Kayıtlar

Ekim 29, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İktisadi eylemler

          İktisadi eylemler;  para politikası, gelişmiş  ekonomik veriler, istihdamın yüksek seviyede tutulması, beklenilen milli büyümeyi kalkınmayı sağlamak. Bütün bunları gerçekleştirmek için de dengeli tutarlı siyasi kararlılık da göz ardı edilemez. Geçen gün, Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar ;''500 yıldır topraklarımızda bilim üretemiyoruz'' dedi. Uzun zamandır ifade etmek gereği bile duymadığımız  insanımız milletimiz için hayati bir konuya dikkat çekmiş oldu. Kendisine bu vesileyle sonsuz teşekkür ederimTürk milletine kazandırdıklarından dolayı da. Aslında,başarıya okadar susamışız ki sayın Sancar'ın almış olduğu ödülü; Cumhuriyetimize, Kemal Atatatürk`e atfetmiş olması da,  ihtiyaç duyduğumuz milli birliğimiz açısından ifade edilemez yücelikte. Temenni ederim ki başarıları daim olur ve bu başlangıcın devamını, milletimizin diğer bilim insanları da katılır.           Ülkemizde:iktisat, finans, siyasi ve diğer bilim alanlarında siyasette kuram

DUYGUYLA DÜŞÜNÜR ŞİİRLE YÖNETİRİZ

           Millet olarak geçmişten geleceğe, vazgeçilmezlerimizin arasında en büyük yeri şiir alır desek yanılmış olmayız. Toplum olarak, yaşama, hayata, doğaya duygusal bakarız. Görüp tanıklık ettiğimiz bir çok objeyi,  yoğun duygularımiz  ile harmanlayıp konu ile düşüncelerimizi de şiir ile ifade etmeye çalışırız. Bizde şiir yazmayan, şiirsel düşünmeyen olmaz.Eğitim öğrenim sürecimizde de Üstat, Hocam, Pirim, Şeyhim diye tanımladığımız birikimlerinden yararlandığımız insanların çoğunluğu şair, ozan olmakla birlikte, felsefi düşünsel yönü gelişmiş üstatlarımız da fikirlerini, ya şiirle veya şiirsel bir üslup ile anlatmış, yazmış ifade etmiştir. Şiirin toplumumuzda bu yönlü gelişmesine ne sebeb olmuş, toplum olarak nasıl bu yönümüz derinleşip kökleşmiş doğrusu araştırıp irdelemeye değer olsa gerek. Ancak, şöyle bir şey varki..düşünmek ve düşüncelerin ifade edilmesi, tanımların anlaşılır olması, geçmişte de günümüzde de izine tabi olduğu kacınılmaz. Unutmayınız ki, toplumda yaşıyan in

YÜKSEK GÜVENLİK

          Toplumlar, milletler, ülkeler şimdiye kadar hiç olmadığı seviyede ve de zorunlulukta birbirlerine yakın ve iç içeler. Ne tür gerekçe ile olursa olsun, ulusların ikili münasebetleri, diplamatik  ilişkilerini  askıya alması, ötelenmesi  söz konusu olamaz.  Yaşadığımız çağın paradikması  beraber, birlikte hata omuz omuza olmamız ihtiyacını gerekli kılmaktadır. Bu düşünceyi destekleyen, uluslar arası cıkarlar, siyasi ve ticari realite, turizm, terörle mücadele, evrensel demokratik değerler, insanların doğuştan kazandıkları olarak ifade edilen  bireysel özgürlükler. Yukarıda  ileri sürdüğümüz gerekceler, birlikte ve beraber olmamızı zorunlu kılmaktadır.  İrticalen ifade etmeye çalıştığım gerekceler. Barişcıl medeni, uygar dünya ile consept oluşturduğumuz düşünceye sahipsek, böyle düşünmemiz vazgecilmez. Eğer, İran, Kuzey Kore ve benzeri ülkelerin argümanları ile dünyaya bakarsak ki  -tabi bu durum bizim için standart dışı- ozaman, medeni dünyanın dışına cıkmak gibi bir durum ile