Kilya Kralı Harpagos’un hazin öyküsü



Geçmişte Güneşin insanın yüzünü aydınlattığı  toprağın,  insanı gülümsettiği çağlarda, Ege ve Akdeniz koylarında onlarca Krallık vardı. Medler, Atina’lılar,  Kılya’lılar, Lidya, Hitit ve İon’lar, Lykia  vb. Bir çok kavimler uygarlık kurmuşlar. O, dönemin uygarlıkları Krallık ile yönetilir, Kral Ülkenin kurucusu ve mülkün sahibidir. Kral ülkesinin mutlak idarecisi ve yönetimde tek ve değişmez söz/irade sahibidir.
Artık günümüzde bu  yöntemi mutlakiyet olarak niteliyoruz.
Geçmiş zaman, her dönem kendi yaşadığı tanımlandığı çağın trajedilerini, güzellik ve iyilikleri içinde saklı  tutar. Bugün biz eski çağlarda ki denizin rengini maviliğini hiç görmedik, O zamanın meyvesini hiç tatmadık ve toprağın O günkü renk ve kokusunu bilmiyoruz. Hatta şöyle ifade edelim,  gelecek nesiller yaşamak nefes almak, beslenmek için bir şey bulabileçeklermi doğrusu ümitsiz değilim. Ançak şimdilerden dünyaca bir özel çalışma başlatılır, bu her şeyi yok eden Üretim/Tüketim modeli yavaşlatılıp revizyon yapılmaması durumunda. İleriye, geleceğe yönelik umut beslemek/beklenti içinde olmak büyük aptallık olur ..

O zamanın gezgin/ seyyah’ı   Bilge  Kaunos, seyahati süreçinde yolu Kılya  ülkesine çıkar.
Kaunos seyehati esnasında uğradığı Ülkelerde bir çok tesbitler de bulunur. Gerekli gördüğü değerleri, savaşları, savaş sebeplerini yenilgi/Zaferleri yazar, tarihe not düşer.  Ülkelerin genel durumları için  O dönemin ve Kaunos’un  kendince  belirlediği kriterler vardır. Bu krıterler ile bir tesbitte bulunur ve bazı yargılara varır. Bunda da çoğu zaman yanılmaz. Vardığı tesbitler onu yanıltmaz.

Kılya’nın cadde ve sokaklarına şiddet hakimdir. Kılya halkının iletişim lisanı öfke,  hırs  ve fiziksel şiddettir. İnsanların hal hareketleri celalli, öfkeli ve hırcındır. Deyim yerindeyse kimse burnundan kıl aldırmaz. Kral Harpagos’dan kimse söz etmez, konuşan olunca da yüzler asılır bakışlar asabileşir.
Bu durumu gözlemleyen  Bilge seyyah Kaunos, evvelki tecrübelerinden de yararlanarak içinde bulunduğu Ülke ve Kral Harpagos hakkında bir Yargıya varır. Kral Ülkesini barış ve huzur içinde yöneteçek liyakatten yoksun olduğu gibi Halkın üzerinde de isabetli kararlar ile irade sahibi değildir. Devlet güçü   kolluk güçlerince zorbalık ve barbarlıkla halledilmektedir. İnsanlar  koluk güçlerince eşek gibi dövülüp işkenceye maruz kalmaktadır.

Bilge Seyyah Kaunos, Kral Harpagos’un huzuruna çıkar. Kral’ Harpagos’a anlatacakları vardır.   Kaunos, Kral’ı şöyle bir gözden geçirir, yukarıdan aşağıya bakıp. 
O’na gezip dolaştığı Ülkeleri anlatır. Başka coğrafyadaki savaşlardan, savaş sebeblerinden, Lidya Ülesinin zenginliğinden Kral  Amaron’un şöhretinden, Persleri nasıl yendiğinden, Persler’de edindiği ganimet altın, gümüş ve edindiği sayısız erkek/kadın kölelerden bahseder. Kral Harpagos heyecanlanır gözleri yerinden çıkarcasına büyür ve Seyyahı ilgiyle dinler. Sonra Seyyah Kaunos’a “ benim Krallığımı Ülkemi nasıl buldun, Şehirimi  Pazar ve Çarşımı gezip dolştınmı, söyleyeceğin bir şey varmı der”.

Bilge Kaunos “ senin Krallığın daha nasıl güzel olur Kral Harpagos,  Halkın seni hep alkışlamakta değilmi; Çarşın Pazarın gösterişli, insanlar mutlu ve sen çok adaletli bir Kralsın “ der. Sonra söze şöyle devam eder “yalnız,  ben zengin Lidyalılardan bir şey gördüm Kral, Amaron Lidya Halkından yeni bir vergi alıyormuş bu ödenekle Lidya topraklarına sağlam Kaleler Ordugahlar ve şehirlerine yeni çarşı ve Saray’lar yapıyor, Krallığını ulaşılmaz saltanat,a dönüştürmekte  halk da, bu gidişattan pek çok memnun" demiş. 

Kral nasıl bir vergidir bu diye sorunca. Kaunos, “ İnsanların ürettiği hububatta, canlı besi hayvanlarında ilaveten ek vergiler koymuş, Ülkenin boş arazilerini halkına kiralamış. Burdan edindiği vergilerle Ülkesini Saray ve Ordugahlar, Kalelerle donatmakta. Gördüğüm O ki yanılmıyorsam  Lidyalıları bundan sonra hiç bir Ordu mağlup edemez Onların Kalelerini hiç bir Kral  askerleriyle teslim alamaz “ demiş.

Bilge Seyyah Kaunos, Kral Harpagos’un Saray’ından çıkar çıkmaz Kılya’nın çarşı ve pazarlarında  “ Kral Harpagos, Halka  ödemekle yükümlü oldukları vergiye ilaveten ek vergiler getirmiş ödemeyenleri zindanlarda çürütecekmiş “ haberini yayar. Sıçak bir yaz günü  Kılya'nın Çarşı pazar ve sokaklarında  halk ödediği vergilerden hoşnutsuzken ek vergilerin haberiyle sarsılırlar. 
Sokak sokak yayılan bu haber dalgalar halinde büyür ve büyük bir uğultuya dönüşür, rüzgarın da şiddetiyle bütün  ülkenin topraklarına yayılır. Halkın homurtuları öylesine yükselmiştir ki çıkan isyan sesleri Kral Harpagos ‘un Sarayının duvarlarını sarsar. Dışarda Çarşı ve pazar da hiç bir  koluk güçü, Kral Oteritesine dair kimse gözükmez olur.

İkinçi gün Seyyah Kaunos, başka bir şey söyler “ Kral Tapınakların ödeneklerinde kısıntıya gidecekmiş Kral, delirmiş olmalı Kral aklını yitirmiş diyorlar. 
Kral Harpagos’un  Ordugah Komutanı üvey Oğlu Amasis, Ordusuyla Kılya’ya geliyormuş. Kral Harpagos’u Tahtan indirp yerine geçecekmiş. Kral  muhafızlarına Komutan Amasis, ben gelmeden Babamı Tapınağa hapsetmiş olmazsanız hepinizi kılıçtan geçirecem sağ kimseyi koymayacam diye haber göndermiş"  haberini yayar.
Artık bu haberle Kılya Kentinden çıkan engellenemez değişim fırtınası Ülkeye hakim olur. Önüne geçilemez kargaşa da belirsizlik ve kaos hakim olur.

Artık Seyyah Kaunos planladığı eyleme ivme kazandırmıştır. Olayların başlangıç nedeni,  sonucunda belirleyiçisidir ilkesiyle sonucu beklemeden Kaunos, Kılya’yı  terketmek üzere yola koyulur. Yolunun geçtiği beldeler de aynı haberlere ilave yaparak Ülkedeki fırtınanın güçünü artırmaya devam eder.

Bilge Seyyah Kaunos, Kral Harpagos’un Ülkesinin sınırlarında çıkmak üzereyken bir ağacın altına oturup  Kılya Kralı Harpagos’un ülkesinde yaşanılanları  halkının öfke, şiddet içerikli iletişim lisanını  halkın, yaşama sevincini nasıl yitirmiş olduğunu ve Alpagos’un ahmaklığını, liyakatsız iktidarının  halka ne gibi istenmeyen şeyleri yaşamak durumunda bıraktığını gerçeğine uygun yazmakta, tarihe not düşmekteyken. 

Kaunos, bir Ulağın  habecinin sesiyle irkildi; Haberçinin söylediklerine göre Kral Harpagos’un üvey oğlu Amasis Kılya Kentine Ordusuyla girmeden önçe Saray Muhafızları ve halk çoktan Harpagos’u İonse Tapınağına hapsetmişler. Daha sonra yeni Kral Amasis Saray’da Taç giyme törenlerini başlatacakmış.

Kaunos Habeciye, beklemediğim haber değil dedi. Sonra kayda almaya çalıştığı tarihi yaşanılanları yazmaya devam etti. Kral Harpagos için “ artık Kral  Harpagos yaşadıkları ve halkına yaşattıklarını düşünüp değerlendireçek, müzakere edeçek çok vakti olacaktır. 
Doğru tesbitte bulunacak akıl ve bilgelikten mahrum olduğundan belkide hiç düşünmeyeçek ömrünün, kalan kısmını Tapınak zındanında gün görmeksizin geçirecektir  diye not düştü ..
Bilge Kaunos, özel defterine şunları da  yazar.  
Haksızlık, bir duyguyu düşünceyi harekete  geçirir düşünce inanca dönüşür inançsa, insanın yaşama amacı gayesidir. 

İkinçi bölüm :  Bilge  Seyyah Kaunos seyahatine devam edeçek...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı