Kaunos’un Lidya Kralı ile görüşmesi 7. Bölüm



Kaunos’un Lidya Kralı ile görüşmesi 7. Bölüm

Kaunos dostum, seni özledim, seni seviyorum.. 
Varlığın kaçınılmaz yaşamın kendisi gibi.. Lütfen bizi kalbinden çıkarma... Unutmaki yokluğun,  bize  özlemin en acımasız ıstıraplarını yaşatmakta.. 
Bu  Lidya Şehri, bu Krallık ve sahip olduğum her şey.. 


Effes Antik kenti Turkiye


Senin, engellenemez sevginin önünde varlık göstermekten aciz kalmaktadır.. 
Senin ardında sakladığın evren’in varlığı ve ayaklarının altında taşıdığın  uçsuz bucaksız  deniz,  bizim sahip olduğumuz ve olacağımız hiç birşey  ile  mukayese edilemez.

Sevgili dostum, Lidya’nın güçlü kralı  Elnor, 
şüphesiz ki  düşmanlığın en  güçlü ve etkili olanı sevgi kabında kendisini saklar... 

Ve  en güçlü karşıtlık kendisini yine en tatlı iltifatlar ile ifade eder..

Sen de bilirsinki bizleri ölümsüzler olarak tanımlayan unsur,  sonsuza dek yaşamı çağrıştırmak değil,  ilkelerimiz ve değer yargılarımız, yaşama dair değişmez algılarımızdır. 

Tapınak öğretimizin değişmez ilkeleri bizi var eden ve ölümsüzleştirecek olan bu kavramlardır.. 

Bizim sevgimiz bize ait olanı yaşatmak amacı güder, aksi durumda ölümlüler boş duyuların zenginliğinde biz, onlarla yarışamayız. 

Biz ölümsüzler duyuların özünü  kutsarız ölümlüler, duyuların kabuğunu derinleştirerek koskoca bir dünya yaratırlar.. 

Yani, bizler Tapınakların özünü taşırız,   ölumlüler de devasa yapılarını  inşa ederler.

Kaunos,  sana bir haber vermek istiyorum. 
Geçtiğimiz  günlerde yeni Pers  Kral’ı  Alahmar  elçilerini göndermiş, beraberinde hediyeler de..
Karşılıklı güven tazelemek ve  krallıklarımız arasındaki barışın devamı ve güvenin tesisi için.. 

Ben de aksini  düşünmediğimizi beyan ettim..
Yeni  kral Alahmar, kardeşi Hammar’ı   sarayının zindanına hapsetmiş, söylentilere bakılırsa durumu iyi değilmiş çok geçmez ölürmüş..

Elnor, " Tanrı’nın dünyada  insanlar için verdiği en büyük cezaya açgözlülük " derdi,  Tapınak versayımız Adonis.. 

Ölümsüzler mananın, ölümlüler de dünyanın açgözlü  doyumsuzlarıdır  "Tanrı’nın koruması müstesna "  açgözlülük şifasız bir hastalık gibidir, bu hastalıktan Tanrı’ya sığınmalıyız..

Elnor, açgözlü Ekimolos adında bir  tiran sahiplendiğimiz bir gözde şehirimizi ele geçirmiş.. Şimdi  askeri bir güçle şehiri geri almak istesek Lyka’ya yazık olacak, belkide yakılıp yıkılacak..

Biz,  bir miktar  altın, gümüş ve  zikke getirdik, buna bir miktar da sen ilave et.. 
Şimdi bizim   habercilerimiz Ekimolos’un iştahını kabartmak, Lyka’ya yeni  kaleler,  saraylar,  çarşı ve  pazar yerleri,  arenalar yapılması ile ilgili Ekimolos’u  yönlendirmekteler.. 

Çok yakın zaman da   tiran  soysuzu sana borç zikke için gelecektir ona, iltifat denizini ve hazinemizin kapılarını  aç sonrası, bizim irademiz doğrultusunda gelişecektir..

Askerlerimizle bir çok ülkeleri  teslim alabiliriz ancak, oralara uzun zaman sahip olamayız.. 
Bunun yanında öğretimiz bir çok  krallıkta hüküm sürebilir ve buna hiç bir güç de engel olamaz, Elnor..

İbrahim selvi
salaviabraham@gmail.com 








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı