Türk siyasetinin paradigmalarını değiştiren lider Kılıçdaroğlu

  Türk siyasetinin  paradigmalarını değiştiren lider Kılıçdaroğlu

İbrahim Selvi tarafından 

Kapadokya \Türkiye 


Kılıçdaroğlu, CHP’nin temel dinamiklerine güçlü bir şekilde bağlı kalırken,  CHP’nin parti politikasını  rejim odaklı olmaktan çıkartıp daha sosyal ve seçmenin yaşamsal taleplerini karşılamaya yönelik söylemler yönlü geliştirdi. 

Kılıçdaroğlu’nun bu açılımı seçmen kitlelerinde büyük  karşılık buldu. 

Diğer yanda; siyasetin kendi dinamiklerinde...  

Türk siyasal yaşamında büyük değişim yarattı. 

Bu değişim mevcut bütün partilerin    barışcıl  politikalar  geliştirmesine katkı sağladı. 

Kılıçdaroğlu, bu hafta 02\Eylül.2021 Nevşehir’e  sivil toplum örgütleriyle buluşmak üzere geldi. 

Nevşehir Damat İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya katılıp, Kılıçdaroğlu ’nu  dinleme fırsatı buldum. 

Kılıçdaroğlu “bir Bey’in oğlu”.

Kılıçdaroğlu toplantıda muhalefet partisi lideri olmaktan öte, bir siyasi ders veren akademisyen üslubuyla salondaki sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve partililere;  hükümetlerin devlete ile  nasıl  iletişim kurmaları gerektiğini, devletin partizanlaştırılmaması, adaletin vazgeçilmez olduğunu.... 

Ve Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti. 



Resim: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 

- Hükümetler gelip geçicidir, devlette süreklilik vardır

- Liderden çok devletin, kurumsal kimliğinin kalitesinin artırılması daha önemlidir

- Eğer devlete kalıcı kurumsal kimlik kazandıramamamız durumunda; liderler kalıcı değildir; ülkenin yükseliş ivmesi sekteye uğramamalı

- Liderler ve partiler gelip geçicidir ancak, devlet bakidir

- Herşeyi kendimiz yapmalıyız, finans kuruluşlarına ödediğimiz faizin haddi hesabı yok, milli ekonomiden söz edeceksek, üretimimizin de millileştirilmesi kaçınılmaz

- Kayseri’de 1960’lı  yıllarda uçak yapıyorduk, bu fabrikaları kapattık, bu yanlış oldu

- Siyasette kavgaya yer yok, biz büyük ve güçlü bir ülkeyiz herşeyi demokrasi ve barış içinde çözmek taraftarıyız. 

- Kaynaştırıcı ve birleştiriciyiz. İnsanların anne ve babalarını seçme şansı olmadığı gibi aidiyetlerini belirleme  şartı da  öyle; bunun için biraradayız, beraber olmak durumundayız

- Bir olursak güçlü oluruz, ayrışırsak zayıflarız

- Otoriter devletler gelişmiyor, demokratik devletler gelişmeye açık.... 

- Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır, çözüm masasıdır... 

- Kavga etmek değil düşünmek zamanı, düşünmeli ve aklımızı kullanmalıyız

- Yabancıya borçlanmak devletler için işlenen ilk günahtır, dış borç stokumuz çok riskli durumda 

- Allah ‘ın verdiği en güçlü nimet akıldır, aklımızı kullanmalıyız 


- Suriyelileri, iktidar olmamız durumunda  iki yıl içinde davul zurna ile  ülkelerine göndereceğiz


- İktidarımızda Türkiye’nin, Suriye politikasını değiştireceğiz ve ülkemizdeki Suriyeli Göçmenleri kendi ülkelerine ikamelerini sağlayıp, Türk iş insanlarıyla o bölgeyi inşa edeceğiz. 


Kılıçdaroğlu daha birçok şey söyledi. 

Herşey söyledi ancak, muhalefet etmedi. Hükümete Ak Parti’ye çatmadı. 

Erdoğan’a yüklenmedi. Tank Palet Fabrikası demedi. Parlamenter sistem demedi. 

Yani kısaca Kemal Kılıçdaroğlu “bir Bey’in oğlu “ tam bir siyaset beyefendisiydi. 

Kılıçdaroğlu ’nu çok takdir ediyorum, siyasetini beğeniyorum. 

Bunun bir çok nedeni var ve taktir ettiğim  politikası Türkiye’de rejim yanlı politik söylemler geliştirip toplumu ayrıştırmaması. 

Demokrasiye olan güveni ve sadakati! 

Hükümetin bir çok politikasının arkasında durması “Meclis’te belki destek olmuyor olabilir ancak, karşı politika da   geliştirmiyor olması. 

Demokrasilerde her ne kadar iktidar partileri devlete hükmediyor olsalar da; muhalefet partisi daha güçlü ve etkindir, isterse hükümeti çalıştırmaz. Her an ülkeyi seçime taşıyacak güç ve yetkisi vardır. 

Kemal Kılıçdaroğlu Kapadokya’da akademik anlamda bir siyaset ve devlet başlıklı bir seminer verip geçip gitti. 


Diğer yanda;

Kılıçdaroğlu’nun parlamenter sistemde ayak diremesine anlam veremiyorum;

Parlamenter sistem  demek; Meclis’te aylarca hükümet kurma çalışması yürütmek demek. 

Parlamenter sistem demek her yıl düzenli ülkenin seçime gitmesi demek. Eğer günümüz  Türkiye şartlarında bir siyasetçi bu koşulları uygun görüyor bu riski alıyorsa başka... 

Bir başka mesele; Cumhurbaşkanlığı adaylık süreci... 

Kılıçdaroğlu kendini bir lider perspektifiyle ortaya atıp, ben varım diyemiyor. 

Bu durum muhalefet cenahında ve kararsız ortadaki seçmen nezdinde  güvensizlik ve kırılma yaşanmasına neden oluyor. 

Yani bu açıdan bakınca; Kılıçdaroğlu iktidar olmak için gemileri yakmak yerine.... 

Muhalefette kalıp Türkiye’nin istikrarlı bir şekilde gelişip kalkınmasına yönelik katkı vermek amaçlı  politika geliştiriyor kanısındayım. 

İktidar olacaksanız, inandığınız ya da doğru bulduğunuz politikalar ile  değil; seçmenin kendi yararlılığına yönelik geliştirilen politikalara seçmen  “ Evet “ diyecektir. 

Cumhuriyet Halk Partililer bunu bilmiyor olamazlar.... 

Evet, zaman herşeye ışık tutacaktır. Biz de hep birlikte göreceğiz. 

İbrahim selvi 

Anatoliaslv@gmail.com 

Kapadokya post 

Gulsehir.org.tr 

Selviabraham.blogspot.com 

Köşemi takip etmekten keyif alıyorsanız lütfen arkadaşlarınıza öneriniz. 










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı