Kayıtlar

Kaunos’un Tapınak Ziyareti

Biraz yorulmuştu, geçeyi üzerine örtüp kalbine çocukluk/gençlik anılarını koyup uyumaya çalıştı.  İnsanın geçmişe dair yaşadıkları gökteki yıldızlar kadar çoktur  sayılmaz.  Bunun yanında hatıratı hiç unutulmayan gönlümüze kazınmış, yerleşmiş hatta gönlün kalbin kendisi olmuş yıldızlar, yaşanılmışlar.  Bizi biz yapan olgunlaştırdığımız değerler. “ Ah dedi ah, Papatyaların içinde Tanrı Lumel Tapınağı’nın taş duvarlarının sessiz ve dingin buz gibi soğuk mermer  sütunları içinde kalan büyük Mağbet.  Tanrı Lumel’in heybetli anıtı ve omuzlarındaki Artek ve sero Kartal figürleri, elindeki büyük baltasıyla Tapınağın sütunları boyunca yükselen dev anıtı.  Korkarak, ürperir ve çekinerek tapınırdım sana Tanrı Lumel.  İnsan Tanrı’nın yanında küçülmeli derdi büyük,  Adonis “ Tanrı’ya adanmış ruh- öğretiçi, yol gösterici” insan bu yolda küçüldükçe büyür, yok oldukça ruhu derinlik kazanır,  dünyalıkların ölümlülerin sıfatlarından arınarak ölümsüzlerin güçüne,  sırrına/ruhuna vakıf olur. “ Gökten

Türkiye’de. Başkanlık sisteminin Paradikmaları

CUMHURİYET TARİHİNİN 21 YILIK TEK PARTİ İKTİDARINI ANALİZ ETMEK Cumhuriyet tarihinde bir ilki başaran ve 21 yıllık tek parti İktidarına vira diyen siyasal başarı doğrusu, yaşarken analiz edilmeye, üzerinde düşünülüp değerlendirilmeyi fazlasıyla hak ettiğine inanıyorum. Aslında bu başarının arkasında AKP’nin politik vizyonu olmasıyla birlikte Ana Muhalefetin katısı gözardı edilmemeli. Çünkü Muhalefet, her seçim de İktidarı altın tepside AKP’ye buyur dedi. Nası diyecek olursanız? Muhalefetin Hükümet olma talepleri, politikaları seçmenin talepleriyle örtüşmedi. Seçmen değişimden yana tavır aldı, bir şeylerin değişmesini talep etti, AKP’de ne pahasına olursa olsun politikalarını değişimden yana kullandı. Gerek Türkiye’nin iç politikası gerekse dış/dünya politikasında değişim dedi ve bunda ısrar etti. ERDOĞANLI YILLARIN İZ BIRAKAN POLİTİKALARI a- BENİM VATANDAŞIM GECEKONDUDA OTURMAYACAK ÇAMURLU YOLLARDA YÜRÜMEYECEK DEDİ b- İMAR/İSKAN VE TOKİ c- YENİ ÜNÜVERSİTELER VE ÖĞRENCİ HARÇLAR

Kilya Kralı Harpagos’un hazin öyküsü

Geçmişte Güneşin insanın yüzünü aydınlattığı  toprağın,  insanı gülümsettiği çağlarda, Ege ve Akdeniz koylarında onlarca Krallık vardı. Medler, Atina’lılar,  Kılya’lılar, Lidya, Hitit ve İon’lar, Lykia  vb. Bir çok kavimler uygarlık kurmuşlar. O, dönemin uygarlıkları Krallık ile yönetilir, Kral Ülkenin kurucusu ve mülkün sahibidir. Kral ülkesinin mutlak idarecisi ve yönetimde tek ve değişmez söz/irade sahibidir. Artık günümüzde bu  yöntemi mutlakiyet olarak niteliyoruz. Geçmiş zaman, her dönem kendi yaşadığı tanımlandığı çağın trajedilerini, güzellik ve iyilikleri içinde saklı  tutar. Bugün biz eski çağlarda ki denizin rengini maviliğini hiç görmedik, O zamanın meyvesini hiç tatmadık ve toprağın O günkü renk ve kokusunu bilmiyoruz. Hatta şöyle ifade edelim,  gelecek nesiller yaşamak nefes almak, beslenmek için bir şey bulabileçeklermi doğrusu ümitsiz değilim. Ançak şimdilerden dünyaca bir özel çalışma başlatılır, bu her şeyi yok eden Üretim/Tüketim modeli yavaşlatılıp revizyon yapı

ULUSLARIN BÜYÜK YARIŞI

Bir ayağım Yenidelhi Caddelerine basarken diğeri Atlantik’in ötesinde Nevyork Sokaklarında. Bir tarafta açlık sefalet, yoksulluk ve hiç umursamamazlık hakim , diğer yanda dünyanın bütün üretebildiği herşeyi hoyratça kullanan, israf eden kendi çıkarları dışında hiçbir değeri önemsemeyen, yaşamın canlılığın sürdürülebilirlik dışında canlılığı,  yok eden bir iktisat teorisi,  buna bağlı sınır tanımayan ölçüsüz üretim metodunu benimseyip uygulamaktadırlar. Üretirken çevre/canlılk  yok ediyorsun, tüketirken de Canlı/Çevre/Yaşam yok oluyor. Yani,  dünya da  canlılık hızla yok oluyor. Yaşayan canlı obezleşerek, gen hatırası değişiyor. “Kanser” Bütün çalışmalar canlılığı yok eden iktisadi/mali yapıyı değiştirmek adına değil hastalığı,  gidermeye yönelik endüstri geliştirmeye yönelik. Sürekli büyüme isdihdam, pazar payı, rekabet güçü ve daha çok karlılık üzerine kurulu bu iktisadi/mali politika, yapı.  Bu çark işlerken, çarkı çalıştırmak için canlılığı yok ediyorsunuz “ üretim” tüketim yok

Yeni sisteme merhaba eskiye, gülegüle

UZUN YORUCU MEŞAKKATLİ BİR YOLCULUK,  Meçlis mesaileri, refarandum, Anayasa değişikliği, ittifaklar derken saçimler ve neticede 100 yılını tamamlamak üzere olan Parlementer sistemin sonlandırılması.  Başbakanlık yetki ve sorumluluklarını Yeni sistemin Cumhurbaşkanı’na Başkanın 9 Temmuz günü Meçliste yapacağı yemin töreninin ardından resmen devretmiş/almış olacak. Yeni Cumhurbaşkanı özünde devletbaşkanını barındırırken artık beraberinde iktidar Partisinin Liderini de içinde saklı tutacak. Cankaya, Başbakan’a da veda etmek durumunda kaldı. Cumhuriyeti ‘in kalbi Külliye de atacak. Umarım Çankaya’nın ruhunu da taşınmıştır. Çankaya’nın ruhu “ medeni unsurlar tanımlamak ve medeniyet yaratmak/geliştirmek. Şimdi Türkiye  Başkanın yardımcılarının kimler olacağını Başkanın, terçihlerini ilgiyle bekliyor. Başkan kimleri Bakan yapacak hangisi, isimler öne çıkacak. İzlenimim isimler üzerinde değil; bu dönem AKP’de heyacan yok gözüküyor, sanki yeni sistemin belirsizliği heniz ivme kazanmamış güç

Mucize beklemekmi mucize yaratmakmı

Zamanda yolculuk, teknoloji geliştikçe geçmiş zamanın mucize deyimi ile açıklanmaya çalışılan birçok iş/eylem metafizik hadisesinden çıkıp birebir tanıklıkettiğimiz somut delile dönüşmekte. Bu durum fizikte olduğu gibi  sosyal konularda da olmakta. Batı’da, sabah çocuklarını okuluna özel aracıyla götüren Başbakanlar var. Ve benzeri örnekler bize göre bu durum mucize. İstifa eden Başbakan/Bakan ve Parti liderleri. Bugün Nevşehir’in Caddesinde birkaç yurttaşa Nevşehir, toplu taşıma araçlarıyla buluşmalı değilmi dedim;  Tranvay/Metro dedim; yurttaş, mucize olarak algılıyor. Sen delimisin, burda  Tranvay’mı olur, burası küçük şehir, daha  Büyük Şehirlerde ilgi karşılanmıyor. Ya, görüyormusun mucize ney; bu zamanda Türk’e Hızlı/yavaş Tren/Tranvay henüz mucize. Çoğu medeniyetlerin 150 yıl evvelki kazanımları. Umutsuzmuyuz, hayır; inanıyorsak mucize beklemeyip mucizeler yaratmaya devam edeceğiz. Bu dönem Nevşehir Vekilleri ve İl/İlçe hep birlikte Ankara/Nevşehir - Nevşehir’i tüm Kapadokya İ

Politik siyasi eylemler

Gözlemlediğim bir şey var, kimde; eğitimli, eğitimsiz, meslekli, mesleksiz toplumun bir çok kesiminde. Nedir biliyormusunuz: avucunuzun içine bir kutu alın ve bunun içinde fil var deyin “ biraz mubalalı oldu “ insanımız inanıyor. Hayır böyle birşey olamaz, kabul edilemez diyemiyor ve/veya cesaret edemiyor, sorgulamıyor. Geçtiğimiz gün Halk Gazetesi sahibi Mustafa Bonçukcu ile Ofisinde buluştuk. Mustafa, çok nazik nezaketli insan aynı zamanda zeki ve tutarlı fikirleri var. Yayımladığı Gazetenin ilgi gördüğünü ançak , halkımızın çok okumadığını söyledi. Biz insanımızın haber/kültür ve yaşadığı çevreyle bilinçlendirmek istiyoruz, çoğu zaman tepki alıyoruz dedi. Daha sonra şöyle devam etti;  Millet olarak sahip olduğumuz değerler bize birilerince kazandırılmış, tabandan halkın talep refleksleriyle kazanılmamış. Okuyup bilinçlenerek ortak ideal, sinerji oluşturulmamış. Durum böyle olunca, halkın/insanımızın medeni unsurlara yönelik bilinçi gelişmemiştir. Şehir’in bunaltıcı sıcağının ü