Kent Tasarımı ve Şehircilik Kültürümüz

 


Kent Tasarımı ve Şehircilik Kültürümüz

12 Aralık 2020 Cumartesi

Kayseri


Kayseri’nin Talas ilçesinde yeni bir kent inşa edilmiş.

Ve ilçe yapılanmaya devam ediyor, yer yer yapılan binalar  Erciyes dağı  ile yarışan yükseklikte çok katlı. 



Bu durum kötü değil illa toplumun mesken yönlü talebi karşılanacak. 

Ançak ne var ki;


Belediyelerimiz,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız  kentlerimizdeki  belirli alanları imara açarak  yeni konut, iş yerleri ve benzeri binaların  yapılmasına izin vermekle istenilen standartlarda yaşam alanları inşa edilmiş ve yaşanılabilir konforlu kentler mi kazanılmış olunuyor.

İş olsun diye yapılan işler, insanımızı töhmet altında bıraktığı gibi,

milletimizi de başarısızlaştırıyor, kültürel dejenerasazyona neden oluyor. 

Geçtiğimiz gün Kayseri ve bölgesinde  iki gün yağış oldu.

Gözlemlediğim kadarıyla Talas’ın cadde ve sokaklarında yağmur suları sel olup aktı, nerdeyse hiç bir yerde yağmur suyu  deranaj mazgalı yok ya da belirli arterlerde olabilir.


Cadde ve sokak arasındaki iki kaldırım arası deranaj olarak tasarlanmış yağmur suları iki kaldırım bordür taşı  arasında sel olup akıyor, karşıdan karşıya geçmek imkansız hal alıyor.

Kendi başına bir şehir olarak imara açılan Talas’ta   park ve yeşil alan yok denecek seviyede.

Bu durum şehir imar etmek mi?


Oysa bir bölge imara açılacaksa o bölgenin önce altyapı ve benzeri yapılanması tamamlanmalı.

Şehir yapılandıktan sonra hadi deranaj yapalım, kanalizasyon yapalım derseniz yapılacak işin maliyeti belkide üç beş katına malolacak.


Diğer yanda Talas’ta dikkatimi çeken taktir ettiğim imar ve tasarım Aplikasyon kalitesi de var.



Binaların zemin kot etüdü çok güzel tasarlanıp uygulanmış.


Binalar zemine sıfır düzeyinde yerleştirilerek binanın çevresi ve araç park yeri caddeyle birleşen yapı kotu seviyesi kaldırım ve yol mükemmel denilecek bir Aplikasyon- Tretuvar seviyesi kazandırılmış. Bu çalışmayı Aplikasyon proje başarısı olarak kabul ediyorum, gerçekten mükemmel. 

Bundan dolayı Kayseri kentinin Aplikasyon projesini yapan mühendisleri ve uygulanmasını sağlayan tüm müteahhit ve sektör çalışanlarını taktir ve tebrik ediyorum.



Diğer kent ve beldelerimizin çoğunda Aplikasyon diye bir şey yok.

Kimi yerde bina yoldan iki metre yüksek, diğer bina komşu binadan bir metre aşağıda kalmış. Diğer başka bir kent ya da muhitte cadde boyunca bütün binalar cadde tretuvar kotundan bir metre aşağıda kalmış.

Böyle absürt bir durum.


Yani işte, çoğu işimiz böyle!

Ançak, böyle gelmiş böyle gitmez, gitmemeli, sürdürülmemeli.

Çoğu diğer işlerimizde çok güzel kaliteli işler sanayi ürünleri yaptığımız da  olmuyor değil, yapıyoruz, yüzlerce dünya markasına ulaştık bu yönlü  ihracatımız sürekli artış gösteriyor.


Artık Türkler bir iş bir şey yapıyorsa en iyisini yapar, biz yapıyorsak daha iyisini de yine biz yapacağız inancı insanımızın inanç yönlü kültürü olarak kazanılıp geliştirilmeli diye düşünüyorum.


Dip not:

Trafikte yaya geçiti önceliğine mutlaka uyalım.

Bu kural insan olmanın ön koşulu.

Trafikte saygılı olalım.

Trafik saygıdır, toleranslı olmak milletimizin şiarıdır diye biliyorum.

Sonra,

Türkiye olarak Turizm ülkesiyiz, yabancı konuklar bizim Trafik kültürümüze göre milletimizin  insanlık notunu vereceğini unutmayalım. 

Yine, millet olarak her alanda kültürümüzü geliştirip olgunlaştırıp geleceğe taşıyamazsak, ileri kültürlerin etkisinde kalarak, millet olma varlığımızı yitiririz. 

Unutmayalım ki, milletler kendi coğrafyasında yarattığı değerlerden  beslenerek bu değerler üzerinde yaşamlatını sürdürülebilir kılar. 

Aksi durumda, yaşadıkları yerleri terk etmek, göç etmek durumunda kalırlar. 


İstanbul post köşeyazarı 

İbrahim Selvi 






iPhone’umdan gönderildi


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı