Kayıtlar

KURUMSAL DEVLET

            Büyük Selçuklu, Türklerin Anadolu'da  kurduğu büyük devletlerden birisi. Selçuklular'ın,Anadolu'da okadar çok eserleri varki, saymakla bitmez. Medreseler,Camiler,Küllüyeler,imarethane, uzay gözlem evi ve benzeri yüzlerce eser. Dini ayakta tutmak için, Camiler, Minareler yetmiyor. Devleti ayakta tutmak için de aynı,  kamu binaları, yol, köprü, metro, İstanbul'dan  Kars'a kadar hızlı tren, hava limanları, güçlü Ordular Devleti,  Milleti ayakta tutmaya genç kuşakları geleceğe taşımaya  yeterli olmuyor. Bu yapılanlar  Devletlerin ayak izleri ulaşabildikleri, muktedir oldukları işler, ulaştıkları menziller. Peki,  neden Büyük Selçuklu, Küçük Selçuklu  ardından Büyük Osmanlı İmparatorluğu kendini geleceğe taşıyamadı?  Bütün herşeyi ile yokluğa gitti, gönderildi kendimize hiç sordukmu.           Devlet olsun, bugünün Devletleşen şirketleri olsun; önce insana yatırım yapmadığı sürece, kalkınıp gelişemez, büyüyemez ve ideallerini geleceğe taşıyamaz. İnsana yatı

Açık Hava Müzesi

          Açık hava müzesi deninilice anlamış olmalısınız, Kapadokya'dan bahsediyor  olacağımdan.  Bölge, gerçekten bir açık hava müzesi  gibi,  Peri bacaları, kiliseler, vadileri ve daha birçok görselliği ile fark yaratan bir coğrafya.  Bölgeyi,  şu ifadeler ile tanımlıyorum, Kapadokya'dan  daha büyük deniz, daha derin ve dingin okyonus yoktur. Aslında, Kapakdokyayı diğer görsellerden ayıran en büyük özelliği,  bölgedeki görselliklerin insanı, tarih öncesine, geçmişe çektiği gibi beraberinde, yaşadığımız zamanın ve mekanın dışına çıkartıyor hissiyatı veriyor olması. Vadileri, gezip dolaşırken  bütün yorgunluğunuz, sitresiniz  gidiyor, yaşam ile bütünleşiyorsunuz.           Geçen hafta, Hürriyet'ten  köşe yazarlarından Deniz Zeyrek  Nevşehir'e gelmiş, bölge ile ilgili tesbitlerini köşesinde okurlar ile paylaşma bulunmuş. Ben tekrarlamayacam aynı paylaşımları. Ancak,  paylaşımını okumanızı öneriyorum, ilginç tesbitlerden bulunduğu gibi olumsuz TEMA'larda var.  Ko

İki kurum ve İki Adanmış Ruh

GÜLŞEHİR BELEDİYE Başkanı Sayın Vahdi Arısoy'u makamında ziyaret ettik. Makam odası çalışma ofisi gibiydi, masanın üzerinde projeler, mali analiz raporları, takip edilen işlerin sorgulama notları vb. evraklar vardı.  Başkan Vahdi Bey seçildiği ilk günün heyecanını muhafaza ediyor, yalnız bu heyecan seçim kazanma değil, proje, yatırım, halka hizmet etmenin, ilçeye değer katma heyecanı. Bize yeni projelerini anlattı. Bildiğimiz alt yapı, doğalgaz çalışmasının dışında ilçenin yeni yatırımlara acil ihtiyacı olduğunu belirtti ve çalışmalarını açıkladı.         Başkan: Bu hafta farklı üniversitelerin mimarlık, mühendislik ve şehir planlama fakültelerinin son sınıf öğrencileri ile bu fakültelerdeki ilgili akademisyenleri ilçemizdeki Kartal Hotel`de misafir etmekteyiz. Bu ekip ve ayrıca Kartal Belediyesi ve Hacıbektaş Belediyesi`nin ilgili birimlerinden arkadaşlarımızla beraber ilçemizin imar planı ve peyzaj tasarımı üzerine proje çalışmaları yapıyoruz. Bu planı kitaplaştıracağız, bilaher

Medeniyet Kurmak

          Toplumu medenileştirmek, medeni unsurlar ile buluşturmak  tanıştırmak,  milletinizi   bu argümanlar ile yönetmek için bu yönlü argumanlara erişebilirsiniz  Medeniyet kurmak ise  farklı bir iştir. Bu durumu şöyle açıklarız.  Şiir yazabilir, şarkı, türkü okuyabilirsiniz, bunları notaya döküp, beste yapalım, orkestra' da seslendirmek isterseniz durum değişir.   Sözedelen iki işlevde sanattır;  Birisi görsel, diğeri yaratıcılık. İçten kazandırılan, geliştirilen yetenek.  Medeni unsurlar içeren " Anayasa, kanunlar, yönetmenlik ve gelişmiş araç gereçi edinmek " diğer yanda bu argümanları toplumun kendisinin üretmesi geliştirmesi. Toplumumuz, medeni unsurlar içerirken , yaşantımız algılarımız hiç öyle değil. Hepten eleştirel, topyekün aşağı çeken olmakta istemiyorum.  Ancak, üstü örtülemeyen, ne yapıyor, nereye gidiyoruz dedirten şiddet olaylarına tanık oluyoruz. Son derece korkutucu olduğu gibi  o kadar da endişe verici.   Medeniyet, toplumun iletişim lisanı kulland

Hükümet ve Devlet politikası

         Bölgemizde olağanüstü gelişmeler yaşanılıyor, yaşanılmayada devam edeçek. Çünkü,  bölgemiz pek çok açıdan az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ve devletlerden oluşuyor.  Bu gelişme süreçi engel olunmayacak ihtiras ve  yaşamın cazibesiyle devam edecektir. Küzey Irak'ta  daha evelden Özerkliği kabul edilmiş Barzani liderliğinde  küzey Kürt bölgesi  devlet olma talebiyle Dünya kamuoyunun önüne çıkarak, bütün kararlılığı ile, ya istiklal ya ölüm dedi. Şimdi ne olacak, hangisi ülkeler özerk bölgenin devlet olma talebine evet veyahut hayır diyecek. Türkiye, bu talebe nasıl yaklaşıyor; nasıl yaklaşmalıdır. Geçmişden günümüze, Türkiye şu güne kadar  bölgenin tek tartışmasız hamisi, destekçisi durumunda idi. Yaklaşık otuzyıldır Barzani  ve Talabani'ye  TC ti devleti  olarak tüm imkanlarımızı kullandırdık. Bu bölge liderlerine TC. Diplomat pasaportu vererek, dünya ile irtibat kurmalarını sağladık.  Saddam'ın Halapce katliamında, bölgenin yanında olduk. ABD nin Irak'a ol

MHP' de Büyük Kırılma

Mhp'de büyük kırılma Türk demokrasi geçmişten günümüze yol alırken, siyaset günce izde  tanık olduğumuz büyük kırılmalar yaşanıldı. Bu kırılmalar milletimize ve siyaset yapan politikacılarımıza büyük acılar yaşattı. Şu günlerde de MHP' de büyük kırılma yaşanılıyor. Bu siyasi kırılmanın evvelki kırılma\trajedilerden farklı yönü; Önçeki kırılmalara neden siyaset değil, anti siyasetci  " askeri darbeler ". Şimdiki ise siyasete kırılma yaptıran  legal siyaset ve siyasi liderlik. Fark burada. Eylemi, farklı\trajik kılanda bu. MHP de, partili delegelerin büyük çoğunluğu,  genel kongre talep ederken partinin, genel başkanı "Devlet Bahçeli" hükümetle ittifak yaparak, partilinin kongre talebini engellemektedir. Bu anti demokratik durumu  Parti Genel Başkanı kendi lehine "ikbali e" kullanmaktadır. Partili\muhalif gurup, bu durumu hazmedmekte zorlanmaktadır. Bu süreç Parti içinde büyük kırılmaya neden olduğu gibi, Türk demokratik siyasi tarihinde d

Tasarım -Görsellik ve Şehir

            Toplumlar sosyal, ekonomik iktisadi gelişme gösterdikçe; yarattığı, ürettiği duygu, düşünçeyi kalıcı kılmak üzere eşyaya sanata dönüştürüyor.  Yaşayan toplumun algısı pazara, çarşıya, müziğe, mimariye, siyasete ve birçok şeye yansıyor.  Tasarım ve mimari yapı, yerleşik  toplumların gelişmişlik seviyesinin göstergesi olarak da kabul edilmekte. Geçmişten günümüze kalan ve hala değeri katlanarak devam eden bu yapılar, Dünya kültür mirası olarak kabul edilip, koruma altına alınmakta " UNESCO". İstanbul denince akla AYASOFYA gelir; İstanbul'u  şehir yapan değer, İstanbul kadar ağır. Ayasofya Avrupadan yüce. Gezen gören bakan bilir. Dünyanın her yerinden ziyaretçi akını vardır. Ancak Ayasofya'nın, ziyaretçisinin önündeki engel yine İstanbul'un kendisi, şehirin kalitesinin korunamaması. Avrupa'da da  benzeri yapılar var. Ancak bu yapılar ile birlikte  şihirin büyük bölümü korunaklı ve bütünlüğünü korumakta. Paris, Londura, Roma, Amsterdam , Bürüksel, Viy