Sebebleri İlahlaştırmak
Sebebleri İlahlaştırmak
Kasım 14,2023
Türkiye
ibrahim selvi tarafından
Bugün masmavi göklerde kanat çırpan Kırlangıçları izledim.
Dakikalarca ucuyorlar ancak gözleri gökyüzünde degil, daha çok yere bakıyorlardı.
Çok sayıda Kırlangıç sınırları olmayan gökyüzünde bir ahenk içinde uçarken hiç birbirlerine çarpmıyorlar.
Eğer insanlar aynı şekilde hava aracı ya da kara aracı kullanıyor olsalardı benzer uçuşu/hareketleri yapmak icin günlerce prova yapmak, çalışmak, hazırlanmak durumunda kalırlardı.
Sonra bu kadar enerjiyi nereden temin ediyorlar. Diger yanda Göçmen Kuşlar bir kıtadan diger kıtaya günlerce uçuyorlar.
Hazır yanıtsız sorular;
Eğer Alpaslan Malazgirt Muharebesinde mağlup olsaydı bugün Anadoludaki yerimiz ne olurdu?
Ya da Osmanlı Devleti Birinci Dünya savaşına girmemiş olsaydı Osmanlı, monarşisi devam ediyor olabilir miydi?
Sultan Abdulhamit döneminde Batılılaşma ya da modernleşme reformları adına Fabrikalar, Hastaneler, Askeri Okullar yapmasaydı yurtdışına öğrenciler göndermeseydi acaba Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Talat, Enver, İsmet Paşalar, Namık Kemaller vb nasıl nerede yetişecekti?
1960'lı yıllarda Soğuk savaş politikalarının rüzgarında Türkiye (SSCB ve ABD ) arasında 1950- 1990 yılları arasında siyasi, politik savrulmasaydı bu günkü siyasi, ekonomik seviyemiz demokrasimiz nasıl ve nerede olurdu?
Ya da Atatürk Sakarya Meydan Muhaberesinde Gazi değil de Şehit olsaydı Kurtuluş Savaşının seyiri ve ilerleyen süreç nasıl gelişirdi.
Ben Turkiyede yaşıyor olmasam bugün Kanada'da yaşıyor olsaydım yukaridaki yazıp ifade etmeye çalıştığım konulari mı yazardım yoksa başka şeyler mi?
Türkler müslüman degil de Hiristiyan olsalardı rejim sorunumuz, sosyal ekonomik problemlerimiz olmaz, farklı mı olurdu.
Bir ve İki Dünya savaşları Hiristiyan ülkeler arasında olmadı mı?
Yani bu savlar uzayıp gider.
Kadere ve kazaya iman ediyorum.
Allah dilerse sebebli, dilerse sebebsiz yaratan ve var eden dileyendir.
Bu demek degil ki Allah var kul, insan yok değil.
Allah kendi iradesinde koşulsuz irade sahibidir.
İnsan, İnsanlar, Toplumda kendi iradesinde koşulsuz irade sahibidir ve her yönlü iradesinde özgür, seçici bırakılmıştır.
Din işleriyle dünya hayatı imar ve inşa edilemez,
Din işleriyle ahiret hayatı inşa edilir, dünya yaşamı bir ahlak kaidesi içine alınır.
Dünya, fen ilimleriyle, akıl ile bir mantık kaidesi ve bu yönlü kazanılan deneyim, tecrübe ile imar ve inşa edilir.
Bir Spor Kompleksi yapacağız gidelim bir Müftü Bey'e soralım ne salık verecek diyemezsiniz.
Nereye gideriz?
Ehliyetli olması bile yeterli olmayan bu işte deneyimi olan ünlü bir Mühendise, Mimara gideriz.
Dileyen akıl eden akılının erdiği gibi inanmakta, irade göstermekte serbest bırakılmıştır.
Allah diledigi kulunun kalbini kendisine yöneltir.
Böyleyken biz tarih kronolejisinde şu şöyle olsaydı bu olmazdı gibi sebep ve sonuçlar üzerinden bir varlık inşa edemeyiz.
Yaşadığımız coğrafyanın bize kazanım sağladığı doğal olan şeyleri kendi yararlılığımıza dönüştürmeye çalışır ve varlığımızı güçlendirip geliştirmeye devam etmek durumundayız.
Şu olmasaydı biz olmazdık, bu böyle olmasaydı şunlar olmazdı varsayımları yersiz ve yararlılığı olmayan şeylerdir.
Sebebleri İlahlaştırmak ve ona ritueller, anlamlar yükleyerek hadiseleri despotlaştırmak bir diğer deyişle kültleştirip aşılamaz duruma surukleyerek, toplum olarak takılıp kalmak yerine (ideoloji).
Deneyimlerden yararlanarak gelcek inşa etmek ve bunu yaparken özgür düşünmek ve düşüncelerimizi bir linç baskisına magruz bırakmadan ifade edebilmenin yolunu açmaliyız.
Bugün Cumhuriyeti savunanların yanında ben de Monarşiyi savuna bilmeliyim.
Bir kesim Laiklik derken başka bir kesim özgürce daha muhafazakar söylemlerde buluna bilmeli.
Toplumun fikri olarak savasması, fiziki olarak eylemsiz kalmasından daha yararlidır.
Daha somut pozitif bilim ile yol almak ve aklımızı, tecrübeyi kullanmak deneyimlerden yararlanmak durumundayız.
Konuyu uzatmadan, tarihimizle övünmek mezar taşlarıyla kendimize meziyet atfetmek yerine;
İsimizi en iyi şekilde yapmak durumundayız.
Bir şey projelendirirken ne kadar konforlu değil
ne kadar tasarruflu olaçak iktisat siyasetini rehber edinmek durumundayız.
Bugün kentlerimizin çoğunda Tramvay, Metro gibi toplu taşıma araçları yok.
Kara araçları için köprü yapalım ancak, Batıdan- Doğuya, Küzeyden - Güneye Hızlı Tren ağı ile kentlerimizi birbirine bağlamadan medeniyetten, tasarruf siyasetinden söz dahi edemeyiz.
Kazandığımız kadar değil, tasarruf ettiğimiz kadar varlıklı olacağımizı biliyor olmalıyız.
Sebebleri ilahlaştırmak insanı ahmaklaştırır, duyularını köreltir ve tepkisizleştirir. İnsanı saman cuvalına dönüştürür.
Tepkisiz toplum, ölü toplumdur ve ölülerde dünya yaşamı icin birşey kurup tasarlayamazlar.
İbrahim selvi
kapadokya post köşe yazarı
kapadokyapost@gmail.com
anatoliaibrahim.blogpost.com
İbrahim Selvi kimdir
1964 yılında Nevşehir'in Gülşehir İlçesinde doğdu 1982 yılında Gülşehir Lisesi''nde mezun olduktan sonra yüksek öğrenime devam etmedi.
Girimciliğe yönelerek Antalya'da ticaret yaparak iş hatına başladı.
Evli ve iki çocuk babası.
Kişisel araştırmalarını yazıma dönüştürerek yazım hayatına denemeler yazarak başladı.
Yerel gazetelerde köşe yazarlığı yaptı.
Turizim ve Kültürel Varlıkları Derneği, Vakıf hizmetleri, Spor Kulübü gibi Sivil toplum örgütlerinin yönetiminde yer aldı.
Bir dönem Amerikan Basınını takip ederek Amerikan ekolünü anlamaya çalıştı.
Özgür blog yazarı.
Kapadokya post köşe yazarı, çeşitli medya ve sosyal platformlarda Türkiye'nin siyasi, sosyal, kültürel gelişimi ve kentleşme gibi konularda araştırmalar yapmakta ve bu yönlü haber, yorum ve makaleler yayımlamaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder