölelikten çok daha ağır şartlar içermekte.


Ama bunu harman yerine giren insan anlamaz, anlatamazsın, ardına bakmaz.


Lafı uzatmak, sözü nezaket olçülerinden çıkartabilir.

insan,  bazen yazmayı kenara bırak, düşünmek ve doğru tanımlar gelistirmekten çekiniyor.


Çünkü haklı olarak bazı çevreleri rahatsız edebilir.

Sonra, sen ya da ben inandığım değerler üzerinden düşünüyorum, karşı tarafta da  kendi değerleri üzerinden düşünüp tanım gelistiriyor.


Güç olan da insanlarin değer atfedip aidiyyet kabul ettikleri şeyleri değiştirmek, mümkun değil özellikle bizim  toplumumuzda.



Başkan Belediyeye Yiğen, Baldız, Eniste hemen yerleştiriyor.


Sen 5 yıllığına yönetmek için mi  secildin yoksa Belediyeye çöktün mü?

Bu konuya bahis Bursa Belediyesi haberlerde yer aldı takip etmissinizdir.

Diğer Belediyelerde de durum bundan farklı değil.

Belediyelerin denetimsiz borclanma vakıalarına  hiç değinmeyelim.

Merkezi Hükumet anlamındada öyle.


Abdulkadir Aksu gecmis dönem Bakanlik yapmiş 80'ini aşmış adam yakın zamana kadar  Banka yönetim kurulunda görevlendirilmiş.



Belediyeylere çöküp eş,dost, kuzen, yiğen Aile şirketine dönüştürmek aynı, beylik bilincinin tezahürü,  kurumsallıktan uzak.



MATEMATİK

Ahmak gibi matematiği ezberleyip ki, matematik ezberlenmez, mantığı öğrenilir. 

Bize de matematik  formullerini ezberletirler ki;

Mataematigin mantığı, KURALCILIKTIR.


MATEMATİK KURALLA BAŞLAR KURALLAR İLE  DEVAM EDER.

bir sayı varsa sonuçta o sayı gözûkeçek, bir sayı eksiltilirse. Sonuçu eşit çıkarman  o sayıyı var kabul etmen mümkün değil.


Matamatik kuralcılık demektir.

Nerede toplumumuzda kural, kuralcılık.


Matematiğin 💯yıldır mantığını kavrayamamış toplum.

Lise müfredatında İntegral konusu matematikten konu olarak kaldırılmasın istiyoruz. 

Sana  Diferansiyel Geometri  öğretsek ne anlıyorsun,  vardığın yere çöküyor sahipleniyorsun, kolluk güçünün kararı, uygulaması olmasa beyliğini hemen ilan edersin.

Güzel toplumum sen önce matematiğin mantığını bir öğren, yaşamında tatbik et,  (kuralcılık).

Kurallara uy ki, senin ilköğrenim okudugunu ilkokul matematigi bildigini kabul edelim.

İbrahim selvi 

kapadokyapost@gmail.com

İbrahim Selvi  kimdir

1964  yılında  Nevşehir'in Gülşehir İlçesinde doğdu 1982 yılında  Gülşehir Lisesi'nde mezun olduktan sonra   yüksek öğrenime devam etmedi.

Girişimciliğe  yönelerek  Antalya'da ticaret yaparak iş hatına  başladı.  


Evli  ve iki çocuk babası.

Kişisel  araştırmalarını yazıma dönüştürerek yazım hayatına  anatoliaibrahim.blogspot.com  denemeler  yazarak başladı. 

Yerel gazetelerde köşe yazarlığı yaptı.


Turizim ve Kültürel Varlıkları Derneği, Vakıf hizmetleri,  Spor  Kulübü gibi  Sivil Toplum Örgütleri'nin  yönetiminde yer aldı.

Bir dönem Amerikan Basınını takip ederek  Amerikan  ekolünü anlamaya çalıştı. 


Özgür blog yazarı. 

Kapadokya post köşe yazarı,   çeşitli medya  ve sosyal platformlarda Türkiye'nin siyasi, sosyal, kültürel gelişimi ve kentleşme gibi konularda araştırmalar yapmakta  ve bu yönlü  haber, yorum ve makaleler yayımlamaktadır. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

TURİZM MERKEZLERİMİZ VE FİYAT POLİTİKAMIZ

GÜLŞEHİR KİTAP FUARININ ARDINDAN