Kayıtlar

KAPADOKYA’DA MHP MV. ADAYLARI BASINLA BULUŞTU

Kapadokya’da MHP Adayları basın mensuplarıyla iftar yemeğinde buluştu. MHP Nevşehir Mv. l. Sıra adayı Mehmet Varol ll. sıra adayı Sayıt Yüksel ve İl Başkanı İlhan Kaya ile birlikte basın mensuplarının önüne çıktılar. Gözlemlediğim kadarıyla Mehmet Varol Nevşehir’in siyaset arenasına çıkarttığı yağız delikanlı. Siyasette politikada hedefleri idealleri olan adam. Bu hedeflerini bize anlattı, AKP’ nin yanında olmalarının kendilerince haklı gerekçelerini ifade etti. Varol profosyonel bir politikacı konu başlıklarına hakim, Partisinin politik vizyonunu tanımlamakta ve politikalarını ifade etmekte oldukça cesur ve başarılı. Varol’un gözlerinde memleket millet için istikbal vadettiğini farkettim, genç adam. Sonra, sıyasetin dili Varol’un lisanında İdeolojik olmaktan öte daha rasyonel ve milletin politik beklentilerine yönelik söylemler hakim. Her seçimde seçmenin profili değiştiği oranda siyasetçi profilinin haklı olarak değişmiş olduğunu farkediyoruz, M. Varol’da bu değişimi yakalamış. V

Yeni Siyasi Politik Tanımlar

Hayatı yaşamı, varlığı oluşturan  varlığa vücut veren ruh, düşünce, mantık,  kültüre dönüşen algı zamanla kendiliğinden mi oluşur “ Nehirlerin akış yatağını oluşruması gibi” yoksa, topluma, Ulusa, Millete kimlik, varlık ve  ruh kazandıran düşün adamları, bilgeler, edebiyatçı ve dinin inancın öğreticileri tasavvufçularımı etkili olur.  Ulusu  oluşturan bütün unsurlar Ulusa ruh veren yeni düşüncenin etkisi altında kalır onların yaratmaya çalıştığı öğretiden etkilenerek yaşam, dünya görüşleri şekillenir. Bu insanlar Ulus içinden çıktığı gibi evrensel, diğer milletlerin yarattığı değerlerden de etkileşim kazanım olur. Bundandır ki yaşadığımız her dönemin sanatçı, siyasetçi, tasavvufçu ve akla gelebilecek diğer meslek ve kurum temsili profili değişir, değişmek durumunda kalır. Çünkü toplumun O kurum adına beklentisi algısı değişmiştir. Toplum, hizmet aldığı dinlemek, izlemek durumunda kaldığı muhatabı  zorlamakta aklında oluşturduğu inancın gereğine zorlamakta bu yönlü çalışma, üretim i

CHP’NİN İNÇE MUHAREM’İ

Çukurova’nın yağız delikanlısı ulu Çınar’ı büyük üstad rahmetli Yaşar Kemal’in kaleme aldığı efsane yapıt İnce Mehmet romanı dünyaca meşhurdur. Çukurova’da Ağa düzenine karşı yaşanılan bir başkaldırıyı anlatır, efsaneleştirir. CHP’de AKP’nin onaltı yıllık engellenemeyen tek parti İktidarına karşı İnce Muharem’i Çıkarmış bulunmakta. İnçe Muharem’i Nevşehir mitinginde yakından izledim. Profosyonel  politikacıdan öte Öğretmen karekteri daha ağır basan adına uygun tam bir İnce Muharem. İnce, meydandaki kalabalık diyecem ama nerde O Şehir nerde O meydan, “dar bir Cadde mi desem Sokak” Caddeye toplanmış partili, partisiz Nevşehirlileri İnce eliyle selamladı. Mitinge katılım oranının beklenilenden DHA çok olduğunu gözlemledim. Sayın İnce’nin kalabalıkla sağladığı iletişim dil ve üslubu Politika lisanı dışında ders konusu siyaset olan dinleyiçi öğrencileri çağrıştıran üslup mitink alanına hakimdi. Hatta İnce Babacan tavırlarıyla da dikkat çekti. Dinleyiçiler alkışlamaktan çok dinlemeyi terç

TÜRKLER KABUĞUNU NEZAMAN KIRAR

İnsan mükemmel yaratılmış değil ancak,  mükemmel olmak gibi  kendisine bir görev atfedermi o da kişisel düşünce terçihidir. Ançak İnsan, mükümellik arayışına tabi olabilir olmalıdır da. Bazı durumlar da kantarın topuzunu kaçırdığımız olur, olmalıdır da. Kusursuzluk insana mahsus bir sıfat değil. İnsanı yüçelten hata etmemesi değil, aczini,  zayıflığını idrak etmesi haddini bilmesi; her iyinin üzerinde iyi, her bilenin üzerinde daha bir bilenin olabileceğinin bilincinde olmasıdır. Yalnız Allah kimseyi Ertuğrul Özkök’ün kalemine, köşesine düşürmesin. AKP’nin başkan yardımcılarından Mustafa Ataş yapılmakta olan seçim çalışmaları esnasında amacını aşan söylemlerde bulunmuş; bunu zaman zaman yukarıdan aşağı özellikle siyasiler yapıyorlar doğru mu?   Hayır, kabul edilebilir  bir durum değil. Yapılan iş eylem için kullanılan araç söz, dil, üslub amacının ağırlığını çapını aşmamalı. Derler ki  ne kadar ğırlık o kadar terazi. Sayın Mustafa Aktaş demiş ki,  "Tayyip Erdoğan’ı Başkan yapa

KURUM ZİYARETİ

Cumhuriyet Halk Partisi Gülşehir İlçe Teşkilatına ziyarette bulunduk. Malum, Türkiye seçime gidiyor. Memleket heyacanlı. Biz de CHP ilçe teşkilatını ziyaret edelim, bu heyacana yakından tanık olalım duygularını, siyasetin Amiral gemisine bağlı fırkateyn’de havayı koklayalım, rüzgarı, siyaset denizinde olanı, rotaya yönelik iradeyi siz değerli okuyucular ile paylaşalım istedim. CHP, Gülşehir ilçe Başkanı  Yakup Özmen  İlçe başkanlığına Haziran 2014 yılında seçilmiş. Yaklaşık beş yıldır ilçe başkanlığı görevini yürütmekte. Aslen Gülşehirli, Nevşehir Orman İşletme müdürlüğünden emekli oldu. Gülşehir’de yeşil alanın oluşumunda, Ormanlık alanların gelişmesi ve oluşturulmasında katkıda bulunmuş, emeği geçmiştir. Biz, İlçe Başkanı Yakup beye sorduk O”da cevaplandırdı, bize Partisini, çalışmalarını, Gülşehir’de, Nevşehir’de ve Türkiye genelinde teşkilat, parti olarak yapabileceklerini politikalarını anlattı. Başkan ve ilçe teşkilatında görevli  partililer heyecanlı, başaracakları yönünd

YÜKSELEN DEĞERLER

Bazı kelimeler terimler vardır günlük konuşma lisanında ki anlamları ile hukuk dilinde ki anlamı farklıdır, diğer yanda yine çoğu bildiğimiz kelimelerin ticari işlemlerdeki anlamı ve maliye, muhasebe kayıtlarındaki çağrışım farklı anlamlar içerir. Hatta bazı Avrupa ülkelerinde yargı lisanı tamamen halkın konuşma dilinden farklıdır, Adli makamlardan gelen yazılı metini çoğu zaman bir hukukçu tercüme etmek durumunda kaldığı olur. Bu gibi durumlar nadiren de olsa bizde de yaşandığı olur. Nasıl ki bizim demokrasi anlayışımız Ortadoğu da bir ülkeye benzemiyorsa; Bir Avrupa demokrasisi de bizim demokrasiye benzemiyor. Baskın seçim adı altında tüm partilerde ön seçim yapılmadan Mv.  listeleri nasıl hazırlandı ve örgütlü demokratik toplumun hiçbir unsurundan itiraz olmaksızın. İşte buna da lider demokrasisi denir. Bu durumu demokrasi ile nasıl Yanyana getirirsiniz. Asıl anlatmak istediğim  başka;  yukarıdaki küçük örnekte olduğu gibi dünya Ulusları olarak çoğu tanım başlıklarımız aynı

BÜYÜK TRAJEDİ

Geçtiğimiz günlerde İran’da çekilmiş bir kare resim, Türk basının da ve sosyal medya da yer aldı. Resimde bir görevli,  kıyafet kontrolü yapmakta “ başörtüsü, kılıkkıyafet” İran tarzı. İlgili görevli, tepki gösteren yoklama yaptığı insanı tart etmekte tokatlamakta idi. Bu durumun izahı, istipdat dikta yönetiminin bariz göstergesi olarak algılandı ve de çok yadırgadık. Söz edilen istipdatın  bir de görünmeyen yüzü,  medyaya kapalı olan büyük bölümü, tanımlanmayan büyük resim var.  İnanın O resmî görmek anlamak istemezsiniz, istemeyiz. Amerika’da sonuçlanmak üzere olan Zarrap ve Hakan Atilla davası dolaylı yönde söz edilen bu resimin bir parças,, istemesek de böyle. Bu davada Türkiye, İran’ı Uluslar arası arenada korumak adına kendini bu istenmeyen, Türkiye’nin hak etmediği davanın taraf olmak pozisyonunda bıraktı. Ayrıca,  büyük müttefikimiz Birleşik Devletler  ile aramızın limoni  olmasına katkı sağladı, ilişkilerimiz istenmeyen yönde etkilenmekte. Bu hafta Türk Hükümetinin Söz