Kayıtlar

Gülşehir- Açıksaray Vadisi

Kapadokya/ Gülşehir Açıksaray Kapadokya,  coğrafi yapısı  tarihi, kültürel  geçmişiyle  dünyanın evrensel   değerlerini içinde barındırmaktadır.  Bu öne çıkan farkındalık, Kapadokya’yı   özellikle Turizm sektöründe öne çıkartmaktadır.  Bugün  Objektiflerinize açacağımız  vadi Açıksaray,  Kapadokya’nın, bu bağlamda saklı kenti.. Gülşehir’in bu bölgesi, içinde barındırdığı onlarca tarihi, kültürel varlıklar, Kiliseler, Örenyerlerini yaşadığımız  modern çağın   antik Kapadokya’sı olarak tanımlarsak, Vadi Açıksaray ve diğer St.Jean Kilisesi  bu tanımı karşılamış olur.. İçerisinde onlarca kilise manastır, Saray, şirehane, ahır, Askeri üs barındıran  Açıksaray vadisi, Kapadokya Turizim üssünün bir parçası olmayı,  Kapadokya coğrafyasının içine dahil edilmeyi  çoktan hak ediyor.  Öyle inanıyorum ki, önümüzdeki yıllarda Kapadokya bölgesi Türkiye’nin Turizim üssü olacak ve de Akdeniz, deniz turizminin de önüne geçecektir.. Bu anlamda,  Kapadokya Turizim coğrafyasının

Fikri özgürlükler, siyasetin ilkelerini modernize eder..

İnsanımız,  geçmişten gelen bir geleneğin değişmeyen uygulamasına günümüzde de tanıklık etmektedir.  Düşünce ve fikir hürriyeti kavramının toplumumuzda    tam anlamıyla tanım kazanamayıp, hukuk ilkeleriyle güvence altına alınamamış olması  geçmişten günümüze kadar  telafi edemediğimiz     büyük eksiklik.  Toplumun  bazı kesimlerinde, “ özellikle, siyasi çevrede, üniversite ve    basın medya “  ifade edilip tanımlanmaya çalışılan  siyasi, politik, sosyal     bazı kavramları,  hukuk çevrelerince, düşünce, fikir ve bireysel özgürlükler  kapsamında  demokratik hak olarak kabul edilip    edilemeyeceği henüz netlik kazanmış değil.. Bu  tanım çerçevesinde, yapılan eleştirel yaklaşım, yazım ve    yayım  her zaman hedef   yanılmasına açık tutularak, insanımızın fikri hüviyeti kısırlaştırılmaktadır.. Fikir düşünce hüviyeti, sadece siyasi politik karakter gibi  karşılanmamalıdır.  Varlığı ve ona vücut vereni,  yaşamı ve bütün    siyasal,   sosyal hayatın unsurlarını  anlaml

Modern çağ ve Kapadokya

Resim
Nevşehir sevdalısı olmak harika bir duygu!! Nevşehir’in çağdaş bir kent görünümü kazanması için sosyal bir ağda birleşmek “ Facebook, Nevşehir sevdalıları “ takdir edileçek girişim.  Bu ağda birleşen tüm kentli arkadaşları takdir ederek, selamlıyorum.. Diğer yan da;  Gülşehir istikametinden Nevşehir’e gelirken, Çat belde ışıklı kavşağından 200 mt. ilerlediğinizde  ana yola “ çevre yoluna “ 3 mt mesafede binalar yapılmış. Bu inşaatlara yapı ruhsatı veren  geçmiş dönemde ki yetkilileri de kınıyorum.  Rasim Arı  başkanlığında ki  yeni yönetime de  başarılar dilerken; Artık Nevşehir’imize   kent içi ulaşım için Tramvay kaçınılmaz diyorum.  Yine;  Kentin trafik yoğunluğu Lale caddesi ve Atatürk Bulvarı’nda aşırı derecede yoğunlaşmış durumda.  Bu sorunun da  giderilmesi için, kentsel dönüşüm kapsamında  kazanılacak  yeni güzergahlar ile çözülebileceği, bu anlamda kent içi trafiği de genişleyecektir.  Daha ileri proje; Artık Kapadokya Başkentimiz “ Ankara “‘ya Y

Şehir haber - Analiz

Türk Tarım ve Hayvancılık sektörünün  yapısal sorunlarını konuştuk. Sektörün gelişmesine katkı sağlamak amaçlı izlenmesi gerekli Tarım  politikasına yönelik söyleşi yaptık.  Veterner Hekim. Nuri KOÇAK 1996 yılında  Vt. Hekim olarak Hayvancılık sektörüne giriş yaptı.  Birleşik Devletler’de büyük çiftliklerde Besi Hayvancılığı üzerine mastır yaptı.  Türkiye’de Kurumsal firmalarda  çalışarak  sektörde deneyim kazandı.  2015’ten   bu yana Nevşehir’de hayvancılık sektöründe Veterner hekimlik ve mandıra danışmanlığı yapmakta.  Nuri Hoca’m her şeyden önce Nevşehir bölgesi  iklim şartları bakımından hayvancılığa elverişli mi?  Evet, hayvancılık, süt besiciliği ve diğer anlamda ki  “  Et “ besiciliği  için ideal bir iklim. Karasal, yazları kısa süren bir kaç ay sıcaklıktan sonra serin ve çok sert geçmeyen kış mevsimi.  Türkiye’de Havancılık “ özellikle süt amaçlı “ mandıra ve çiftlik yapımına yönelik bir sektörel gelişme, genişleme var. Bize, bu endüstriyel sektörün

Moderin devlet ve birey ilişkisi

MODERN DEVLET VE BİREY İLİŞKİSİ Modern devleti  tanımlayıp,   birey ile  olan ilişkisini  belirlemekte  çağdaş  hukuk mu  belirleyici etkendir?  yoksa, toplumun yönetsel kültürü “Alt kültür” gölge hukuk mu  tanımlayıcı  olacaktır?  Asıl vurgu yapılması  korunması   gereken devlet midir?  Yoksa birey midir ?   Öne çıkan,  bireyin hukuk tanımlı hak ve özgürlükleri mi?  yoksa, kamu yararlılığı mı olmalıdır?  Diğer yan da,  devlet  “ devlete  varlık kazandıran kamu/kurum “ her eylemiyle sorgulanamaz, yargılanmaz ve dokunulmaz olmakla  birlikte  kutsanmalı mıdır?  Bireyler mi devleti kurup  tüm   kapsayıcı  kurumlarıyla bir sistem  yaratır ? Yoksa birey  hiç  yokken, devlet vardır ve birey hazır devletin başına “ Şirket, sektör “ geçip yönetmeye başlar?  Tüm bu soruların  yanıtını biliyorsunuz, biliyoruz.  Ama, devlet,  birey  bireyler/halk tarafından  bir kez  kazanılıp  kurumsal yapıya kavuşturulduktan  sonra.. Artık o yaratılan  “ devlet “ varlık/

Editör’üm, Dilaver Can.

Editör’üm Dilaver Can; Gazetemizin,  haber yayım işinin yanında  ikinçil  bir işlevi de,  Amerika’da çok sayıda var olan Tank Think  “düşünce kuruluşu “ gbi bir farkındalık yaratıyor olması çok güzel.  Dilaver Can, "  Türkiye’de  Paris, Londra kapsamlı bir demokrasi,  demokratik kültür ekonomik yapı vardı da Erdoğan “ Ak Parti “ mi marjinal popülist kabul edilmez politikalar yarattı” demekte.  Can, Haksız da değil. Netice de Türkiye'nin demokratik kültü,  geçmişten günümüze    vesayet  rejiminin  kapsayıcı kurumlarının bir ürünü.  Ve  geçmişteki  siyasi partiler  de  bu kültürden beslenip gelişme gösteren legal örgütlenmeler.  Ve hatta,   demokratik hukuk devletimizin  bütün kapsayıcı kurumlarının   vesayet  kültünden  beslenen yönetsel “ yürütme “ kurumlar olmadığını söyleyebilir miyiz.  Önümüzdeki yıllarda Türk siyasetcisinin  üzerine düşen ödev,    demokratik  rejimin asli unsurları olan " yasama, yürütme ve yargı" gibi  kurumları  bir  i