Kayıtlar

Değer yaratan uluslar barıştan beslenir

Resim
  Değer yaratan uluslar barıştan beslenir İnsan, aldığı sorumluluk ve  üstlendiği görev ile tanımlanır. İnsan sorumluluk üslendiği sürece insandır. Sosyal sorumluluklar her ne kadar bireysel sorumlulukların önüne geçememiş olsada, kamusal sorumlulukların ödülü daha büyük alkışlanmaya değerdir. Toplumsal sorumluluk üstlenen fertlerin sayısı arttıkça,  o toplumun çok yönlü refahı mutluluğu, gelişmişliği de üst seviyelere çıkacaktır. ..  Geçtiğimiz günlerde düşünce kulübümüzün üyesi muhasebeci Bilgin Yayar, fikri tartışmalarımız içinde bir şey ifade etti.   “ Biz toplum olarak geçmişte ve günümüzde  değer yaratan insanlarımızı  partizanlığa, ideolojik algıya feda ediyoruz. Onları millete atfetmeyi, bu nitelikli  insanlarımızdan  istifade  etmeyi beceremiyoruz.  Nitelikli insanımızın siyasi farkındalığını diğer bütün yarattığı, yaratacağı farkındalığının üzerine  örtüp “yaramaz” anlamı katarak  bu insanlarımızdan gerektiği ölçüde millet olarak yararlanmayı ve örneklerinin çoğalmasını sağla

ŞEHİR HABER - ANALİZ - İktisat güncesi üzerine

Resim
ŞEHİR HABER - ANALİZ İktisat güncesi üzerine... İş insanı Ebuseyf Özcan ile kısa bir söyleşi yaptık.  Özcan Ailesi  Gülşehir'in Cemel Köyü'nden  1980'li yıllarda Gülşehir'de Fotoğrafçılık yaparak  iş hayatına başlayan Özcan Ailesi, ilerleyen yıllarda farklı iş sektörlerine de yatırım yaparak,   iş yaşamında  Kayseri'de istikrarlı büyümeyi başarmışlardır. Gülşehir'de de büyük bir arazi üzerinde ceviz üretimi yapmaktadırlar. Ebuseyf Özcan Fotoğrafçılık mesleğine  çırak olarak  Ankara Bahçelievler Mahallesi'nde Yusuf  ustanın yanında başlamış. Bundan sonrasını Ebuseyf Özcan Bey’den dinleyelim. -  1978 yılında Ankara Bahçelievler Mah. Yusuf   usta’nın  yanında 13 yaşında çırak olarak Fotoğrafçılık mesleğine adım atmış  oldum. Ankara’nın sert geçen bir kış günü pasaj içindeki dükkanımızın sobasını yaktık, kömür kor ateş soba alev alev yanıyor.  Yusuf  ustam  yanan sobayı işaret ederek "Ebuseyf şu sobadan bir kor ateş al" dedi.  Maşayı elime alıp yanan s

Yasa teklifi Tayyip Erdoğan'nınsa taktir "Meclis'in" milletindir

Resim
Yasa teklifi Tayyip Erdoğan'ınsa taktir “Meclis'in” milletindir.....  Nitelikli yasama kaliteli yürütme Meclis iradesinin demokratik  kaidelere uygun  kullanılmasıyla mümkündür.  Milletin demokratik kültü, yasamanın niteliğinin göstergesidir. Yasamanın etiği de yürütmenin temel işleyişini belirler. Bu tanım ve ilkeler üzerinden  hareket ettiğimizde bir ülkedeki  milli iradenin topyekûn yönetme\yönetilme işleyişinin çerçevesini çizmiş oluruz.  Bu durum demokratik ülkelerin siyasal yapısını, siyasi politik barışının ne ölçüde sağlandığını da bize gösterir, ülkenin demokrasi kalitesinin ip uçlarını  verir. Türkiye'de  Pandemi sürecine paralel,  siyasi ağırlıklı iki gündem maddesi öne çıktı.  Birincisi:  Hukuk Barolarının ayrıştırılması ve sosyal medya sınırlaması. İkincisi:  Dış politikada Libya, Doğu Akdeniz, Suriye ve Göçmen sorunları. Türkiye’de Baroların ayrışmasına Yasama mı, yoksa  Barolar Birliği’mi karar vermeli? Eğer hukuk devletiysek elbette Türkiye’deki siyasi, sosy

Akademi'nin gizemli konuğu Kaunos öykü serisi 11. Bölüm

Resim
Akademi'nin  gizemli konuğu Kaunos öykü serisi 11. Bölüm Bilge Kaunos sana bilgelik ülkesinin ölümsüzlük iklimini bahşeden kudretin senin üzerinde bir bilgiyle seni hapsettiğini hiç düşündün mü? Kuvvet başka bir küvet ile tutulup dengelendiği gibi, bilgi de başka daha büyük bir bilgiyle yönetilip yönlendirilir. Şu temsil ettiğin ölümsüzlüğün ve Akademinin sembolü olan arkasına yaslandığın işaretlerin ne anlama geldiğini ya da sırrını biliyor musun Kaunos? Elbette bir yorumun vardır ancak, bu senin sahip olduğun  bilginin  çıkardığı bir  anlam olabilir. Ama gerçek  tanımı hiç de tahmin edemeyeceğin kadar gizemli ve hayranlık uyandırıcıdır.  Bak şu taşın üzerine işlenmiş  İç içe geçmiş iki  yay eğrisi ve ortasındaki  tek göz  ölümsüzlerin  simgesidir.  Bu simge neyi ifade eder  biliyor musun Kaunos ?  Sana bu simgenin  sırrını açıklarım ancak, bu sırrın bir bedeli olur, kabul edersen bu sırrı öğrenen Akademinin yöneticiliğinden ayrılarak  ölümsüzlerin gücünü  yöneten Algor’luğa seçil

Geçmişle gelecek “Araf” arasında

Resim
Geçmişle gelecek “Araf” arasında Hiç bir gemi kalmaz sonsuza dek açık denizlerde..... İnsan sanır ki, “ ufuk çizgisine takıldığı gibi bakışları” hep var olacak bu  görüntü ve ben  hep bakar olacağım bu  yaşama. Değil  “bir hırka, bir kavuk”  böyle de bakmamalıyız yaşama. Ançak, ne yaparsak yapalım, yaşamı açık denizlerin güçlü dalgalarının arasında bir küvvet rotasından çekip getirecek bu limana...  Geçmiş hepten trajedi değil ançak,  geçmişin içinde insanlığın saadet yılları diye anılacak yaşanılmış bir öykü var mı bilmiyorum, ben öyle bir öykü okumadım.  Gerçi,  “yaşanılmış anlarımız  var ki  bir anı bir ömre bedel” diye ifade edilen anlar da yok değil, vardır.  Bunun yanında; İnsan; zor ve ağır koşullar için yaratılmış...  Bu doğru.  Ama, artık bu Afrika kökenli siyahi insanların trajedisi de bitmeli değil mi!  İnsan sırf teninin renginden dolayı yüzyıllarca zulme maruz bırakılmaları ne anlaşılır ne de kabul edilebilir bir durum.  Tanrı siyahilere haksızlık etmiş olamaz!  Beyazların

Kişisel ve kurumsal yetkinlik

Resim
Kişisel ve kurumsal yetkinlik “Zaman eylemle başlar, eylemsiz zaman tanımsızdır”... Yazmak çok güzel ancak, okumak öğrenmek daha da güzel... Bizim gençlerle söyleşi yaparken  onlar,  deniz, kum, güneş ve yeni memleketler, kentler ve ülkelerden söz ediyorlar , tatile gitmekten, eğlenmekten, gezmekten söz ediyorlar.... Haklılar da.  Sen ne düşünüyorsun dediklerinde.  Ben de  seyahat etmek gezmek istiyorum ya da seyahat ediyorum ancak, sizin talep ettiğiniz gibi değil; İnsana, çevreye seyahat ediyorum, en güzel seyahat insandan insanadır diyorum.  Resim: Kapadokya’da çevre bilincinin gelişmediği bir bölge görseli Onlar bunun masrafsız olduğunu söylüyorlar...  Bu hafta sonu biraz seyahat ettim.  Kapadokya Çavuşin  Köyü’nden  yaklaşık yarım asırlık Turizm sektöründe işletmecilik ve Turist Rehberliği  yapan bir Aileyle tanıştım...  - Aile yaklaşık kırk yıldır Butik Otel işletmeciliği yapıyor.  - Ben kısaca sordum, bir baba ve iki oğul anlattılar ama en çok da baba, konuştu.  - Nekadar

Ayasofya ibadete açılsın mı?

Resim
Ayasofya ibadete açılsın mı? 1935 yılında Ayasofya’nın  müzeye çevrilmesi kararının ardından bunca zaman geçtikten sonra Ayasofya’nın tekrar ibadete açılması siyasetin gündemine taşındı. Ayasofya'nın ibadete açılması siyasetin ana konusu olmalı mı? Aslında olmamalı, Ayasofya’nın ibadete açılması siyasetin değil toplumun dini taleplerini karşılayan  Diyanet kurumunun alanına girmeli. Ançak, siyaset toplumu bağlayan her talebi karşılamaktan besleniyor olmasından olmalı ki, siyasetin ana konusuna girmiş olmalı.  Diğer yanda, Ayasofya bir mabettir ve mabetler Tanrı adına yapılmış Tapınaklardır. Ve her yapı amacına yönelik kullanılmalıdır ki, özellikle de mabetler. Durum böyle olunca, geçmiş de olsun günümüzde olsun toplumun talepleri doğrultusunda bazı özel durumlar teşekkül ettiğinde,  çoğu şeyin amacının dışında kullanıldığına da tanık olmaktayız.  Ayasofya’nın mülkiyet hakkı Türk milletine aittir ve millet, günün gerektirdiği konjonktürde inisiyatif alma hakkına sahiptir.  Ayasofya