Muhalefette “ince” bir ses Muharrem İnce

 Muhalefette “ince” bir ses Muharrem İnce 

Niğde\Türkiye 


Muharrem İnce ve yeni kurduğu Memleket Partisi göstermektedir ki;


Cumhurbaşkanlığı sistemi Türk siyasetinin paradigmalarını değiştirecek. 

Geçmiş parlamenter sistemli yıllarda, seçmen tabanı gelişmemiş yeni kurulan partiler kağıt üstünde kalırdı.

Gözüken o ki,

bu yeni sistemde kurulan yeni partiler mecliste kendilerine  yer bulabilecekler.



İttifak yapan partiler ayrılmamak/ayrılmamayız koşulu ile ebedi birliktelik yapmaktalar.


Böylede olsa Türk siyasetindeki güncel gelişmelere baktığımızda;


Neyse ki, her yol Tayyip Erdoğan’a çıkıyor! İfadesini doğrulayan politik gelişmeler yaşanılıyor.


Neden derseniz?

Neden?




Muhalefet liderlerinin hepsi Cumhurbaşkanlığı adaylığına kendi adaylıklarıyla ittifak oluşturmadan gidiyorlar ki, Tayyip Erdoğan’ın ya da Ak Parti’nin önü açılsın..


Bu mantıkla, muhalefete bir lider bir parti daha katıldı,

Hayırlı olsun, muhalefetin ince sesi- Muharrem İnce ve Memleket partisi.


Muharrem İnce’de " Cumhurbaşkanlığına adayım” diyor, yani bende sana çalışacağım ey Erdoğan haberin olsun diyor.


Çatı adayı “Tek adam” Kılıçdaroğlu dile getiriyor.


Kılıçdaroğlu’na tek adam diyorum, mutlak liderlik ya da diktatörlük anlamında değil;


Tek adam, çünkü;

CHP içinde ileriye yönelik parti politikalarını tek başına omuzlamaktadır.

Partinin diğer kalan kısmı eski CHP politikalarından yana ya da yeni parti vizyonuna ayak uyduramıyorlar...



İç siyasetle ilintili daha radikal bir konu başlığı daha var ki;


Aslında gözükürde Ak Partinin ittifak yaptığı parti MHP.


Diğer yanda Ak Partinin daha büyük ittifak yaptığı parti  CHP.

Nede mi?


Çünkü CHP’nin marjinal seçim politikaları, adeta Ak Partinin “ekmeğine yağ sürmek” kabilinden, bu durumda  da Ak Partinin önünü açmış oluyor.




Diğer tarafta;

İnce’nin ince muhalefet Memleket  Partisi’nin ne olacağını zaman gösterecek.


Yukarıda bir şeye daha değinecektim;

Cumhurbaşkanlığı sistemi siyasal yaşamımızda lider zenginliği de yarattı.


Şu da anlaşılmasın

Cumhurbaşkanlığı sistemini ayyuka çıkartıyorum.

Hayır değil ançak, Cumhurbaşkanlığı sisteminin biraz daha revizyon yapılmasından yanayım.


Devamında bir de senatörlük taraftarıyım, Avam meclisinin yanında bir de onay Meclisi Senatonun kazanılmasından yanayım.


Demokratik rejimlerde seçilen partinin popülist politikalarının önüne geçemez, partizan politikaları engelleyemezsiniz.

Daha doğrusu memleketi yönetemezsiniz, yönetiyormuş gibi yaparsınız.


Devlet, seçilen partinin, hükümetin parti devletine dönüşür.

Parti liderinin bir partisi, bir de devleti olur.


Anlamadığım bir şey daha var!

Son on yıldır CHP “ güçlendirilmiş Parlamenter sistem” diyor, ançak kamuoyuna bu sistemle ilgili bir tek kelime içerik açıklanmıyor.


Bu nasıl bir güçlendirilmiş parlamenter sistem anlaşılmış değil.


Ak Parti, Cumhurbaşkanlığı sisteminde revizyon yapabileceklerini her defasında ifade ediyor.

Ak parti değişimden, revizyondan yana, olmuyorsa ısrar etmiyor geri dönmesini biliyor.


Siyasette farklı sesler “ ince ses” olacak bu kaçınılmaz.

Vatandaşın sesini dillendiren, yurttaşın lisanından konuşan parti iktidar olacaktır.


Aksi durumda, istasyona çekilmiş lokomotif gibi onlarca yıl iktidar partisinin  seferlerini  izlemek durumunda kalırsınız, vagonlar bakımsızlıktan çürür. 

İbrahim selvi

anatoliaslv@gmail.com 

İstanbul post köşeyazarı 

Köşemi okumaktan keyif alıyorsanız lütfen arkadaşlarınıza öneriniz, takip ettiğiniz için teşekkür ederim 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı