İktisadi eylemler



          İktisadi eylemler;  para politikası, gelişmiş  ekonomik veriler, istihdamın yüksek seviyede tutulması, beklenilen milli büyümeyi kalkınmayı sağlamak. Bütün bunları gerçekleştirmek için de dengeli tutarlı siyasi kararlılık da göz ardı edilemez. Geçen gün, Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar ;''500 yıldır topraklarımızda bilim üretemiyoruz'' dedi. Uzun zamandır ifade etmek gereği bile duymadığımız  insanımız milletimiz için hayati bir konuya dikkat çekmiş oldu. Kendisine bu vesileyle sonsuz teşekkür ederimTürk milletine kazandırdıklarından dolayı da. Aslında,başarıya okadar susamışız ki sayın Sancar'ın almış olduğu ödülü; Cumhuriyetimize, Kemal Atatatürk`e atfetmiş olması da,  ihtiyaç duyduğumuz milli birliğimiz açısından ifade edilemez yücelikte. Temenni ederim ki başarıları daim olur ve bu başlangıcın devamını, milletimizin diğer bilim insanları da katılır.

          Ülkemizde:iktisat, finans, siyasi ve diğer bilim alanlarında siyasette kuramcı yok. Marks yok, Weber yok, Keynes yok, Marshall yok, Pareto ve saymakla bitmeyen sıralama. Osmanlı, topraklarında yukarıdaki isimlerin yaptığı işlevi kendi tebasında  yapmaya kalkanı gördüğü anda  başını, gelişmesine izin vermeden almış. Neyse ki bilime bu denli aykırı davranan Osmanlı`ya bu topraklar mülk olmaktan, insanımız da teba olmaktan...

          Eğer  bu toprakları kendimize daim yurt, Cumhuriyeti de başımıza taç yapmak istiyorsak; yaşadığımız cağı iyi okuyup, iyi anlayacağız  paradikmalarını biz belirleyeceğiz ve her alanın kuramını, sınırlarını biz cizeceğiz. Başarının, bir işin yapılmasının yarısından fazlası o iş için eylemden önce inanmaktır, sonrası gelir. Şimdi finans cevrelerinde faizler yıllık % 11 ler civarında. Ne demek bu; Avrupada ve bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yıllık faizler % 5 ve daha da düşü oranlarda iken. Türkiye'de bileşik faiz yıllık % 16 dan daha da yukarılara cıktığı gibi birde ek maliyetler var. Bu denli yüksek faiz ve enflasyonun yukarılara cıkmakta acale ettiği coğrafyada, istikrardan söz edilebilirmi. Bu durum dah ilk başta siyasi politik istikrarsızlığı da körükler ve istikrarsızlık tacını kendi elimizle giymiş oluruz. Bu modeli ekonomide paradan para kazanma piyasası olarak tanımlarız. Kaybeden, büyük kaybeden önce devlet ardından da millet olur. 

          İktisadi eylemlerin ilk ivme kazandığı çekirdek hareket merkezi, finans cevreleri bankacılık. Günümüzde, gelişmiş ekonomi ve gelişmiş sosyal toplumlarda bankacılık paradan para kazanma merkezi olmaktan çıkmış durum da. Bankalar ekonominin istihdamın yaratılmasının öncüsü, lokomatifi olmak durumunda. Bir nevi vakıf gibi. Bunun için tabi ki istikrarlı, disiplinli ekonomi şartı da olmazsa olmazı. - banka parayı 1000 lira dağıtır 1 lira olarak toplamak durumunda kalır- 

          Sonuç olarak, eğer bir medeniyet yaratacaksak. Taşın altına elimizi gerektiğinde tüm bedenimizi ulus olarak koymak durumundayız - kaçaklara da  ültimas geçmeden - yok, devlet lokomatif biz tüm ulus olarak vagon düşünürsek; gün gelir  lokomatif yorgun düşer, bizde yolda kala kalırız.

          

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı