ŞEHİR HABER - ANALİZ

Bugün sizi objektiflerin dahi çocuğu Behçet Alkan ile tanıştıracağım. 

Behçet Alkan Anadolu Ajansı'nın Nevşehir muhabiri olarak görev yapmaktadır.



Afganistan, Arakan, Somali ve Kazakistan’da haber ve belgesel çekimleri yapmış ve yakın geçmişte Suriye’nin Kuzeyinde yürütülen 
Afrin ve Zeytindalı gibi Askeri operasyonlarında AA’nın savaş muhabiri olarak çatışma bölgesinde  görev yapmıştır. 
Barış Pınarı operasyonu'nda Behçet Alkan'ın objektifine yansıyan kareler “Mehmetçik çocukların yüzünü güldürdü” başlığıyla AA'nın düzenlediği yarışmada yılın fotoğrafı seçilerek birincilik ödülü almıştır.



Bu fotoğraf aynı zamanda Türkiye’de Barış Pınarı operasyonu’nun simgesi olarak da kabul edilmiştir. 
Yine Suriye’nin Halep kentinde yaptığı bir haber TBMM de düzenlenen törenle Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından ödüllendirildi. 

Ayrıca, Behçet Alkan savaş muhabirliğinin yanında Kapadokya’nın bir nevi kültür elçiliğini de yapmakta; fotoğraflarıyla Kapadokyamızın dünyaya tanıtılmasında "aktivist" taktir edilesi gayret göstermektedir. 

Alkan’ın dünyanın kültür mirası Kapadokya’nın “ Açıkhava Müzesi ” bünyesinde barındırdığı eşsiz peribacaları ve balon gezileri fotoğrafları dünyanın en tirajlı medya kuruluşları “New York Times” ve “Guardian” da yer bulmuştur. 

Behçet Alkan bu değerli çalışmalarıyla dünya Turizm çevrelerinin dikkatinin Kapadokya bölgesine yoğunlaşmasına büyük katkı sağlamaktadır. 

                            Resim: Behcet Alkan objektifinden Afrin

Belki milyonlarca dolar masraf yapılarak sağlanabilecek bu tür bir tanıtımı Alkan gibi insan kaynaklarımız görevleri gereği ve sadece bölge sevgisiyle bir mali yararlılık beklemeden  yapmaktadırlar. 

Bu ve benzeri ilgi uyandıran ve kendi konseptinde farkındalık yaratan çalışmalarıyla birlikte Kapadokyamızın popülaritesi her geçen gün daha da artmaktadır. 

Kapadokya, Türkiye’nin diğer Turistlik bölgelerinde olduğu gibi tek yönlü Turizm ziyaretine bağlı kalmadığını, dünyanın bir çok değişik çoğrafyasından ve her kültürden insanların Kapadokya’yı tercih ettiğini gözlemlemekteyiz. 

Antalya’ya sadece Rus ve Alman ve biraz İskandinav ülkelerinden Turist gelmektedir... 

Oysa Kapadokya öyle değil; Çin, Japon, Amerikalı, Alman, İtalyan, Güney Amerikalı ve bir çok değişik çoğrafyalardan ziyaretci gelmektedir. 

Kapadokya’nın yurtiçi ve yurtdışı Turist ziyaretçi sayısı ve buna bağlı konaklama kapasitesi de  geçtiğimiz yıllara göre büyük oranda artış göstermektedir. 

                              Resim: Behcet Alkan 

Turizmi geliştirici yönde yapılan çalışmalar Kapadokya bölgesindeki turistik “belde ve ilçelerin” kent ekonomisine büyük ölçüde çevre bilinci, kensel gelişim ve mali, kültürel yararlılıklar kazandırması şeklinde geri dönmektedir.

Görünen o ki, sevgili Behçet Alkan yaptığı çalışmalarıyla “Türkiye’ye” Kapadokya bölgesine önemli  katma değer sağlamaktadır. Yerel yönetimlerin ve ilgili resmi dairelerin Alkan gibi insan kaynaklarımızın farkına varması ve işbirliği içerisinde olması bölgemizin yararına olacaktır. 

Behçet Alkan’a gayretli çalışmalarından dolayı sonsuz teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim. 

Bir konu daha:

Kapadokya’ya yurt içi ulaşımını kolaylaştırmak, Başkent ile arasında bir bağ kurmak için Nevşehir/Ankara arasında mutlaka 

Yüksek Hızlı Tren hattının yapılması zaruret arz etmektedir. Böylelikle Turistler havalimanı karmaşasıyla uğraşmaksızın İstanbul üzerinden rahatlıkla Kapadokya’ya ulaşılabilecek ve bu da 

Anadolu’da turist sirkülasyonunun yaratılabilmesini sağlayacaktır. 
Öte yandan, bu YHT hattı Kapadokya’yı Ankara’nın arka bahçesi yapacak, hafta sonları Ankaralılar ve Ankara’nın çevresindeki (Eskişehir) on binlerce öğrenci Kapadokya’ya rahatlıkla ulaşabilecektir. 

Değerli hemşehrilerim, okurlarım; 
Memleketimizin bölgemizin gelişip kalkınması daha çağdaş ve medeni bir yaşam kazanımı için hepimize büyük ödev ve sorumluluk düşmektedir.. 

Hafife aldığımız, görmezden geldiğimiz, önemsiz bulduğumuz  küçük detaylar büyük girişimlerin  temelini oluşturmaktadır. 

Bu bağlamda, ilk adım olarak toplum ve birey olarak çevremize karşı sorumluluk üstlenmek ile başlayabiliriz.
Kuralcı olmak, kurallara uymak ve çevremize karşı saygılı olmak durumundayız. 

Bölgemizin katma değeri olan doğal kültürel varlıklarımızın korunmasına özen göstermeliyiz.
Ayrıca bu varlıkların korunup kalıcılığını artırmak yönlü çalışmalar medeni toplumlarda, çağdaş ve medeni yaşamın vazgeçilmez unsurları olarak kabul edilmektedir..








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı