Kayıtlar

HER ZORUKLA BERABER BİRDE KOLAYLIK VARDIR

Her gün yeni doğan güneş üzerimize kasem, umutsuzluk, karamsarlık sacıyor. Trendi yükselerek artan öfke, cinnet hali toplumun tüm katmanlarına yayılıyor. Sanki uzunca yıllar bastırılmış, ötelenmiş  duyguların, öfke, kin, nefret hıncının  patlaması gibi. Varılan son çizgide karşısında olan kimsenin kimlik. yakınlık derecesi aranmak sızın doğrudan öldürmeye yönelik saldırganlıkla karşı karşıya kalıyorsunuz. yazık çok yazık nasıl bu hale geldik, nasıl bu denli katil bağnaz, cani ola bilecek haleti ruhiye  kazandık. Her gün kanımızı donduran cinayet, katliam haberleri ile sarsılıyor, hayıflanıyor, müteessir oluyoruz. Doğrusu kimseyi de suçlamak istemiyorum, illa yetkililer yapıla bilecek bir şey varsa gayret gösterip gerekeni yapıyor olduklarına inanıyorum.  Felaket tellallığı yapmak da doğru değil, bunu biliyorum. Yalnız toplum olarak kendimizi sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Neden bizim inanmamız ve yaşantımıza yansıtmamız gereken toplumsal iletişim kurallarını; hiç inanmayan, i

MECLİS ÇATISI ALTINDA PROVOKASYON

MECLİS çatısı altında ve de bir millet vekili  Osman Baydemir`in  devletin varlığı ve bölünmez bütünlüğü yönünde, kasten, isteyerek ve alenen cüret karca göstermiş olduğu tavır,  bölücü,  ayrıştırıcı ve doğrudan terör örgütlerinin amacını destekleyen sözler sarf etmesi esef vericidir. Millet ve devlet olmak şuğur ve idrak inden yoksun aklınca bir milletin, devletin varlığını hazmedememe, kabul edememe düşüncesi içermektedir. Devlet gücünü milletten, milli idrak ve şuurdan alır. İçerde parçalanma, ayrışma, nifak duygularının güçlü olduğu toplumlar, mutlu ve güven içinde olamazlar. Mutlu ve sükunet güven içerisinde olmanın yaşamanın  şartları kısasları vardır. Bu da bilginin akılın eşitlik ve adalet duygusunun yüksek seviyeye ulaşması ve bir fiil uygulanması ile elde edilir.  Göstermelik demagojilerle , süslü sözler, insanların kutsallarını tahrik ederek sükunetli, huzur toplumu yaratılamaz,  hele günümüzde bu yolla  bu bağlamda hiç bir şey elde edilemez. Parası ve gücü olanın, at h

POPÜLİZM VE DEMOKRASİ

Demokrasinin de vazgeçilmez olduğunu k abul ettiğimiz gibi, demokrasinin dezavantajlarını da göz ardı etmememiz gerekir. Demokrasinin aracı secimler, seçimler yapılırken siyasetci  politika belirlerken  biraz dozunda popilizim olması gerektiği kacınılmaz olmakta.  Seçilbilme kaygısı, oy alabilmek için coğu zaman siyasetci popülizmin  dozunu artırmakta  istenmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalınmaktadır.  Gördüğümüz kadarı ile; Küdüs`ün başkent olma talebini bir çok ABD  Başkan adayları seçim çalışmalarında dile getirmişler. Trump kendi kararını savunmak için bu sav da bulunuyor. Amarikan devlet başkanının son Küdüs çıkışı, Küdüs`ün İsrail`in Başkenti olması yönündeki kararı bütün dünyada tepkilere neden oldu.   Çoğu siyaset çevrelerinde de Trump`un seçim vadi popilist bir yaklaşım olarak  karşılanmıştır.  Böyle de olsa güçlü devlet algısını dünya siyasetinde haksız adaletsiz yönetme girişimi, yaşadığımız çağın değerleri ile bağdaşmaz. Küreselleşmenin dünyaya kazandırdığı ortak değerle

ZARRAP`IN TÜRKİYE NOTLARI

Resim
Bu günlerde dünyaya diplomatik gözle Türkiye  tarafından bakınca kimin  müttefik, kimin karşıt, kim dost olduğu belli değil. Bugün dost müttefik diye ifade ettiğimiz  insanları iki gün sonra  muhalif, ajan, fetocu diye lanse edebilmekteyiz.  Dış politikada da durum bundan farksız değil.  Devletler için de aynı; bugün dost müttefik ülke olarak bilip ortak eylem, iş planladığımız devlet yada devlet başkanı daha masadan kalkar kalkmaz planlanılan ortak eylemin aksine farklı söylem ve eylemlerin yerini aldığına tanık oluyoruz. Demekki yaşadığımız çağın diplamasi siyaset dili böyle bir süreçten geçiyor. Kabul etmekte zorlansak da malisef durum bu yönde gelişiyor.  Birleşik Devletleri’nin İran politikası; Birleşik devletler İran`a niçin ambargo koymakta diye sorar isek;  cevap, bütün bölgenin istikrar ve güvenliğini artırmak için diye  gelir.  İran terörü destekleyen, bölgesinde dinsel meshep`leri kışkırtan zaman zaman Sudi arabistan`a kadar ulaşan istkrarsız dış politikasıyla  bölged

Modern dünyanın yeni paradikmaları

İrkildik, üzüldük korkunç bir katliam haberi ile sarsıldık.  Mısır`da ve de bir Cami`de  305  insanın katledildiği  haberi  hepimizin vicdanlarında infial yarattı. Büyük ihtimalle  faili  DEAŞ veya benzeri terör örgütlerinden birisidir. Ne düşünüyorsunuz bilmiyorum. Ben de bir şey düşünemiyorum. Türkiye,   kırk seneye yakındır terörle  içiçe yaşıyor. Bu duruma  alışmak, katlanmak adına bir güdü geliştirmek olanaksız, imkansız kabul edilecek bir durum değil.   Başta PKK,  DEAŞ, PDY ve  YPG   gibi  çok sayıda  terör örgütleri var. Özelikle Orta doğu da mantar gibi terör örgütü,  terörist üretiliyor.  Dünyanın neresinde  ne zaman bir eylem planladıklarını  veya  hangisi  ülkede bir Terör  saldırısı  düzenleyeceklerini bir yerleri patlatıp ne kadar masum insanı öldüreceklerini bilemiyoruz.  Güvenlik güçlerimiz  7/24 her yerde, her alanda, bir çok ülkeyle kordinasyonlu olmak üzere,  çok güçlü ve kararlı bir şekilde teröristlere karşı, onları etkisiz kılmak için canla başla  mucadele ediyo

Kapadokya - Milli park

Bir düşün, hayalin olsun seni peşinden sürükleyecek. Bu günlerde,   uzmanlar, gençlerde hayalciliğin ön planda olmasını ısrarla  istiyorlar.  Hayallerin insanı tahrik ettiğini, üretme, bir şeyler yaratma reflekslerini harekete geçirdiğini anlatmaya çalışıyorlar. Hayallerimiz olsun, bize, umut versin, yaşama, kazanma şevki,  heyecanı katsın ruhumuza. Çoğu yaşanılan tanık olduğumuz olaylar her ne kadar bize,yaşama karşı  kırılma, karamsarlık hayata karşı olumsuzluk çağrıştırsa da; Ben, hiç usanıp bıkmadan yaşamı dizayn etmek, imar etmek, maksimum seviyede yaşam kalitesi diyorum. Biz  neden başaramayalım, kesinlikle olacak başaracağız demeliyiz diye düşünüyorum. Bir işe inanmak o iş için eylemin yarısı demektir. Şehirlerimiz arasında zaman zaman yaşam kalitesi, yaşanılabilir seviye belirleniyor.  Hesapsız, ölçüsüz imara açılan ve denetimsiz büyüyen şehirler, malesef  bu yarışın  dışında kalmakta. Oysa, bu şehirlere geçmiş Hükümet`ler de bu gün ki Hükümet` de büyük maddi kaynaklar akt

Paradoks

Paradoks :  Kararlı kararsızlık veya tanımlanmayan kararlılık olarak ifade edeceğimiz gibi  farklı ifade de edilebilir, amaç ile aracın çelişki arzetmesi, siyasi yada sosyal bir yapıda amaç ile araçların uyumsuzluğu. İnsanlara konut yapmak için arazileri imara acarken bu alanların yaşam merkezi olacağını gözardı ederek marjinal yaşanılmaz mekanların inşası gibi.  Güncel paradoks ise :  Türkiye  yarım yüzyılı aşkın süredir bir NATO üyesi, grubun  güçlü Askeri müttefik iken,  karşıt blok Rusya`dan S 400 füze alımı girişimi, Türkiye`nin artış gösteren eğilimle Rusya`ya yakınlaşması, bunun yanında  ABD`nin özellikle Türkiye`ye karşı akresif dış politikası,Türkiye`nin küçük taleplerini geri çevirmesi İHA gibi hava aracını vermemesi, basit silah satışlarını engellemesi, vize işlemlerini askıya alması ve benzeri durumlar. Türkiye`nin de ısrarla içinde olmaya çalıştığı AB üye ülkelerinin de Türkiye ile diplamatik ilişkileri oldukca gergin, avrupa ile aramızda cekiçi değil itiçi güç akti