Tasarım -Görsellik ve Şehir

 
          Toplumlar sosyal, ekonomik iktisadi gelişme gösterdikçe; yarattığı, ürettiği duygu, düşünçeyi kalıcı kılmak üzere eşyaya sanata dönüştürüyor.  Yaşayan toplumun algısı pazara, çarşıya, müziğe, mimariye, siyasete ve birçok şeye yansıyor.  Tasarım ve mimari yapı, yerleşik  toplumların gelişmişlik seviyesinin göstergesi olarak da kabul edilmekte. Geçmişten günümüze kalan ve hala değeri katlanarak devam eden bu yapılar, Dünya kültür mirası olarak kabul edilip, koruma altına alınmakta " UNESCO". İstanbul denince akla AYASOFYA gelir; İstanbul'u  şehir yapan değer, İstanbul kadar ağır. Ayasofya Avrupadan yüce. Gezen gören bakan bilir. Dünyanın her yerinden ziyaretçi akını vardır. Ancak Ayasofya'nın, ziyaretçisinin önündeki engel yine İstanbul'un kendisi, şehirin kalitesinin korunamaması. Avrupa'da da  benzeri yapılar var. Ancak bu yapılar ile birlikte  şihirin büyük bölümü korunaklı ve bütünlüğünü korumakta. Paris, Londura, Roma, Amsterdam , Bürüksel, Viyana, Barselona ve diğer Avrupa şehirleri geçmişin izlerini taşırken. Şehir tasarımı mimari yapı, görsellik ile birlikte kültürel dokuyu da barındırmaktadır. Ve milyonlarca insan,  sirf bu şehirleri görmek, tanımak için  ziyaret etmektedirler. Bu kutsal bir ziyaret değil, aklın, bilginin, görgünün kültürün ; gelecek nesillere aktarılacak birikimin kutsallığı. Barbarlığın kalıcı eseri yakıp yıkmaktır. Medeniyet ve görgü geleceğe taşınırken izler de bırakır.

         Kapadokya Vadisi

          Kapadokya vadisi çok eski olmasına rağmen,  bölge insanı, Türkiye ve Dünya insanı  olarak da  bu kültür mirasını son yıllarda keşfetmiş bulunuyoruz. Kapadokya vadisinin önemi ve cazibesi her geçen gün artmak da ve de bu artış yükselerek devam edecektir. Bölgemizdeki ilçelere, yurt içinde ve ülke dişinda büyük ziyaretler yapılmaktadır.  İlçemizde bulunan Karavezir Camisi  Çok değerli bir eserdir.  Yalnız millet olarak, vatan ve bayrak sevgisi dışındaki varlıklara olan ilgimiz çok uzak. Enaz yıldızlar uzaklığı "milyon ışık hızı"  Caminin gubbe çevresinde bozokluklar var, otlar çıkmaya başlamış. Caminin diş avlu restorasyonu yapılmış ançak bu iş  başarılıda olmamış. Güney çıkış kapısına varan iç duvarlar  kapının 60 cm sola ve diğeri çıkışın 0' na yerleşmiş. Camini ana giriş kapısı yanları ilgisiz eşyalar ile sıradanlaştırılmış.  Ayrıca muhacir mahallesindeki kilise içler acısı. Tavanında otlar bahçeyi andırıyor.
           
         Bisiklet  günümüzde medeniyet ölçüsü

          Şehirler, milyonlarca insan ve milyonlarca araç; kaotik bir düzen, çevre, hava kirliliği, iletişim dilinin  şiddete dönüştüğü  bir kent ve yaşam. Avrupa, gelişen Uzakdoğu insanı bisikleti vazgeçilmez zevkle kullanıyor. Bizde neden olmasın. Çevresi  üç, beş  km. Geçmeyen ilçede bisiklet Cevre ile birlikte yaşam kalitemizi de artırır. Büyük şehirlerde de bisiklet talebi alarm veriyor. Akılın veziri olmakta var, egonun, cehelatin rezaletine katlanmak gibi durumda.  Aslında cehalet geçtiğimiz yüzyılın tanımı. Günümüzde insan bilgisizlik mazeretini kullanıyor, cehalet mazeret kabul görüyorsa, bu durumu iletişim bilgi ikliminde, özürlü olmak gibi tanımlarız.

İşimizi yaparken taşın altına elimizi değil, tüm varlığımızı koyacağız; yaptığımız işe çok yönlü öyle hakim olacağız ki inancımız yarattığımız değere dönüşeçek. Netiçe itibarı ile , ilçeyi Kapadokya vadisinde öksüz, yetim , üvey evlat durumunda bırakmayalım.  Başaracağımıza inanıyorum, isteyipte başaramıyanı duymadım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı