Siyasi - sosyal kuramlar

Türk siyaset tanımı;  ideolojik terimler içeren,  demokratik algıdan uzak, sistem değil insan odaklı.

Türk milleti,  derin tarihi geçmişe ve uzun toplum bilincine sahip olmasıyla birlikte. 
Bilimsel analiz, araştırma ve uzun vadeli planlamaya stratejiye dayalı politikalar üretmekten yoksun. 
Millet olarak çok tezcanlı, aceleci, pratik zekaya sahip ve  sorunlara kestirmeden çözümler üreten, kolaycılıktan yana bir mizaç, meşrebe sahip. 

Belki de iktisadi yapısından kaynaklanan; en iyiyi en ucuz maliyet ile yapmayı buna bağlı konsepti ya çok küçük ya da çok hantal üretiyoruz. 

Siyaset alanında ise iktidar, muhalefeti,  yok sayıyor yönetimi iktidardan ibaret görüyor. 

TAHA AKYOL Hürriyet’ten ayrılmış belkide, köşe yazarlığından el çektirilmiş. Demirören medya, hükümete yakınlığı ile biliniyor. Sn. Akyol, siyasi yazı, yorum yapmaktan öte tamamen,  akademik üslup ve kalitede hukuki tanımları gündeme getiriyordu. Bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı gibi medeni tanımları güncelliyordu. 
Demirören medya da  yaprak dökümü devam ediyor. Bu durum, toplumun çoğu kurumlarında, kurumlar arasında politik, siyasi ortak değerler üzerinden iletişim kuramadığımızın bir örneği değilmi. 

Şimdi Türkiye’yi çok vagonlu bir lokamatife benzetirsek, trenin makinisti AK Parti’den başkası değil. Siyaset algısına ve ülke yönetimine de AKP algısı hakim. Oysa, ülkenin temel değişmeyen eğer, değişecekse ülke olarak, ortak ideallerin belirlenmesiyle politika oluşturulması gerekirken; sahaya AKP’nin politikaları hakim. Elbette seçilen hükümetlerin bir politikası olacak, olmalı ancak, derinden ayrıştıran, öteleyen  ve kendisinden olmayanı yok sayan bir algıya dönüşmemeli. 

ESAD REJİMİ ile Türkiye ilişkileri üzerine Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök ve Sabah Gazetesinden M. Barlas, Türk hükümetinin Esad ile görüşmesi  gerekliliği üzerine  savlar ileri sürdüler. 
Oysa, Suriye sorununun başladığı, daha sonraki günlerde Türkiye,  Esad ile Rusya vekaletin de hep görüştü ve görüşmeye devam ediyor. Hali hazırda Suriye’de Esad ile doğrudan diplomasi  yürütmenin bir mantığı da yok. Çünkü artık Esad, Suriye’si  Rusya insiyatifinde bulunmakta.  Suriye meselesinin bundan sonraki sürecini Putin ve  Hasan Ruhani  belirleyeceği politikalar tanım kabul görecek. Suriye çephesinin karşı yakasında Türkiye ve ABD vardı şimdi,  ABD’de Suriye meselesinde Türkiye ile yolları ayırdı algısı hakimken. 
Bu konuda asıl sorun ABD’nin Suriye’de  PYD terör örgütünü kendi Leh’ine Suriye’de operasyonel  askeri güç olarak kullanmasında kaynaklanıyor. 

ABD, bir terör Örgütü yaratıp  operasyonel güç  anlamında kullandığında, işi bitince  o Örgütü tasfiye ettiği de bir gerçek.. umarız PYD’de bu akibeti paylaşır..



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı