Dünyayı endişelendiren Koronavirüs "Covid-19"




Dünyayı endişelendiren Koronavirüs "Covid-19"

Ne yazacağımı bilmiyorum. Bildiğim şey herkesin hepinizin bildiğinden farklı da değil.
Hatta malum virüs ile ilgili sosyal medyada hiçbir yorum paylaşımı da yapmadım.
Yaptığım güncel haberlerin dışında, kişisel olarak sadece Twitter'dan iki kısa yorum yaptım.
Birisi, yazımın başlığı gibi kısa  " Virüsün bu denli hızlı yayılıyor olması düşündürücü" dedim.
İkincisi, "Bu Koronavirüs salgını öngörülenden daha vahim olabilir" dedim.
Bu yorumlarım yaklaşık yirmi gün önceydi.
Sonra baktım hakikaten, ilerleyen günlerde salgın durumu öngörülenin dışında bir ivmeyle yükseliyor, korktum ve hemen Twitter'daki ikinci  tweetimi endişeyi artırmamak adına sildim.
An itibarıyla dünyanın her yanındaki tıp otoriteleri, Dünya Sağlık Örgütü Direktörü ve ilgili sağlık bakanları salgının yaygınlaşmasını önlemek adına birbiri ardına kriz yönetme metotları açıklamaktalar.
Bu beyanları bütün dünya insanı gibi biz de endişeyle izleyip takip etmekteyiz.


Bununla birlikte;
Avrupa virüse hazırlıksız yakalandı.
AB'nin birçok ülkesi beklenmeyen salgın öncesindeki yıllarda sağlık sektöründe sıkı mali tasarruf politikaları uygulamaktaydılar.
Hastane sayılarını ve sağlık çalışanlarını sürekli  eksilterek, bu yönlü mali tasarruf politikaları geliştirmekteydiler.
İngiltere gibi dünyanın gelişmiş ülkesinde  kanser hastaları  Emar çekilebilmek için iki sene gibi bir süre  beklemek durumunda kalmaktadırlar.
Biraz mübalağa olacak ancak,
Türkiye'nin bir Büyükşehir'indeki hastane ve sağlık çalışan sayısı birçok AB ülkesindekinden fazladır desem, çok mu abartırım bilmiyorum.
Sonra, Avrupa ülkelerinin çoğunda hastaneye gitmek büyük lüks, çalışan ve emekliler sağlık primlerini kendileri yatırmaktadırlar.
Bu konuyu yurtdışından yaşayan yakınlarınıza sormanızı ve özel bilgilenmenizi isterim.
Türkiye, bu açıdan bakınca çok daha avantajlı, Türkiye’nin hastane   ve yatak sayısı belki de tüm Avrupa'nın hastane ve yatak sayısından fazla olabilir...
Türkiye’nin sağlık altyapısındaki kapasitesinin yeterli ve güçlü olması memnuniyet verici.
Ayrıca Türkiye’nin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kriz sürecini doğru ve kararlı yönetiyor olmasını çok taktir ediyorum.


Daha doğrusu şimdilik iyi gidiyoruz diye bilirim.
Gönül ister ki bu salgın ne dünya da ne de Türkiye'de hiç yaşanılmamış olsun, maalesef bu da engellenememekte.
Bundan sonrasının ne olacağını kestirmek olanak dışı.
Ancak, tıp otoriteleri kendinizi ve çevremizi korumanın en etkili yolunun " kendinizi izole edin" salıklarından geçmekte.
İlgili çevrelerin salıklarına, uyarılarına sıkı sıkıya uyumamız gerektiğine inanıyorum.
Bu hafta yurtdışından öğrenim gören öğrenci ve Akademisyen Türk vatandaşları Avrupa'nın muhtelif ülkelerinden THY aracılığıyla yurda dönüşleri gerçekleştirildi.
Yurtiçindeki üniversite yurtlarımıza yerleştirilerek, on dört gün boyunca karantina  altında kalmaları sağlanılmakta.
Yurda dönen genç arkadaşların içerisinde Manchaster Üniversitesinde görev yapan oğlumuz Hakan da var.
Yurdumuzun bütün insanına, hükümetimiz ve daha çok bu salgınla tek başlarına mücadele etmek durumunda olan bütün sağlık çalışanlarımıza, doktorlarımıza Allah’tan yardım diliyorum, Allah güç ve küvetlerini artırsın.
Öncelikle Türkiye’ye döviz  girdisi ve istihdam  sağlayan Türkiye’nin finans  lokamatifi  konumundaki  Turizm olmak üzere,  diğer iş ve hizmet sektöründe yaşanılan mali kayıplardan dolayı büyük bir  ekonomi çevresi olumsuz etkilenmektedir.


Bu çevreye de sabır, sükûnet diliyorum, inşallah devlet millet elbirliği ile kayıplarımız minumal seviyeye çekmeyi başarırız. 
Yeter ki, uzlaşı kültürümüzü   geliştirelim, farklılıklarımızı itici öteleyici güce katkı vermek değil, farklılıklarımızı sinerjiye dönüştürebilmeyi başaralım.
Ayrıca,   bu süreçte yerel yönetimler  büyük sorumluluk üstlenerek  sürecin yönetilmesinde  taktir edilesi  katkı sağlamışlardır.
Yakından takip ettiğim İstanbul, Ankara, İzmir ve Nevşehir Belediyelerine teşekkür ediyorum, diğer yerel yönetimlerinde sürece  katkı verdiklerini biliyorum.
Gün milletin yanında olmak günü;
İnanıyorum ve dua ediyorum,
dua edelim, “ her şer de bir hayır vardır” derler.
Allah, insanlığın yaşamak durumunda kaldığı bu nusibeti hayırlara tebliğ etmesini diliyorum.
En kısa zamanda bu salgını en az kayıpla atlatacağımıza inanıyorum.
Burdan tekrar, sürecin yönetilmesine  katkı veren tüm insanımıza teşekkür ediyorum.
Ölen insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim.
Herkese güvenli, sağlıklı günler diliyorum.
İbrahim selvi
İstanbul Post  köşeyazarı
İbrahim Selvi.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı