KAMU MALİYESİ DİSİPLİNİ

 

KAMU MALİYESİ DİSİPLİNİ
Eylül 05.2024
İbrahim selvi
Kapadokya/Türkiye

" Dunyanın en büyük Adalet sarayını yapıyoruz" Ankara'ya.

Ülkemizin şu ekonomik darboğazdan   gectiğı  zor  dönemde;
Siz bu duruma  ne diyorsunuz?

Ben  diyorum ki " bundan daha da  büyük rekabet edilemez  Adalet saraylarını tüm Türkiye'nin vilayetlerine  inşa edin, yapın.

Çünkü, dünya, bizim için para kazanıyor, borç alır öderiz.



Sonra faturalar, emtia, gıda, ulaşım, elektrik,  su üçretleri , doğalgaz,  vergiler, Trafik cezaları, sağlık giderleri  sürekli artmak durumunda kalır.

Turk lirası, hurda ve atık kağittan daha değersiz duruma düşer.

Bugün hurda ve atık çöp karşısında bile Türk parası değer kaybediyor.
Atık kağıdı tedarikçi her geçen gûn daha fazla ₺ vererek  pahalıya alıyor.

Bir araç alacak olursak bir tane de devlete alıyoruz.
Yok eğer lüks araç almayı düşünecek olurasak ki;
bir araç  kendimize iki  araç da kamu maliyesine almak durumunda kalıyoruz.

Kamusal mali disiplini bozan kurum ya da  kuruluşun yaptiğı kusurun  cezasını ya da yanlış mali politikalarının geri dönüşüm faturasını bütün millet  ödemek  durumunda kalıyor.

Aile reisinin ya da aile üyelerinden birisinin yaptiğı hatayı bütün aile, iki yaşındaki çocuk  dahi  bu  olumsuz  gelişmenin  geri dönüşümünde etkilenir.

Bir Belediye yanliş yönetilir kamu maliyesi  disiplin edilmez, savurganlık öne çıkar  ölçüsüz  mali politikalara yer verilirse.

Bu durumun geri dönüşümünü bütün kent insanı göğüslemek karşılamak durumunda kalır.

Belediye su üçretleri, ulaşım emlak ve diğer vergileri artırarak giderlerini karşılamak isteyecektir.

Belediye  halkın beklentisi olan asli görevlerini de  yapamayacaktır.

Yani kamuda, kamu adına  bir yönetiçi ya da yönetim ekibinin yaptiğı yanlışın geri dönüşümü  ister ceza ya da hizmet kusuru olarak  kabul edeceğimiz enkazı toplum, halk faturayı ödemek durumundadır.


Diğer yanda istihdam alanında;

devlet hiçbir vatandaşına iş vermek gibi bir  yükümlülüğü yoktur  istihdam sağlamak  durumunda değildir.

Devlet, İstihdam zorunluluğu olan yönetim mekanizması değildir.
Devlet eğer sosyal yönlü politikalar geliştiriyor sa, sosyal devlet olmanın gereğine yönelik gelişme göstermek istiyorsa.

İşsiz vatandaşına 35, 45 bin ₺ aralığında istihdam etmek durumunda kalmak yerine. Kamuda  bir personelin 
maaş artı diğer giderler ile  kamuya maliyeti 60, 70 bin ₺ bulmaktadır.

Devlet, kamu şunu yapar;
Bugün milyonlarca emekliye verdiği asgari ödenek olan  12,5 bin₺ değerindeki asgari ücreti diğer yanda; 

 İşsizlik ödeneği yapabilir, AB ülkelerinde bu alandaki politikalar  böyle işlemektedir.

Yok öyle değil herkesi işe al ve bunun yükünü kamu maliyesine yüklemek yönlü politika geliştirirsek;

Sonrası,  kamu maliyesinin nereye varacağı, nerede duracağı bilinemeyen, belirlenemeyen bir  belirsizlik piyasalara  hakim olur.

Aşırılık yanlılığı :

Aşırılık yanlılığı,  toplumda kabul edilen makul değerler üzerine de olsa kabul edilemez.

Bugünlerde sosyal medyada  "   Mustafa Kemal'in Askerleri " bu tanımın dışında kalan çevreyi ülkeden kovuyor.
Ya kabul edin   ya da  ülkeyi terk edin diyorlar.

Ve veya buna benzer onlarca marjinal deyim, tanım geliştiriyorlar.
İnsanın, toplumun en Büyük dayanağı akıl,  bilim ve tecrübe olmalıdır.

Akıl ve bilimin dışındaki dayanaklar insanı, toplumu  yanliş ve geri dönüşümü olmayan  yerlere taşır.

Herşeyin aşırıliğı, bir şeyin kısıtlı ya da hiç olmamasından daha  tehlikeli,  yönetilemez  ve  sürdürülebilir  olamaz.

İbrahim seli
Kapadokya post köşe yazarı
Özgur blog yazarı


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

TURİZM MERKEZLERİMİZ VE FİYAT POLİTİKAMIZ

GÜLŞEHİR KİTAP FUARININ ARDINDAN