Kayıtlar

Ocak 7, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GEÇİŞ DÖNEMİ POLİTİKALARI

Yıllar var ki Türkiye,  kalıcı uzun vadeli, istikrarlı geleceği üzerine inşa edebileceği kalıcı politika belirleyememiş, köklü bir düşünce milli ülkü ve milli dava diyalektik  kazanamamış; bu ülküyü kazansa, edinse bile anlatıp izah edememiş, anladım özümsedim diyen kesim de görüldüğü kadarı ile yüzeysel ezber yapmış. Türkiye hep savrulmuş kendi öz kütlesini oluşturup çekim güçü yaratmak veya istikrarlı bir eksende istikamet kazanmak yerine, çevre güçlerin çekim güçünden etkilenerek tam bir eksen değişikliği yapmasa da konumunda değer yaratma fırsatı yaratamamış, istikrardan yoksun kalmış  savrulmuş. Kimi zaman siyasi ideolojilerin kimi zaman askeri darbeler, vesayet etkileri ve bu böyle devam edip gelmiş  günümüze kadar . Bugün sivil iradenin kendi açısından sert, kararlı vaz geçilmez tehditkar politikalarıyla karşı karşıyayız. ''   Tren`den inenler bizden değildir ve bizim politikalarımıza mudahil olma selahiyetleri  yoktur.''  Sayın Gül`e  Kayseri ziyaretlerinde

ESKİ DÜŞÜNÇE İLE YENİ FİKİRLER ÜRETİLMEZ

Bilginin gösterdiği verilerle düşünmek ve inanç oluşturmak taraf olmak, karşıt olmak yerine daha çok duygu ve hislerimiz beraberinde çoğu gerçeği yansıtmayan bilgi kirliliğinde edinilen   yalan yanlış menkibe ve  dedikodudan ibaret asılsız söylemlere inanıyor bel bağlıyor, bağlanıyoruz.  Beleğimiz düşünce  kalıplarımız yaşadığımız çağımızla uygunluk  göstermiyor,  Orta çağın prototipini aratmayan insan modeli ortaya çıkıyor. Ünüversite de öğretim görevlisi akıl ve izanla açıklanmıyan beyanatta buluna bildiği gibi, siyasetin popülist yatırımları da her şeyin seviyesini düşürüyor. Bugün orta öğretim ve ünüversitelerimizin seviyesi ortada. Her İle ünüversite yaptığımız gibi her İlçeye de Yüksek okul yapmanın mantığı her şeyi ortaya koyuyor. Politikanın iletişim lisanı okadar dikkat çekiçi ki; birisi vurunca oturtuyor bir diğeri baçaklarını kırıyor. Kimin ne söylediği sözünün nereye vardığı belli değil. Doğru ya insanlar sokakta kovboyculuk oynarken, yukarıdakilerin de bu kadarcık söy