Aşırılık yanlılarının kabul edilmezlik durumu

Önceliklerimiz var ve her şey den önce de bağımsız  hukuk, toplumu yaratmak çünkü tarafsız hukuk, medeni toplum yaratmanın vazgeçilmez temel taşı olarak kabul edilmiştir..

Oysa Türkiye’de son zamanlarda geçmiş dönemlerde yaşanılan siyasal hukuk geleneği duraksamaksızın devam ediyor “ şiir okuyan siyasi liderin hapse atılması durumu”  aynı gelenek AKP döneminde de farklı alanlarda yaşanılmakta.


Kabul edilir nitelikte,  uzunca yılar deyiminin içini dolduracak süredir Türkiye, AKP hükümeti tarafından yönetilmekte.. önümüzdeki yerel seçim sürecinde AKP, uzun zaman iktidar da kalma doyumuna ulaşmış olmanın ötesinde büyük bir heyecan ve hırsla yerel seçimlerin galibi olmak için müthiş bir efor sarfediyor bunu, yaparken Meçlis Başkanı’nı bir Büyük Şehire aday yapmak fikride buna dahil..

Seçilmiş Meclis Başkanı’nı yerinden alıp Belediye Başkan’ı adayı yapmak, kazanacak nazarıyla protokol nizamına yeni statü kazandırma çabasına girişmek..toplum nazarında nasıl karşılanıyordur buna seçmen karar verecek.. kişiye özel statü kazandırmak için yol aramak “ cumhuriyet’e tanıdık değil, muhtariyet belki”

Demokratik açık  toplum sorgulanabilirlik, kurumsal kimlik ve kuvvetler ayrılığına yönelik hırpalanan çoğu vazgeçilmezlerin “sıkı yönetim, kuvvetler birliğine yönelik ” FETO, mücadelesi zorunluluğu olarak gösterilmekteydi..

Şimdi , Meçlis Başkanlığı’nda Büyük Şehir Başkanlığına geçirilmeye çalışılan insana statü, protokol yeri ayarlama uğraşısı da FETO ya da terörle mücadele ya da ülkenin  bekası için zorunluluk mu..

YEREL  MEÇLİSLERİN YEREL İDARE YETKİLERİ ARTIRILMALI

Yönetmeye talip olanların “ yerel belediye, mülki amir”  yönetme  bilgi ve kabiliyetleri yüksek donanımlı  liyakat sahibi insanlar olması gerektiği gibi.. yönetilen  toplumun da sosyal yönleri gelişmiş beklentileri medeni, modern tanımlar  çağrıştıran kültürel seviyeye ulaşmış olmaları gerekmektedir...

Akdeniz üniversitesi ‘nin  altı  ayrı  Kampüs girişi var ve bu giriş  kapıları araç trafiği  için bölünmüş  nitelikte..beraberinde yaya geçişide sağlanmakta...

Algı düşüklüğü, umursamazlık, yetki karmaşası..  kesinlikle ve kesinlikle olmaması gereken yerde kampüs-e yaya girişi kapısı açılmış “uzun zamandır” bölgede trafik yönetmeliği gereği belirgin  yaya geçişi yok.. netice, geçtiğimiz gün o Çevre yolu  üzerine açılan yaya girişinde bir kız Böğrenci  araç  çarpması sonucu  hayatını kaybetti..

Biz protokol Belediye Başkan’ı , vali-si   yaratmaya çalışırken yerel, idareler de  yetki karmaşası ve yerel kanunlar yapılarak yönetimin güçlenmesi görmezden geliniyor..  

Çünkü yurttaşlarımız da bu yönlü bir beklenti yok.  Öyle de olur, böyle de olur hiç olmasa da olur..

Yukarıda ki vahim kazayı Üniversite görevlisine sordum.. böyle kabul edillemez  bir alanda kim ve hangi akılla yaya kapısı açar.. yüz-yüz elli mt. İlerde  bu kapının işlevini karşılayacak üst geçiti  yapılmış yaya girişi var neden, orayı tercih edip burayı, kapatmıyorsunuz..

Görevli, Karayolları’na tam beş kez bu durumu yazdık “ üst geçit veya güvenli geçiş önlemi için”  beklentimiz karşılanmadı..

Konuyla ilgili Antalya Valiliği’ni aradım dönüş yapma nezaket ve cesaret gösteremediler.. 
bugün bölgeden geçerken  ilgi yerin kırmızı şeritli güvenlik önlemi alınmış, ilgili yaya girişi sanırım kapı kapatılmış.

AŞIRILIK YANLILARI

Az gelişmiş eğitimli/eğitimsiz  ancak, sosyal medeni algıdan yoksun  toplumlar da  aşırılık yanlı, radikal fanatizm, militaner eylemler daha yüksek seviye de yaşanılmakta. 

Bu durum, dini/dindar çevreler de olduğu  kadar  siyasi politik örgütlenmelerde de gözlemlenmekte.. öyle bir ahmaklık  ve bağnazlık ki,  demokrasiyi savunurken, aynı zamanda karşı tarafı da kendisi gibi düşünmeye, inanmaya ve yaşamsal faliyetlerinin kendisininki gibi olmasına zorlamakta..

Bu durum her ne kadar Ortadoğu’da baş  gösteriyor olsa da.. zaman zaman Batı’da da boy göstermekte..   Batıı’daki  aşırılık tutumu öyle bağnaz ve kabul edilemez yanı var ki; doğrudan inanç merkezine islam dininin Peygamber’ine yönelik vahşice tutum.. Peygamberi yakışıksız kategorize eden isnatlara yer verilmekte..

Doğuda da  dinsel bağnazlıklar yaşanılmakta ancak,   Doğuda’ki aşırılık yanlıları hiç bir zaman bir dinin “ Hıristiyan  ya da Musevi dininine ve/veya Peygamber’ine  yönelik  incitici tutum davranış sergilemedikleri  gibi saygıda da kusur etmemektedirler..

Kısaca, fanatiklik radikalizim ve aşırılık yanlısı olmak ilgili taraf için yarardan daha çok zarar verdiği gibi dünya,  barışını da olumsuz etkilemektedir..

Din, inanç  ve  siyaset  toplumların insani davranışlar edinmesine aracılık, katkı sağlamak amaçlı  kurumlardır.. iyi insan olmanın dini, mezhebi  ayırt edilmeyeceği gibi bağnaz cevrelerin de aidatına bakılmaksızın kabul edilmeyecektir ..

Barışa, yardımlaşmaya,  kardeşliğe ve iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmeye yönelik uğraş edinenlerin hizmetleri anıtsallaşacaktır.. hangisi ulustan olursa olsun.. 

Toprak her asır da yaşanılan bağnazlığın üzerini örterken ilk çağlardan bu yana  insanlık adına üretilen değerler sonsuza  kadar saygıyla anılmaya devam edecektir...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı