Kayıtlar

Şubat 3, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İş Bankası

İş Bankası İş Bankası 1924 yılında Sevgili M. Kemal  Atatürk tarafından kurulmuştur.  İş Bankası,  Yeni kurulan Cumhuriyette özel müteşebbisin, girişimciliğin önünü açmak  için kusursuz bir yatırımdır.  Kurulduğu günden bu yana her zaman Türk özel müteşebbisine ilham kaynağı olmuştur.  İş Bankası kurulduğundan bu yana adeta özel girişimciliğin üniversitesi  kabul edilmiştir. Hangi açıdan bakarsanız bakın İş Bankası,  gerçekten Türk Milletinin yüz akıdır.. Bankanın  gelirleri hiç bir dönem de istismar edilmemiş. Ülkenin ekonomik buhran dönemlerinde de hiç bir zaman finansal ihtiyaç hissetmemiş ve daha önemlisi Türk toplumunun, mudilerinin güvenini sarsacak hiç bir düşünce, eylem ve yanlış anlamalara neden olacak finansal politikalara yer vermemiştir.  Şimdi,  Türk milletinin yüzakı, göznuru özel müteşebbis kurumu devletin hazinesine arpalık yapılmak istenmekte.  Elbette, devletin hazinesi, devletin güç kazanacağı, devlete güç kazandıracak hiç bir şey devlet, v

İbrahim Selvi’yle sorgulayan röportaj

Resim
İbrahim Selvi’yle sorgulayan röportaj  Bu hafta gazetemiz yazarlarından İbrahim Selvi’yle yararlı olacağına inandığımız bir röportaj gerçekleştirdik. Gündeme dair sorular yönelttik  sayın  Selvi’de cevapladı.   Sayın Selvi, röportajımıza yüksek popülariteye ulaşan  yakın siyasi tarihe dönüşmekte olan Ak Parti  iktidarını, nasıl değerlendirirsiniz, bu hareket Türk siyasi hayatına nasıl kazanıldı  diye sorarak başlayalım.. İkinci soruyu cevaplayarak  başlayalım çünkü,  bir doğuş var, varlık kazanan siyasal bir hareket politik bir süreçe yönelik ivme kazandırılmış.  Her doğumun bir kuluçka, gebelik dönemi vardır. Bu planlı da olabilir.  Plansız da ancak, toplumda yaşanılan  popülist veya politik  reel zorunluluk  “ etki, tepki veya bir eylemin başlangıcı bir başka planlı plansız öngörülemeyen eylemin başlangıç ivmesinin enerjisini yaratır." Bu hep böyle olur.  Ak  Parti öncesinde oluşan  siyasi yelpazede de öyle olmuştur.  Bir önceki siyasal süreç  toplum da, bir

Siyasetin politik söylemi beka..

Siyasetin politik söylemi beka.. Devlet Bahçeli  son günler de beka söylemini dilinden hiç eksik etmiyor.. Merak ediyoruz doğrusu bu nasıl bir beka? Ülkenin varlık bekası mı? Devletin varlık bekası mı? Milletin birlik ve bütünlüğünün bekası mı? Yoksa iktidar ya da Cumhur  ittifak-ı bekası mı? Bahçeli diyorsa illa vardır bir hikmeti, böyle okumak gerek.  Beka mevzusunu Bahçeli ne manada, ne anlamda kullanıyor, neyi ima etmek istiyor bilemem.. Ancak, ben bir milletin beka sorunu ile karşılaşma nedenlerini.. Toplum da ne gibi durumlar yaşanılmaya başlanır ve siyaset ne tür politikalar üretmeye yönelirse .. Milletin beka sorunu ile yüzleşmek durumunda kalacağını geçmişe bakarak öngörü kazanmaya çalıştım.. Doğrusu Türk’ler biraz da şanslı.. Allah, Türklere Anadolu’yu miras vermiş veya yurt kılmış. O, yetmemiş Doğu roma İmparatorluk Tahtına varis kılmış.  Balkanlar’a açılmayı saymayalım.. Ama ne yazık ki, Türkler ne Anadolu’da ve de ne de varisi ol