Birleşik Bürokrasi
Birleşik bürokrasi , her bakımdan az gelişmiş, karşılıklı güven ve saygıya dayanmayan toplumların ( kurumsal kamu ) yazılı yada sözlü iletişimine bürokrasi diyoruz. Cumhur başkanımız sayın R.Tayip Erdoğan ' da bürokrasi den sözedereken, " oligarşik bürokrasi " deyimine vurgu yaparak dikkat çekmek istemişti. Ne demek oligarşik ? İlkel ve kabul edilemez iletişim. Zaman, aykırılaştırır yada doğal selisyon ile uygunlaştırır. Bir zamanlar bürokrasiyi ağır eleştiren AKP, bugün Birleşerek artan bürokrasinin yaratıcısı oldu. Birleşik bürokrasi " küvvetler ayrılığı etkisiz kılınan devlet refleksi " bu durum toplumun yaşam kalitesini düşürüyor, ideolejik farklılığa itiyor. Toplumun ortak idealleri çok yavaş gelişiyor. Az gelişmiş toplumlara baktığımız da ağır, kabul edilmez devlet, rejim bürokrasisi ile karşılaşıyoruz.
Gelişmiş toplumlarda, yurttaşın beyanı esas alınır. Devlet ve kamu kurumları millet içindir. Devlet devlet için değildir. Birleşerek artan oligarlikleşen bürokrasi değil, birleşerek büyük medeniyetler, uygarlıklar kazanılmıştır. Unıted kıngdom " birleşik krallık, unıted states " birleşik devletler.
NİTELİKLİ ÖĞRENİM
Eğitim, diplama sözde meslek içinmi ? yoksa, aydınlanmak ve çağdaşlaşmak, medeni insan ilişkileri , seviyeli "kan dökmeyen " toplum millet yaratmak içinmi? İnsanımız, öğrencimiz, halkımız okumuyor. öğrenme, bilgiye ulaşma refleksi edinmemiş. Kanun ezberlemek ile hukukçu, kutsal ayetleri " özellikle anlamadığın lisan da " ezberlemek ile din bilgini olunmaz. Toplum olarak okuma alışkanlığımız, çok ama çok düşük. Bilgiyle değil, hislerimiz duygularımız ile düşünüyor inanıyoruz. Duygusal düşünce inanac yerini daha ağır duyguya bırakıyor, inançta kararlılık yaratamıyorsunuz. Bilginin kararlılığı yok. " Bir elime Güneşi, bir elime Ay'ı verseniz davamdan asla vaz geçmem " ifadesiyle bir kararlılık kazanılmıyor. duygunun, hislerin, hatipin hitabeti belirleyici unsur oluyor. " nasıl hatip, ne konuştu ama " gibi duyulara hitabet.
DEVLET MİLLET İÇİNDİR
Bugünkü hükümet olan siyasi oluşum, yaklaşık 13-15 yıl önce ağır muhalefet yapıyor, ülkenin rejimini siyasi algısını, anayasa ve yargının diğer kurumlarını şiddetle eleştiriyordu. İçlerinden yönetici konumundaki şahıslardan kimisi, AHİM'e gidenler de vardı. Memleketin TSK 'lerini vesayetcilik ile suçlayıp yerden yere vuruyordu. Bu siyasi oluşum AKP Muvahkaf oldu, iktidar olmayı başardı. Son yıllarda oligarşik bürokrasi okadar ağırlaştı partizanlaştı ki; ülkenin devlet başkanı ve hükümet üyeleri AB üyelik süreci yürüttüğümüz devletlerce istenilmeyen siyasetçi, politikacı ilan edildi. Demokrasinin olmazsa olmazı, küvvetler ayrılığı birleşik bürokrasiye teslim edilmiştir. Bu durumun dayanağı da devletin varlığı ve vazgeçilmez çıkarlarına atfedilmektedir. Peki millet ne olacak, milleti hebamı etmeliyiz? Devlet devlet için değil, devlet millet için algısı süratle oluşturulmamız gerekmektedir. Dün ülkenin gn.kurmay başkanı, bugün yüksek brorat 'ı bakanı, rektör 'ü terörist ilan edilmekte. Ayrıca savunmanızı yargıya taşıyamıyorsunuz. AYM bu bağlamdaki başvuruları kabul etmiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder