Kayıtlar

Doğu ve Batı medeniyetinin öğreti farkı

Doğu toplumunun tercihleri mi ? Batının idealleri mi ?  Toplumlar fertlerden oluşur. Fertlerin tercihleri kolektiftir. Farklı düşünceyi toplum, hemen hazmetmez, kabul etmez. Eğer karşı koyamayacağı bir değişim,  şartlı kabulleniş olmuşsa, yenilikse, bu kabul ediş. Kabul etmiş gibi yapmak, üzerini örtmektir. Fırsatını  bulduğunda da ilk iş, o nu, farklı olanı dışarı atar, örtülü tepkiyi  dışa vurur.  Doğu toplumu, geleneklerden, inançtan, örf ve ananelerden beslenir. Aklını, düşüncesini gelenekler, alışıla gelmiş davranışlarla çatıştırmaz. Akılın yüceliğini değil inancı, kutsar. Akılsız inançın insanı çölleştireceğini kavrayamaz. İnsan, akılla yol alır. İnanç bu yolculukta rehberdir. Akıldan beslenmeyen inanç’da sığlaşır ilkelleşir, yaşadığı çağın dışına itilir.  Batı toplumu ile Doğu halklarını  ayıran en temel öğreti. Batının akıldan, bağımsız düşünceden  besleniyor olması. Ve düşünceyi bağımsızlaştırarak insana, etik değerlerde bağımlılık kazanmasını sağlamasıdır. 

Siyasette jeopolitik Fay kırılması

Siyasette jeopolitik Fay kırılması  Miting meydanlarında Liderlerin ilham veren istikbal söylemleri, çoşkulu kalabalıkların alkış sesleriyle mavi göğün  sınırsız boşluğunda gıri  bulutlara doğru yükselmekte.  Umudun beslediği sevgi duyusuyla, daha yaşanılır bir ülke, çevre, şehir ve dünya ideali için  Liderin, etrafında kenetlenen halk yığınları. Kelebeklerin, Ateşböçeklerinin ışığın etrafında öbekleşmesi gibi. Meydanlar da her sınıftan halk yığınları kenetlenip, fikir birliği, Ülküdaş’lığı  yapmakta.  Bu durum insanların siyasetten, siyasetçiden, politika ve politikacıdan umut kesmediğini, onların toplum, halk için bir şeyler yapabileceklerine inandığı için.  Ne var ki... Günümüz de yaşadığımız dünya da, bu olası gözükmüyor. Sadece Türkiye’de de değil.  Dünyanın pek çok demokratik toplumunun geliştiği  ülkelerde de.  Globalleşmenin getirdiği yüksek anafor kapital sermayenin önünde siyasetçi, tek başına toplum, halk yararlılığına yönelik güç gösterip kapital

Akıl yüçeltirken şoven duyular alçaltır

Akıllı politikalar yüceltirken şoven, duygusal yönlü  popülist eylemler alçaltır İster devlette olsun ister din de diyanette  olsun ve de siyaset de akıllı politikalar kurumu, başındaki yöneticiyi yüceltir.  Yapılan iş ortaya konulan plan, yön yöntem taktirle karşılanır.  İşin eylemin temel dinamiği kamu yararlılığına yönelik olmalıdır. Kamu yararlılığı amaç edinilmelidir. Kamu yararlılığı amaç edinilip ilgili politikalar geliştirirken de yurttaşlık hakları, insanın, toplumun yaşamsal ihtiyaçları da gözardı edilemez. Her şeyin  hakka, hukuka uygunluğu aranmalıdır. Mevcut yasaların da üstünde akli diyalektik temel ilke edinilmelidir. Yasalar, tarafgirlik, partizanlık ve ideolojik unsurlar içerebilir.  Kapadokya Muşkara gazetesinin  haberlerinde öğrendiğim kadarıyla. Kapadokya’yı ziyaret eden Çevre ve  Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bölge için öenemli açıklama da bulunmuş. “ Kapadokya Bölgesi, imar affından yararlandırılmayacak “ demiş.  Ne güzel ne kadar yerinde bir karar

31 Mart yerel yönetimler seçim stratejisinde öne çıkanlar

Ak Parti ve MHP'nin parti merkezinde belirlenen 31 Mart seçim stratejisinde öne çıkanlar; 31 Mart’ta yapılacak mahalli idare seçimlerinde partilerin, özellikle iktidar partisinin öne çıkardığı seçim sloganları oldukça manidar, marjinal, terörize edici böylesine  dikkat çekici. Ak Parti'nin miting meydanlarında söyledikleriyle MHP’nin slogonları bire bir öylesine örtüşüyor ki,   doğrusu bu iki partinin siyasi  ittifak politikalarının  temelinde birçok ortak payda  belirlenmiş olsada,  çoğu zaman aynı parti içerisinde de olsanız farklı politik insiyatiflerin  alındığına tanıklık etmişliğimiz olmuştur.  Burda dikkat çeken.  Ak Parti ile MHP’nin bu seçim sürecinde bu denli içice giren politik birliktelikleri doğrusu, insanı düşündürmekte. Rahmetli Demirel’in bir sözünü hatırladım “ iktidar ortak kabul etmez” derdi.  Ne diyelim inşallah memleket için hayır olur, olur da; bu birlikten doğan güç memlekete hizmet etmeye yönelik katkı sağlamak yerine sanki;  muhale

8 Mart dünya kadınlar gününe özel

8 Mart dünya kadınlar gününe özel Belleğimiz düşünce kalıplarımız içgüdüsel tepkilerimiz bizim, her hangi bir konu da doğru, sağduyulu bilimsel düşünmeyi, araştırmayı engelliyor.  Her hangi bir konu da bir tez ileri sürmek durumun da kalındığın da, ideolojik, dinsel, mezhepsel öğreti, içgüdü hemen devreye giriyor veya siyasal, partizanlık yönümüz. Olmazsa başka yönlü gelişme devreye giriyor acaba, bu savım ilkelliği mi çağrıştırır liberallerin mi, yoksa muhafazakarların mı tepkisini alırım.. Bu ileri sürdüğüm tez beni bir görüşün cenderesine sokmasın sonra, ordan çıkması da mümkün olmaya bilir.   Bu tür endişeler ve fikri linç hezeyanı insanımızı riyakarlığa sevk ettiği gibi gerçek inandığı değerleri, konu hakkında ki görüşünü, insiyatifini ifade etmekten kaçınmasına da neden olmaktadır.  Sonra bir insanın her hangi bir konudaki görüşü uzun zaman süren araştırma, anket sonucu gibi bilimselliğe dayanmıyorsa bu ifade eden kişinin sadece konunun bir yanına yönelik irt

Başkan Adaylarının projeleri yarışırken seçmenin terçihleri..

Yerel’de Başkan Adaylarının  projeleri yarışırken Seçmenin, beklentileri ne olmalıdır.. Heyecan duyusu, insanın yaratıcılık kabiliyetini artırır insana, insan üstü enerji kaynağı yarattığı gibi yöneldiği nesneyi de kendine çeker, yakınlaştırır ikili arasında duygusal bir bağ oluşur.. Mahalli idarelere talip olan Başkanlar da heyecanlı, deyim yerindeyse yarıştıkları kentleri yönetmek için projelerini  heyecanla seçmenin beğenisine sunmaktalar.  Öylesine ki çoğu projeler beş yıldızlı konfor  deyimini  daha da ileri boyutuna varan nitelik, görsellik taşımakta. Tabi bu projelerin kentlere bir maliyeti var. Bu harcamaların geri dönüşümü yine halkın karşılıyacağı maliyetler.  Su faturalarına baktığımız da atık su ücretinin kullanılan suya eşit seviyede ücretlendirildiğini görüyoruz.  Bu bağlam da ne oldu?  Geçen gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, dar gelirli vatandaşların elektrik ücretlerinin devlet tarafından karşılanacağı ifade edildi.  Bu ne demek biliyor musunuz? Ar