O, gürültünün amacı neydi ?

Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi’nde düzenlenen  Demokrasi Panelinden izlenimler. 

“ Demokrasi ve Milli Birlik Katılım, Hak ve Sorumluluk “  konulu düzenlenen panel..

Nevşehir  İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce  organize edildi. 

Panelin ev sahipliğini NEVÜ yaptı. Konferans yeri, NEVÜ Kampüsü Kültür ve Kongre Merkezi  Damat İbrahim Paşa  Salonu. 

Demokrasi Panelinin ilk konuşmacısı NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı’ydı. 

Rektör Bağlı, Türk demokrasisinin geçmişten günümüze uzanan tarihsel süreçine değindi. 

Dünyanın gelişmiş demokrasileriyle Türk demokrasisini kıyasladı. 

Demokrasinin yeni tanımını yaptı. 

Demokrasi “ Tekniktir “ dedi. 

Demokratik kültürümüzün geçmişini ve gelişme sürecine  değindi. 

Ve daha bir çok ilgi çeken konu başlıklarına  açıklık kazandırdı. 

Yazının ilerleyen bölümlerinde değinmeye çalışacağım. 

Ancak,  daha çok düzenlenen bu  panelin konseptine yönelik yorum yapmak istiyorum. 

Mazhar Bağlı’nın  demokrasi panelindeki yaptığı konuşma metninin  tamamını dinlemek isteyenler  için “ çok değer affediyorum “ umarım NEVÜ’ün basın bülteninde yer almıştır. 

Rektör Bağlı’yı, ben şaşkınlık, heyecan ve bir okadar da ilgiyle izleyip dinledim, dinlemeye çalıştım;  

Gözüm, gönlüm ve kulağımdan kaçanlar da olmuştur. 

Çünkü, salon, daha İlk dakikalarda başlayan ve seminerin bitişine kadar devam eden engellenilemez  bir gürültü ve ses kirliliği sabotajına  maruz bırakıldı. 

Seminerin konuklarının tamamına yakını Nevşehir Milli eğitim kadrosuydu. “  İl, İlçe  ve belde Milli eğitim personeli. İl, İlçe Mili eğitim Müdürleri, Okul Müdür ve Öğretmenleri ve diğer hizmetliler “ 

Nevşehir Valisi’de dinleyiçi konuklar arasındaydı. 

Tarih : 10 Eylül 2019 

Saat 15’00

Yer  :  NEVÜ Damat İbrahim Paşa Konferans Salonu. 

Harika bir Kampüs, müthiş bir Kültür Merkezi ve konforlu bir salon. 

Ançak, ben kendimi düğün salonu gürültüsünde bir mekanda buldum. 

Büyük çoğunluk konuşuyor ve sesli..

Rektör Bağlı, Konuşmasının ilk beş dakikalık süresinde , dinleyici  eğitim kadrosunu sessizlik için uyarmak durumunda kalıyor. 

Uyarılar karşılıksız kalıyor. 

Ve Bağlı, konuşmasını  kısa tutacağını sık sık tekrarlamak  ihtiyaçı hissediyor. 

Kanaatimce;

Bağlı’yı, konuşmasını sürdürmeye sevkeden  kararlılık, ev sahibi olması. 

Aksi halde, büyük ihtimal konuşmasını sonlandıracaktı. 

Diğer yan da Nevşehir Valisi İlhami Aktaş’ın da protokol de yer alması.  Bağlı’nın “ Affedersiniz Sayın Valim “ hitabı, kulağımı tırmalıyor. 

Rektör Mazhar Bağlı’nın konuşmasını iyi dinlemeye çalıştığıma inanıyorum. Bunun yanın da  dinleyenlerin de bir elin parmağını geçmeyeceğine kaniyim. 

Şuna inanıyorum ;  [ Dinlemesini bilmeyen, hitap etme  kabiliyeti de kazanamamıştır ]

[ Aslında dinlerken, hitap etme  öğretimizi de geliştirmiş  olmaktayız ]

Acaba,  Hocaların Hocası Rektör Mazhar Bağlı’yı öğretmenler neden dinlemek istememişlerdir..

Bu ilgisizliğin kaynağını, nedenini biraz düşündüm. 

Gerçekten düşündürücü bir durum, bir o kadar da vahim ..

Şu  yargıya vardım..

Sistem..

Sisteme bağlı öğrenim ve öğretim metodu..

Neden dinlesin ? 

Neden kendisini  geliştirmek ihtiyacı hissetsin?

Ki..

Garantili iş kadrosu ve hiç de fena olmayan mali durum..

Öğrencisi “  Samut “ öğrenmeye kapalı..

Neyi nasıl anlatsa olur..

Başarı ölçütü, pratiğe dayalı “ test çözmü “  dışında başka bir yararlılık.. gerektirmiyor. 

kişisel gelişim, sosyallik, sanata ve yaşamın gerçekçiliğine kapalı, öğrenim metodu..

Ve Veliler, iş, aş  edinmenin dışındaki yaşamın, tüm paradikmalarına kapalı..

Sevgili Bağlı, şöyle devam etti..

“ Adnan Menderes’in idama götürülürken darağacında,  kendisini karşılayan yağlı urgana bakışını resmeden objektif, 

aslında milletin iradesinin nasıl gasp edildiğinin resmidir. 

O, yüreğimizi burkan, vicdanımızı kanatan  bakış, bu milletin bakışıdır “ 

“ Üç saç ayağı olarak ifade edeceğim konsept; 

Devlet, siyasiler ve halk birlikte hareket ettiğinde daha güzel işler başaracağımız gibi, eylemlerimizin de daha da kararlı ve güçlü olacağına inanıyorum ..”

“ Gelişmiş diye tanımladığımız Batı demokrasileri ;

Türk demokrasisi  bir mesafe kaydetmek istediğinde, onların engelleriyle karşılaşıyor “ 15 Temmuz “ . 

İstiyorlar ki; siz medeni  demokrasi tanımını geliştirmezsiniz, bizim öngördüğümüz demokrasi tanımına uymak ve sizin için  biçtiğimiz elbiseyi giymek durumundasınız demektedirler..

Oysa, bizim geçmişte ve güncel sahib olduğumuz insani ve vicdani öğretilerimizin  “ üzeri tozlanmış “ dünyanın bir çok coğrafyasının temel sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak değerlerdir “

Salon, Bağlı ve Panel..

Konuklar ve konsept tam bir ironi

Rektör Mazhar Bağlı’ya bu güzel sunumundan dolayı teşekkür ediyorum. 

Çok da etkilendiğimi belirtmek istiyorum. 

Konuşma metninin tamamını “ söylediğim gibi “ yazmadım. Daha dikkat çekici başlıklar var..

Çok daha önemlisi..

Hiç siyasi değildi..

Partizanlık ve tarafgirlik asla..

Ve aşırılık yanlılık içermiyordu..

Ve evrensel demokrasi içinde Coğrafyamızdaki demokrasi kültür sürecimizin gelişimini, gayet açıklık ve objektif bakışla tanımlamak..

Sonsuz teşekkürler...