Kayıtlar

Muhalif mi - Muhalefet yapmak mı

Duygu zenginliği insana şarkı söyletip şiir yazdırır..akıl, bilgi ile birleşince kararlı inanca dönüşür ve insan yaşama mantık penceresinden  bakar.. Muhalif olmak  deyimi,  Ortadoğu ikliminin değişim için itici lokomotif güç motoru.. muhalif olmak AB ve artık Batı’da  itibar gören aydın mahlası.. Muhalif’im dersen.. Ortadoğu dışında itibar görür, iskan eder  Batı’da istediğin ülkede yaşayabilirsin orda, yazar çizer istediğin muhalefeti serbestçe yapabilirsin.. Batı’da muhalif insanlar var mı? Muhalefet var mı? evet var.. Ancak, Batı’da ki muhalif olmanın şartları da ölçüleri de Doğu’da ki gibi değil.. Batı’da yapıcı “ muhaliflik değil” Muhalefet var.  Hükümetin, kendileri açısından yanlış politikalarına eleştiri, ölçülü demokratik karşı çıkış var. Her şeyi  istemeyen  kökünden değiştirip  kendi aklınca, ideolojisini iktidar yapmak isteyen muhalif guruplar yok.. Böyle olmaz ki; her gurup siyasi parti, mezhep, cemaat kendi algısını devletleştirmek için muhalif g

Birleşik Devletler’in Suriye rolü..

Birleşik Devletler’in  Suriye’deki rolü Suriye rejiminin halkına, insanına karşı uyguladığı bağnaz politikaları aslında  bölgenin, genel  anti demokratik uygulamalarıydı.  Bu kabul edilmez insanlık suçu,  kendi açısından beklenilen sonuca adım adım yakınlaştırdı.. Nitekim gelinen nokta da  yüz binlerce masum insanın ölümü,  milyonlarca insanın yurtlarından çıkıp mülteci  konumunda kalmasına neden oldu.  Daha Suriye dosyası kapanmış değil,  sonunu kestirmek olası da  gözükmüyor.  Suriye’de çok merkezli bir güç düellosu  yapılmakta.. Bir yanda baş aktör Rusya’nın yanında İran  ve Birleşmiş Milletler nezdinde  Çin   ittifak-ı.. Karşı yönde ABD, Türkiye ve İsrail itilaf-ı var.. Gariptir ki,  cephede  savaş  uzadıkça ittifak - itilaf  cephesi  de sürekli değişmekte.. İttifak belirlendiğinde güç-ü tanımlayamıyor;   Belirlenen güç birleştiğinde  oluşan ittifak-ı tanımlayamıyorsunuz.. Şu günlerde ABD’nin yanında oluşan ittifak çatladı.. ABD ezeli müttefiki Türkiye’y

Aşırılık yanlılarının kabul edilmezlik durumu

Önceliklerimiz var ve her şey den önce de bağımsız  hukuk, toplumu yaratmak çünkü tarafsız hukuk, medeni toplum yaratmanın vazgeçilmez temel taşı olarak kabul edilmiştir.. Oysa Türkiye’de son zamanlarda geçmiş dönemlerde yaşanılan siyasal hukuk geleneği duraksamaksızın devam ediyor “ şiir okuyan siyasi liderin hapse atılması durumu”  aynı gelenek AKP döneminde de farklı alanlarda yaşanılmakta. Kabul edilir nitelikte,  uzunca yılar deyiminin içini dolduracak süredir Türkiye, AKP hükümeti tarafından yönetilmekte.. önümüzdeki yerel seçim sürecinde AKP, uzun zaman iktidar da kalma doyumuna ulaşmış olmanın ötesinde büyük bir heyecan ve hırsla yerel seçimlerin galibi olmak için müthiş bir efor sarfediyor bunu, yaparken Meçlis Başkanı’nı bir Büyük Şehire aday yapmak fikride buna dahil.. Seçilmiş Meclis Başkanı’nı yerinden alıp Belediye Başkan’ı adayı yapmak, kazanacak nazarıyla protokol nizamına yeni statü kazandırma çabasına girişmek..toplum nazarında nasıl karşılanıyordur bun

Taşkın Nehirler herzaman düz akmaz

Sert akan Nehirler  akıntı yolunda girdaplar oluşturur ve akarsu orda bir kaç tur dairesel döngü yaptıktan sonra  yüzeyden değil alttan yoluna devam eder.. Yaşadığımız  dünyanın siyaseti de tıpkı  taşkın akan nehirlerde olduğu gibi geniş etkileyici girdaplar oluşturarak politika geliştirmekte.  Durup dururken Rusya geçtiğimiz yıl Kırım’ı işgal etti.. sonra Ukrayna ‘ya yöneldi, AB ve ABD’nin yaptırımları Rusya’nın kabul edilmez politikasını engelledi. Rusya’nın bu haksız bağnaz  politikası sonucu Batı, Rusya’ya  bir dizi yaptırım  uyguladı. ABD,  OPEC “petrol konfederasyonu “ ile anlaşarak petrol fiyatlarını yüz elli $ dan otuz beş $ sınırına kadar çekti bu durum, Rusya ekonomisini büyük ölçüde zora soktu “Brent ham petrol varil fiyatı şu günlerde altmış $ seviyelerinde” Rusya Kırım işgalinde geri adım atmasa da Ukrayna politikasında vazgeçmek durumunda kaldı..ilerleyen zaman da.. gelişmiş ülkeler topluluğu G-8, Rusya’yı topluluktan  ihraç etti...ardından Ukrayna’ya AB büyük öl

Demokratik toplumların zorunlulukları

Demokratik açık toplum olmanın ön koşullarını hazmetmek, sindirmek gerek Hesap verebilirlik açık toplum modeli, ayrıcalıksız ve sorgulanır olmak durumu demokratik toplumların temel koşulu kabul edilmiştir. Bu, kavramlar yerleşmemişse  demokrasiniz yarı monarşi-yi çağrıştırır Nasıl ki,   Tevhid dinin de hiç kimse ayrıcalıksız değil, kimseye ültümas geçilmez, Peygamber dahil (Allah’tan başka) hiç bir varlık kutsanamaz ise;  demokratik toplumlarda da hiç kimse,  yasaların üzerinde değildir ve kimseye ültümas geçilmez.  Demokratik toplum da insan önce yurttaş’tır yurttaşlık ödevleri ile yasalara karşı ayrıcalıksız sorumludur sonra şu, ya da bu dur... Son günler de demokratik toplum olmanın kısaslarının yerini kapalı, hesap verebilirlikten kaçınan, sorgulama sorgulana bilme eşiğini aşmışlık ( üstünlük, kutsanmışlık  veya ültümas)  algısı geliştirilmeye çalışılmakta. Şöyle bir deyim vardır “ Timur’u arkana al ne söylersen söyle, ne yaparsan yap “ kanısı gelişmekte.  Bu durum son

Demokratik açık toplum olmanın ön koşullarını hazmetmek, sindirmek gerek

Hesap verebilirlik açık toplum modeli, ayrıcalıksız ve sorgulanır olmak durumu demokratik toplumların temel koşulu kabul edilmiştir. Bu, kavramlar yerleşmemişse seçim yapmanın hiç bir anlamı yok.. Nasıl ki,   Tevhid dinin de hiç kimse ayrıcalıksız değil, kimseye ültümas geçilmez, Peygamber dahil (Allah’tan başka) hiç bir varlık kutsanamaz ise;  demokratik toplumlarda da hiç kimse,  yasaların üzerinde değildir ve kimseye ültümas geçilmez.  Demokratik toplum da insan önce yurttaş’tır yurttaşlık ödevleri ile mesuldür sonra şu, ya da bu dur... Son günler de demokratik toplum olmanın kısaslarının yerini kapalı, hesap verebilirlikten kaçınan, sorgulama sorgulana bilme eşiğini aşmışlık ( üstünlük, kutsanmışlık  veya ültümas)  algısı geliştirilmeye çalışılmakta. Timur’u arkana al ne söylersen söyle, ne yaparsan yap kanısı gelişmekte.  Bu durum son derece yanlış ve  Cumhuriyet’in, açık toplum, rejim olmanın;  Tevhit dininin temel dinamiklerine de  aykırı.. kabul edilemez,  toplumu var

Nübüvvet-i Nebi haftası

İçerisinde bulunduğumuz bu hafta Mevlüt-ü Nebevi ve Nübüvvet’in   doğum haftası.. Karanlık bir gece gibi insanlığın,  karakterini yitirip bağnazlaştığı- barbarlaştığı coğrafyalarda insanların otu-çöpü ilah’laştırıp  eğolarının esiri oldukları zaman. Alemlerin yaratıcısı katında yarattığı, kullarını  aklı selim-e bilgiye ve güzel ahlaka, adalete- eşitlik ve hukuk kaidesine  davet etmek, insanlara insanlığın yol haritasını hatırlatmak için zaman zaman Elçiler tayin etmiştir.. Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar onlarca Peygamber, Nebî- Resul  olarak insanlığa ( kavimlere) gönderilmiştir.   Bütün  Elçi’lerin çağrısı  içerik olarak birbirine yakın benzer Allah’ın emir ve yasaklarıdır.  Peygamber’leri  anlamanın yolu Kuranıkerim’i  iyi anlamaktan geçer. Kuran, insanları ilkeli olmaya, dürüstlüğe ve ferdi  sorumluluğa çağırmakta.  Toplum, tek tek fert’lerden bir araya gelmektedir ve her fert bir zincirin halkaları gibidir ve her halka toplum için çok önemlidir ve bir  halkanın