Cadde Bostan - İstikamet Hayır Ola!

 


Cadde Bostan - İstikamet Hayır Ola!

16/02/0021


İki gözüm var bakıp görmek, iki de kulağım var dinleyip anlamak için.





Hollanda’da gördüm,  cadde isimleri caddelerin blokbaşındaki binaların görünür köşesine metal plaketlerle yerleştirilmiş.

Geçtiğiniz her  caddenin ismini okuyor   O, kişi ismini  ya da  başka şeyi hatırlayıp çağrışımlarını anlamaya çalışıyorsunuz..


Türkiye’de bütün  caddeler isimli/isimsiz, hiç bir   caddenin  ismini  neden tabelayla görünür kılmayız.


Milletimizin öne çıkan şahsiyetlerinin isimlerini caddelere veriyoruz ki, onların hatıratını  yaşatmak, eserlerini canlı tutmak için.


Ne yazık ki, bu isimleri caddelerde görmek olası değil,  yani her yer Cadde Bostan...


Bu küçük önemsenmeyen girişimler kent insanının, toplumun küçük medeniyet refleksleri... olarak kabul edilmekte ve aslında çok önemli !


YAZIM KÜLTÜRÜMÜZ SIFIR OLUNCA ÖĞRENİM VE OKUMA SEVİYEMİZE DE -1 DESEK


Son yıllarda en büyük seyahatim insana yolculuk.. insanımızı dinliyorum onların yaşamlarında altını çizdikleri  anekdotlarını , tecrübelerini  anlamaya çalışıyor ve bu durumun yazım kültürümüze kazanılmasının yararlı olacağı  yönündeki kanaatim güçleniyor.


Her bir yaşanılmışlık ayrı bir öğreti,  yaşam dersi niteliğinde,  çok şey öğrendiğimi inkar edemem.


Bunun yanında;


Konuşmak bir yana, dinlemek anlamaya çalışmak bir sanat gibi...


Toplumumuz  da  ve yakın çevremde şunu fark ettim!

İnsanımız, karşı tarafı dinleyip anlamaya çalışmak yerine,  ifade edilen konu ve deyimi özümsemeden hemen  karşı savunma ya da anti tez geliştiriyor.


Gerçekten bu durum  son yıllarda toplumsal iletişim lisanımızın  şiddet yönlü gelişme göstermesinin nedenleri arasında kabul edilebilir.



TÜRKİYE’NİN UZAY AJANSI GİRİŞİMİ


Türkiye’nin Uzay Projesi girişimini  yerinde ve geliştirilmesi zorunlu geç kalınmış bir girişim olarak değerlendiriyorum. Her şeyin bir başlangıcı olur, bu heyecan verici cesur girişimi  çok önemsiyorum.


Ulusumuza,  hayırlı olmasını temenni ediyorum.


Bakın,

Türkiye olarak  bir Selçuk Bayraktar’ın İHA-SİHA girişimi  Türkiye’nin savunma sanayisine kazandırdığı değer tartışılmaz. Selçuk Bayraktar, Türkiye’nin vizyonunu değiştirdi.

İstenildiğinde ulus olarak başaramayacağımız, üstesinden gelemeyeceğimiz iş yok.

Bu yönlü  insanımızı cesaretlendirmeli, teknolojik   girişim ve yatırım hamlelerini desteklemeliyiz.


Bir ulusun en büyük zenginliği insan kaynağıdır, insan sermayesini  geliştiremeyen uluslar hiç bir yönlü kalkınma ya da varlık gösteremezler.


13  SAVUNMASIZ İNSANIMIZIN PKK’CA ŞEHİT EDİLMESİ 


2015 yılından bu tarafa PKK’nın elinde GARA’da rehin tutulan Asker kökenli savunmasız insanımızın  hunharca katledilmesi Türkiye’nin,   Terörle mücadelesinde ülke içinde/dışında Terör mihrablarına yönelik operasyonları  icra  etmesini  haklı ve zorunlu  kılmaktadır.


Diğer yanda  PKK’nın elinde rehin tutulan akabinde katledilen 13 insanımız, neden bu güne kadar Türkiye’nin iç gündeminde yer almadı. 

Ayrıca dünya gündemine taşınıp, ulaslararası platformlarda gündeme getirilmemesi de başka bir aksaklık !

 

Son günlerde  siyasetin gündeminde HDP’nin kapatılması gibi  bir sıcak gündem var.


Bu konuda Şöyle düşünüyor olabir miyiz? 

Olabilir mi? 


"Yılan bahçede yaşasın şimdilik bir zararı yok, eğer zarar verirse cezasını kesmeye her zaman muktediriz" 

Eğer böyle  düşünüyorsak ki,  bu çok yanlış olur,  ilerleyen süreçte doğacak her Terör sucuna katkı vermiş oluruz.


HDP’de öyle;




Bu parti her haliyle Türkiye’nin iç/dış siyasetine, demokrasisine politik katkı sağlamak amaçlı kurulmuş bir siyasi oluşum değil.


Bu siyasi oluşum  her şeyden önce duruşuyla, söylemleriyle yıllarca Terörün yanında durmuştur, bu inkar edilemez bir gerçek.


Önümüzde,  yıllarca Teröre çanak tutmuş Terörü destekleyen bir parti/siyasi oluşum var.


Bu partiyi açık tutmak, Terörü desteklemek, Terörün pasif yada etkili eylemlerini cesaretlendirmek anlamına gelir.


Demokratik rejimlerde parti kapatılması doğru kabul edilmemekte.. bu doğru


Ancak, nasıl parti!


Hukuk ve Anayasal çizgide  ulusun demokratik gelişimine katkı veren partiyi kastediyoruz.


Aksi durumda hukuk ve demokratik temayüller dışında kalan,  her varakta Terörü açıkça destekleyen bir partiyi açık tutmak, yaşatmak  ulusumuzun geleceği ve insanımızın refahı, esenliği için büyük tehlike, risk arz eder.


HDP, vakit geçirilmeden kapatılmalı ve ilerleyen süreçte Terörle mücadelede sıkı siyasi politik yaptırımlar geliştirilmelidir.


Ayrıca Terör ve Teröristin tanımı da yeniden güncellenmeli diye düşünüyorum...



İbrahim  Selvi

İstanbul post köşe yazarı 

anatoliaslv@gmail.com









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı