Kayıtlar

TURKİYE İÇ BARIŞINI SAGLAMADAN DİGER HİCBİR ALANDA GELİŞME GÖSTEREMEZ

Resim
Siyasal iç barış ya da iç cephe Ekim 22.2024 İbrahim selvi  Türkiye'de Terör neden başladı,  Teröre giden yolda Terör bileşenlerinin  talepleri  neydi ve günçel talepleri nelerdir? Diyelim ki, Terör bileşenlerinin  ne talep ettiğinin de bir değeri yok; Bu süreçte Türkiye  siyasal ve yönetsel anlamda ne yaptı? Türkiye bu yolda  yeni politikalar geliştirmekte midir? Türkiye, Terör olsada/olmasada  Terör ile barış olsada/olmasada hükümet olarak değil,  sistem olarak Türkiye yönetilemiyor, yeni  yönetsel politikalar geliştiremiyor. Nasıl yonetilemiyor? 85 milyonluk ülke merkezden yönetilemez. Bugün 85 milyon olan ulusun nüfusu yarın 100 milyon olaçak. Turkiye bu hacmıyla herşeyiyle merkezden idare edilmesi merkezi hükümetin bakanlık kararlarıyla yonetilmesi olanaksız gozükmekte. NE YAPMALIYIZ SİSTEMİ NASIL GELİŞTİRMELİYİZ  - SENATO  TBMM yanında bir de  üst meclis  halk meclisinin aldığı kararları onay ya da red edebileçek bir üst Senato  Meclisi kazanılmalı. Senatorlük kavramı icinde
Resim
 ŞİİR OKUMAKLA OLMUYOR Ekim 20.2024 İbrahim selvi  Şiir ile eğlenilir, düz yazıyla yönetilir. Demek ki şiir okumala bu işler olmuyor. #yenidoğan #istihbarat #içistihbarat #partizanlık Yönetmek ve iyi yönetilmek için toplum olarak  düz, özgün yazı yazma bilincimizi gelistirmeli partizanlıktan ve rejim yönlü ayırışmadan uzak kalmalıyız. Çünkü, bu durum siyasetçileri, politika ile uğraşan insanları tembelleştiriyor, aktif politikalar geliştirmekten yoksun bırakıyor. Politikacı, Tarafım, tabanım var (o kentte kimi koysam kazanır) kazanırım anlamında. Öylede oluyor, olmakta. Laf uzayıp gider, fikir mercinden çıkar analayan anlamıştır anlamak istemeyene sözün özü, zaman ve enerji kaybı olur. Nerede ne kadar #yenidiğan çetesi benzeri illehal oluşumun neler yaptığını bilmiyoruz. Toplum deşifre olan vukutları bilmekte. #Narin  @ibrahimkalın AK Parti

Politik mantık

Resim
  Politik mantık Ekim 11.2024 İbrahim selvi  Kapadokya/Turkiye Dunyanın birçok cografyasinda ve başta Birlesik devletler'de  politikacılar, şairler ve din adamları hayal pazarlarlar. Şairler gökten şelaleler akıtip sonsuzluga uzanan vadiyi binbir  çesit çiçekler, zambaklar,  papatyalar ile donatıp beyaz atları dört nala süren aşıklar var ederler. Keza din adamlari da öyle Ceneti ve Cehennemi kendi mulkiyetlerine alıp diledikleri çevreyi  salarlar azaba ya da mukafata. İnanç ideologlarıdır dine çıkarları doğrusunda ideolojik kavram kazandırırlar. Politikacılar da öyle kamu maliyesinden diledikleri çevreye istedikleri kadar lutufta bulunduklari gibi, seçmen kitlelerine sanal refah ve mutlu yaşam vaat ederler. Oysa düz yazı yazanlar ve iş insanları yaptiklarindan ve yapacaklarindan kendi kendilerine sorumluluk atfederler. İs insanı matamatiksel veriler, rakamlar ile düşünur ve rakamlar ile karar verirler. Matamatiksel zekaya sahip olmak ya da o yönlerini gelistirmek durumundadirlar. A

Türkiye'nin geliştirdiği insan odaklı barış yanlı politikalar

Resim
Türkiye'nin geliştirdiği insan odaklı barış yanlı politikalar Eylül 22.2024 İbrahim selvi  Kapadokya post anatoliaibrahim.blogspot.com Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler genel kuruluna katılmak için bugün Amerika'da. Türkiye'nin gelistirdiği   dünya'nın ihtiyacı olan insan odaklı barış yanlı politikaların mimarı ve lideri,  Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dır. Erdoğan'ın geliştirdiği  yol haritasına yaşadığımız yüzyılda  dünyanın ihtiyacı var ve dünya bu politikalara  koşulsuz kapı aralamak, kabul etmek durumunda kalacaktır. Dün, Türkiye'yi ve coğrafyadaki diğer ülkeleri demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, azınlıklar, Terör gibi konularda elestiren AB ve ABD gibi insan hakları savunucularının; Dünyanın gözü önünde insanlık üzerindeki amaçladıklarını  siyonist politikaları deşifre oldu. Ve tüm insanlık bu vahşeti,  dehşet verici, bağnaz, barbar soykırım içeren, kan, göz yaşı ve felaket barındıran  in

İletişim lisanı üzerine

Resim
  İletişim lisanı üzerine Eylül 22.2024 İbrahim selvi Kapdokya post köşe yazarı Türkiye'de yakın zamana kadar  polis/karakol hikayeleri  (içeriği malum olan anekdotlar) anlatılirdı. Şimdilerde, hastane/sağlik personeli ve hasta iletişim/şiddet hikayeleri anlatılmakta ve veya haber olmakta. Diğer yanda Okul/Öğretmen ve veli, öğrenci hikayeleri. Böyleyken, neden polis/karakol hikayeleri Türkiye genelinde  son buldu? Polis, hizmet politikasını mı değistirdi yoksa  vatandaş mı değişti? Daha dün yine bir hastanemizde nahoş şiddet yönlü ceryan eden hadise haber bültenlerinde yer aldı. Yine dün  Kayseri Şehir Hastanesi'nde  bir doktor değil,  Hocamızın yanlış iletişim lisanına maruz kalmış  yakınım yakınarak anlattı! Kim haklı/haksız  diye mi sormalı, bakmalıyız? Yoksa neden bu  iletişim tatsız yere, önce sözlü sonra fiziki şiddete dönüsüyor diye araştırmalı çözüm önerileri mı geliştirmeliyiz? (Ceza/eğitim ve yaşam koşulları birbirine karıştırılmamalı. Ceza en son alınac

TOPLUMSAL BİLİNÇ GELİŞİMİ

Resim
 TOPLUMSAL BİLİNÇ GELİŞİMİ Eylül 19.2024 Kapadokya/ Türkiye İbrahim selvi  Bir toplumun, insan aidiyeti, ırkı ya da insan  kabilesinin bin yıl, on bin yıl  geçmişinin olmasının hiçbir önemi yoktur. Afrika'da ve Asya'da on binlerce yıl varliklarıni sürdüren insan, kabile toplulukları var. Ancak, insani,  sosyal, toplumsal, çevresel  bilinçlerinin  gelişip bir medeniyet göstergesi ortaya koyamadikları aşikar. Asya'da kolunda şahin, at koşturan kavimler,  insan toplulukları var. Bazı hayvan türlerinin geçmişi insandan çok daha önçelere dayanmaktadır. Çevresel duyarlılık bilinçi kazanan insan toplulukları, kabile olmaktan (sürü)  çıkmış toplum olmuşlardır. Toplum olmayı başaran insan kalabalığı, kabile iç güdüsünden ( sürü) çıkmış  insanların, halkın   günçel ihtiyaçlarını,  taleplerini karşılamaya yönelik üretkenlik, yaratıçı refleksleri ivme kazanmıştır.  Bir toplumda yaratıcılık refleksi ne kadar gelişmislik göstermişse  o toplum, yaşayan en üst medeniyetin ev sahibliğini ya

KAMU MALİYESİ DİSİPLİNİ

Resim
  KAMU MALİYESİ DİSİPLİNİ Eylül 05.2024 İbrahim selvi Kapadokya/Türkiye " Dunyanın en büyük Adalet sarayını yapıyoruz" Ankara'ya. Ülkemizin şu ekonomik darboğazdan   gectiğı  zor  dönemde; Siz bu duruma  ne diyorsunuz? Ben  diyorum ki " bundan daha da  büyük rekabet edilemez  Adalet saraylarını tüm Türkiye'nin vilayetlerine  inşa edin, yapın. Çünkü, dünya, bizim için para kazanıyor, borç alır öderiz. Sonra faturalar, emtia, gıda, ulaşım, elektrik,  su üçretleri , doğalgaz,  vergiler, Trafik cezaları, sağlık giderleri  sürekli artmak durumunda kalır. Turk lirası, hurda ve atık kağittan daha değersiz duruma düşer. Bugün hurda ve atık çöp karşısında bile Türk parası değer kaybediyor. Atık kağıdı tedarikçi her geçen gûn daha fazla ₺ vererek  pahalıya alıyor. Bir araç alacak olursak bir tane de devlete alıyoruz. Yok eğer lüks araç almayı düşünecek olurasak ki; bir araç  kendimize iki  araç da kamu maliyesine almak durumunda kalıyoruz. Kamusal mali di