Başlangıç...

Türkiye için bir hayali olan, siyasi politik vizyon sahibi insanlarımızın, ulusumuzun gelişip kalkınması yolunda büyük adımlar atmak için çalıştıkları inkar edilemez.

Bu anlamda Türkiye için en büyük projeyi siyasi parti örgütleri  geliştirmetkte,  politik olarakda seslendirmektedirler.

Ak Parti, Türk siyasi  arenasında  onyedi yıl iktidarda kalmayı başaran,

Türkiye’nin tek  büyük partisi olmayı başarmıştır.

Bu süreçte AK Parti Türkiye’nin yönetilmesi adına yetkilendirilen, kaptan köşkünde   dümenin tek   hakimidir.

Ne var ki, 

Ak Parti iktidarı 17 yıllık zaman sürecinde kattedtiği  mesafe itibarıyla...

Dönüp ardımıza baktığımızda...

Niçe denizler,
ne sıra dağlar aşıp köprüler, kanallar, Adli Saraylar,
Toki Konutları,  Üniversiteler ve daha nice kalıcı eserleri yurda  kazandırarak bu günlere ulaşan  Ak Parti siyasal hareketi,
büyük küçük bir çok işin de  üstesinden gelmiştir....

Bunun yanın da,

FETO Terör Örgütü’nü de bu arada etkisizleştirmeyi başarmıştır.. .

Türk siyasi yaşamında derin izler, kapanmayan yaralar da brakan
Askeri darbe  tehtidini de
sonsuza dek  Türkiye’nin gündeminden çıkartmayı başarmış gözükmekte.

Diğer yanda demokrasinin vazgeçilmez unsuru Meclis' in iradesini yasamaya kazandırmayı da başarmıştır.

Ak Partinin yaptığı iş ve İcraatların çokluğu kadar eleştirildiği  noktalarda  bir okadar  çok...

- Başta hukuk...
- İktisadi mali tutarsızlık
- Türk parasına,  ihtiyacı olan direncin kazandırılamayışı
- Dış politikada, kararlı kararsızlığın  öne çıkması
- Ve gelir dağılımındaki istikrarsızlık, adaletsizlik

....

Ama Ak parti yoruldu, 

Lideri yoruldu.
Ak parti kan kaybediyor ve Ak Parti Lideri yalnız.
Bu fiziki bir yalnızlık da  değil, fikri bir yalnızlık...

Ve Ak Parti, telafi edilemez ivmeyle  irtifa kaybetmeye devam ediyor...

Her zaman beklendiği gibi...
Gelecek, yeni bir başlangıça gebe. ..

Türkiye’nin siyasi demokratik kültü,  parti içinde ve dışında yeni liderlerin çıkmasına izin vermiyor.

Dar alanda, etkili güçün ağır baskısı karşısında korunma hissiyle siyaset, kendine lider kazanabiliyor...

" Osmanlı'da, şehzadelerin durumu, kafes vb".

Geçmişte, 

Turgut Özal' ın, ANAP döneminde olduğu gibi..

Vesayet güçü karşısında,

Ak Parti'nin siyasi arenada Erdoğan Liderliğinde kendine  güçlü, önüne geçilemez  alan açması gibi..

Bu durum bütün öne çıkan partiler için geçerli.

Başlangıç için,

Büyük umutlar  ve cevapsız kalan sorular var...
Gelecek ilk seçimlere yönelik  belirleyici belirsizliğin hakimiyeti...

Umut,

evet büyük umutları tutabilmek için CHP, hazır gözükmekte.

Kılıçdaroğlu,
CHP içinde ve Türk siyasi yaşamında büyük reformlar  gerçekleştirdi.. . 

Partisinin, 

siyasi ideasını rejim odaklı olmaktan çıkartıp, insan ve toplum merkezine  kaydırmayı başardı.

Bu değişim, Chp’ye inanılmaz sempati kazandırdı...
Ve Kılıçdaroğlu’nun liderlik vizyonunu  engellenemeyen bir küvvetle yükseltmeye yetti.

Geldiğimiz noktada...

Büyük Türkiye hayali yaratan  siyasetcilerin,
enerjileri de büyük ve bir okadar kapsayıcı olmalıdır.

Bilinen ve görünen  o ki;
Yeni bir  başlangıç için, belirleyici belirsizliğin konumunu koruyor olması.

Bu da bize   henüz  baskın politik hareket başlangıcının tanımlanmamış olduğunu gösterir.

Ak Parti’nin yorulmuş olması, doyuma ulaşmış olması mı?

Artık Türkiye’nin yönetilemiyor olması mı?
Yoksa, Muhalefetin direnci karşısında iktidarın  enerji  kırılma eşiğine gelmesi...

Ya da Cumhurbaşkanlığı Sisteminin başarılı olamaması, tutmadığı.

Parlamenter  Sistemin kaçınılmaz olduğu....

Muhalefetin tutunup iktidar için gücünü artıracağı ana tema tanımlanmış değil...

Bunu tanımlayacak olan parti,
tüm Türkiye’yi kapsayacak  büyük Türkiye hayali yaratacak lider
ve Onun Partisi olmalıdır... 

İbrahim Selvi 

İstanbul post köşeyazarı