Kayıtlar

İnsanlık Ağacı

          Doğrusu, bitkilerden Çiçek'ten, bahçeden- bağdan hiç anlamam. Bu yaz dönemi bahçede tanık olduğum, ağaçlarında bakım ve korunarak gelişiyor olmasına tanık oldum.  Dünyada insanlığın gelişip korunması da öyle,  insanın fıtratına uygun karekterlerin korunup geliştirilmesi, insanlığın tarihi kadar eski. Gelişmiş toplumların kendi halklarına  sağladıkları, demokratik haklar ve yaşam kalitesi; dünyanın diğer yakasındaki az gelişmiş toplumların gıptayla baktıkları ve ulaşmak istedikleri, ulaşamadıkları hedefler olarak algılıyoruz.   Duruma böyle bakınca, milletlerin  önündeki enbüyük engelin yine milletin kendisinin olduğunu görüyoruz.  Toplumlarda  ekonomik iktisadi kalkınma ile birlikte, kültürel ve entelektüel algı gelişme göstermediği sürece;   Bir ulusun  tam anlamıyla gelişmişliğinden  söz edemeyiz.  Bununla birlikte yani kültürel geri kalmışlığın diğer alanlara yapacağı olumsuz katkı beklenilen karşılık olacaktır.  Şöyle ki,  toplumun iç iletişim (kültürel) eksikliği b

Tanımsız Kararlılık

          Yoğun olarak yaptığımız eleştiriler, yetersiz yersiz ve eksik yanlış bulup ifade  etmek ihtiyacı duyduğumuz  birçok konu başlığı var. Birikmiş, güncel taleplerden doğan artarak devam eden, çözüm gerektiren problemler de var.  Çoğu zaman eleştirilerimiz yerini, hakarete varan saygı sevgi duvarını aşan  ifade. İthamlara bırakıyor. Eleştirilerimiz ve konu başlığı oluşturan politikalarımız, tanımsız ucu açık kararsızlığa dönüşüyor.  ulusal politikada dahi, bir tarafın kanlı kavgalı darbe dediği kalkışmaya; diğer kesim planlı darbe diyebiliyor.  Durum böyle olunca ortaya tanımsız kararlılık gibi anlamsızlık ortaya çıkıyor.  Başka Birgün, cemaat ile fetöyü ayıracağız; kim cemeatcı kim fetöcü  ayıklayacağız. Entelektüel alanda da tanımsız kararlılık söz konusu. Kim liberal değişimci, kim muhahafazakar gelenekçi, doğrusu anlamakta güçlük cekiyoruz.  Mhahafazakarlığa  gelenekçi algıya karşıysan libaral değişimci; liberal demokrat  laik karşıtı isen, tutucu muhafazakarsınız. Peki a

BUHARA - SEMERKANT

          Büyük medeniyetler, uluslar  büyük idealler ile kurulur. Millet ve medeniyetleri , küçük detaylar, ayrıntılar ayakta tutar. Basit gördüğümüz eylemler, refleksler  toplumun kalitesini  seviyesini ortaya koyar. ulusları ayakta tutmaya, sadece askeri güç ve devlet otoritesi yetmez.  Yaşayan toplum , sürekli kendini canlı, dinamik yeniliğe açık tutmalıdır.  Türklüğün  bayraklaştığı, medeniyet oluşturduğu ölümsüz şehirler Buhara ve Semerkant olmuştur. Rusların 1917  Bolşevizme kominist devriminden sonra 1920 yılında bu şehirler, Rusların barbar istilası sonucu işgal edilerek yıkılmıştır.           Türkleri Anadolu'ya taşıyan, Buhara ve Semerkant gibi şehirlerde yarattığı yüksek medeniyettir. Kabuğuna sığmayan millet, Anadolu'da Bizans'ın estirdiği insan hakları ihlali içeren bağnaz politikalarına 1071 Malazgirt meydan muharebesi ile son vermiştir. Sultan Alparslan Anadolu'ya Türklerin oluşturduğu yüksek kültürü  taşımıştır. Bu kültür bu din inanç, hümanist insan

Demokratik Algı

          İnsanların yaşadıkları coğrafya ile kültür,gelenek,görenekleri ve algıları  baskın bir şekilde örtüşüyor. Bu durum kaçınılmaz bir gerçek. Osmanlı dönemi patişahları ve o günün bürokrat'larından Çoğu yönünü o günün Avrupa"sına dönmüş olduğunu görüyoruz. O günün toplumu yapısı  dini İnançları, yüzlerce yıllık birikim yapmış gelenek ve görenekleri, şüphesiz değişimi engelleyen faktörlerdir. En tepedeki Patişah da olsa  toplumun algısını bir çırpıda değiştirmeye muktedir olamazdı, bunu da başaramadı. Patişahların yapmaya muktedir olamadığı değişimin bedelini; kendi saltanatları devlet ve milletinin varlığı ile ödemek zorunda kaldılar.           Bugün, yine aynı sorunu yaşıyoruz. Gelişmiş toplumlar, onların siyasette, hukuk da, demokratik temayüllerindeki gelişmeleri; bazen hayranlık, kimi zaman öfke, hazımsızlık, özümseyememişlik  gibi karmaşık duygularla gözlemliyoruz. Net bir tavır, duruş politika edinme kararlılığı  gösteremiyoruz. Algılarımız inançlarımız, kendimiz

Birleşik Bürokrasi

          Birleşik bürokrasi , her bakımdan az gelişmiş, karşılıklı güven  ve saygıya dayanmayan toplumların  ( kurumsal kamu ) yazılı yada sözlü iletişimine bürokrasi diyoruz.   Cumhur başkanımız sayın R.Tayip Erdoğan ' da bürokrasi den sözedereken, " oligarşik bürokrasi "  deyimine vurgu yaparak dikkat çekmek istemişti.  Ne demek oligarşik ? İlkel ve kabul edilemez iletişim. Zaman, aykırılaştırır yada  doğal selisyon ile uygunlaştırır. Bir zamanlar bürokrasiyi ağır eleştiren AKP, bugün  Birleşerek artan bürokrasinin yaratıcısı oldu.  Birleşik bürokrasi " küvvetler ayrılığı etkisiz kılınan devlet refleksi " bu durum toplumun yaşam kalitesini düşürüyor, ideolejik farklılığa itiyor. Toplumun ortak idealleri  çok yavaş gelişiyor. Az gelişmiş toplumlara baktığımız da ağır, kabul edilmez devlet, rejim bürokrasisi ile karşılaşıyoruz.           Gelişmiş toplumlarda,  yurttaşın beyanı esas alınır. Devlet ve kamu kurumları millet içindir. Devlet devlet için değildi

Kapadokya ilçesi Gülşehir

           Kapadokya bölgesindeki ilçelere  baktığımızda  Gülşehir'in dişindaki ilçelerin,  ilçemizle kıyaslıanmıyacak ölçüde  farkındalık yarattığını görüyoruz.    Gülşehir,  neden içine kapanmış olduğunu sorgulamak zorunluluğu şiddetle önüne geçilmez hissiyat oluşturmakta .    Ürgüp, Avanos,  Göreme  gibi   diğer Kapadokya ilçeleri   kent  konsepti tasarım, mimari ve görsellik olarak   cazibe merkezi haline gelmişken.   Gülşehir,  sürekli dibe cekiyor.    İlçemizde yapılan yatırım  kazandırılan eser niteliği taşıyan yapılara  yöneldiğimizde karşımıza  ilçenin görselliğini  artıran sülüetine  ruh kazandıran kültürel mirasa katkı veren bir yapılaşma göremiyoruz, aksine, kültürel mirasın silüetini bozan, kirleten yapılaşmaya tanık oluyoruz.  Aslında ilçemiz görsel ve mimari  yapı ve eserler babında bölgede diğer ilçeler ile kıyaslanmıyacak ölçüde zengin. Bu yapılar gerektiği ölçüde korunmadığı gibi, bu eserleri gölgeleyen niteliksiz eylemlerde de bulunulmuş.   İlçenin,  bölge k