Kişisel ve kurumsal yetkinlik
Kişisel ve kurumsal yetkinlik
“Zaman eylemle başlar, eylemsiz zaman tanımsızdır”...
Yazmak çok güzel ancak, okumak öğrenmek daha da güzel...
Bizim gençlerle söyleşi yaparken onlar, deniz, kum, güneş ve yeni memleketler, kentler ve ülkelerden söz ediyorlar , tatile gitmekten, eğlenmekten, gezmekten söz ediyorlar.... Haklılar da.
Sen ne düşünüyorsun dediklerinde.
Ben de seyahat etmek gezmek istiyorum ya da seyahat ediyorum ancak, sizin talep ettiğiniz gibi değil;
İnsana, çevreye seyahat ediyorum, en güzel seyahat insandan insanadır diyorum.
Resim: Kapadokya’da çevre bilincinin gelişmediği bir bölge görseli
Onlar bunun masrafsız olduğunu söylüyorlar...
Bu hafta sonu biraz seyahat ettim.
Kapadokya Çavuşin Köyü’nden yaklaşık yarım asırlık Turizm sektöründe işletmecilik ve Turist Rehberliği yapan bir Aileyle tanıştım...
- Aile yaklaşık kırk yıldır Butik Otel işletmeciliği yapıyor.
- Ben kısaca sordum, bir baba ve iki oğul anlattılar ama en çok da baba, konuştu.
- Nekadar zamandır bu işin içindesiniz?
Burda “Çavuşin” Butik Otel işletmeciliğine ilk başladığım 1979 yıllarının başıydı.
Çavuşin’de ilk yataklı konaklama işletmeciliğin girişimlerini biz başlattık.
O zaman babadan kalma işte şu mekanı “ yöresel yapı” Otele çevirmek istiyoruz.
Ancak, köyde bu konaklama girişimimi duyan herkes bana cephe aldı küstü.
İki, üç yıl Cavuşin'de hiç kimse benimle konuşmadı,
bizi dışladılar.
“sen Turistlere yönelik işletme Otel yapıyorsun, yarın o gevurlar gelip, bizim çoluk-çocuğumuzun ahlakını bozacaklar, onlar açık çıplak giyiniyorlar, biz buna karşıyız”.
Köylüler, böyle söyleyip bize karşı çıktılar.
Ardından, İl Turizm Müdürlüğü bize işletme ruhsatı vermedi, ilgili kurumların hiç birisi bizimle ilgilenmedi, Belediye başından attı ve en çok da direnen Kaymakam oldu.
Kaymakam “ olmaz “ diyor, başka bir şey demiyordu , dilekçelere de cevap vermiyordu.
Yıl 1986’lara gelindiğinde, bölgeye Kenan Evren Paşa geldi.
Kenan Evren, Kapadokya bölgesinde halka hitaben konuşmaları esnasında halka “ evlerinizin bir odasını dışardan gelen Turistlere açın, bölgeye gelen Turistlerin yararlana bileceği hizmetleri sunmakta çekinmeyin” dedi.
Kenan Evren’in bu çağrısını duyunca hemen heyecanla Kaymakam’a koşar adım gittim. Kaymakamım, bak Kenan Evren böyle diyor, sen de benim ruhsatımı vermiyorsun; ben dilekçeyi Kenan Evren’e vereceğim, bir yolunu bulup onunla bu konuyu görüşecem dedim.
- Kaymakam “ Tamam, sen şimdi dur Evren Paşa'ya gitme, bu durumu aksettirme, Paşa gitsin, ben senin işini göreceğim” dedi.
Kenan Paşa, Kapadokya bölgesindeki ziyaretini tamamlayıp ayrıldıktan sonra.
Ben hemen yine Kaymakam’a bir umutla vardım. Kaymakamım ben geldim, bizim ruhsatı vereceğini söylemiştin ya, onun için dedim.
Kaymakam, bakalım, edelim derken yine bir adım atmayıp işi savsakladı ve iki sene daha öyle geçti.
Neyse ki ilerleyen süreçte bir çok zorluk ve mücadeleden sonra işletme ruhsatımızı temin ettik.
Sonraki yıllarda mekanımızı geliştirip konaklama sektöründe marka değeri olan bir Butik Otele dönüştürdük.
Çavuşin’de Butik Otellerin arka doğu cephesini gösterdi, “bakın orda çarpık bir yapı var, kuyu ruhsatı bahanesiyle buraya adamın birisi hiç bir şeye benzemeyen bir ucube gecekondu yaptı ancak ne hikmetse yarısını yıktılar yarısı vadinin görselliğini kirletmeye devam ediyor. "
- Ne zaman yapıldı bu yapı?
- İki sene kadar önce.
- Peki bu yamaçlar harika görseller, bu yamaçları akşamları ışıklandırsanız müthiş bir görsellik kazandırırsınız.
- Köyün bütçesi yeterli değil, belki ilerleyen süreçte bir şeyler yapılabilir.
- Peki burda “çavuşin'de” ne kadar Butik Hotel pansiyon var?
- Yaklaşık yirmi adet var.
- Bu sayı elli yılda hiçbir şey değil çok az.
- Müşterileriniz kim, hangisi çoğrafyadan?
- Geçtiğimiz yıllarda çoğu Fransız’dı ancak son yıllarda yerli müşterilerimiz de ağırlık kazanıyor.
Bizim müşteriler genelde referans odaklı. Tur Operatörleriyle çalışmıyoruz.
İşte insana yaptığımız yolculuğumuzda görüp gezdiğimiz tanımlamaya çalıştığımız bir yaşanılmış Turizm işletmecilik hikayesi.
Umarım toplum olarak geçmişte yaşadıklarımızdan ders çıkartır, zamanı kendi lehimize çalışır duruma dönüştürürüz.
Zaman eylemle başlar, eylemsiz zaman tanımsızdır.
Eylem, zamanı tanımlar, eylemsizlik tanımlanamaz.
Eylemlerimize hız kazandırdığımız sürece, zamanı kendi yararlılığımıza dönüştürebiliriz.
Onun için, kişisel inisiyatif almalıyız ve sorumluluk üslenmekten kaçınmamalıyız. Doğru olduğuna inandığımız eylemi savunmaktan ve o eyleme katkı vermekten çekinmemeliyiz.
Tabiki, hukuk ve medeni tanımlar içinde bilginin rehberliğinde. Bilgi medeni cesaretin gücünü belirler. Bilgisiz toplumlarda medeni cesaret kendine alan açamaz aksine kaba kuvvet ve zorbalık güç rekabeti içindedir....
İbrahim selvi
İstanbul Post köşeyazarı
Yorumlar
Yorum Gönder