Dünya eski dünya değil çocuk
Dünya, eski dünya değil çocuk
Bugün de sen, dünkü gibi düşünüyorsan, yaşamak için kendine başka dünyalar aramalısın.
Yaşadığımız dünya hergün yeniden şekilleniyor.
Dünün, üretim ve satış politikalarıyla bugün ki aynı değil.
Keza, ürün yelpazesi ve çeşitliliği açısında da öyle.
Siyasette de durum bundan farklı değil. Politikada da öyle.. "kararlı kararsızlık hakim" sürekli değişim göstermekte.
Ulusal çıkarlarınız, potansiyel güçünüz ve size uygulanan kuvvet, her an değişebileçek kararlı kararsızlığınızın ana belirleyici unsuru olmakta.
Dünya da öyle, çoktandır tek merkezli olmaktan çıktı.
Yükselen Çin ekonomisiyle birlikte Çin teknolojisi, dünya pazarlarında bütün dengeleri değiştirdi.
Özellikle Çin'in bileşim teknolojisi ve yarattığı Huwaı markası, başlı başına büyük bir başarı.
Hindistan'ın, Mars'a uzay aracı göndermesi de Hindistan ve coğrafya için çok önemli bir gelişme.
Diğer yan da Japonya, yüzlerce markasına yenilerini katmakla dünyadaki ürün çeşitliliğini ve pazarını genişletmektedir.
Ve Türkiye,
özellikle savunma sanayindeki yenilikleri ve yatırımlarıyla göz doldurmaya devam ediyor.
özellikle savunma sanayindeki yenilikleri ve yatırımlarıyla göz doldurmaya devam ediyor.
Aselsan markasıyla Türkiye, dünya pazarında geçmişten günümüze söz sahibi.
Ve bu markanın yarattığı teknolojiyle, yeni üretilen sanayi ve teknoloji ürünlerini desteklenmektedir.
Türkiye'nin sağlık sektöründeki yatırımları, Avrupa ve Ortadoğu"nun sağlık üssü olması anlamında çok büyük yatırımlar ile gelişme göstermekte.
Türkiye, Milli Muhrip Savaş Uçağı'nıda kendisi yapmak için bütün ön hazırlıklarını tamamlamış durumda.
İşte,
dünya siyasetine yeni kazanılan ( kararlı kararsızlık) politika izleniminin kaynağı
dünya siyasetine yeni kazanılan ( kararlı kararsızlık) politika izleniminin kaynağı
burdan kaynaklı.
Çok merkezli güçün, hedefi ya da hızı tam olarak belirlenemiyor veya kolektif amaca ulaşmak çok uzun zaman alıyor, Suriye açmazında olduğu gibi.
Teknoloji yaşamımızı olumlu/olumsuz değiştirmekte. Teknolojik ürünlerin yaşamımıza renk katmadığı söylenemez.
Bununla birlikte teknoloji beynimizi düşünme, bakış açımızı ne kadar değiştiriyor bilinmez.
Ancak bilinen bir gerçek var ki, eski siyasetçilerin çok da değişmediği.
Yine düşmanlık ve aidiyat farklılıkları üzerinden ayrıştırıcı politika yaptıklarını görüyoruz.
Yine düşmanlık ve aidiyat farklılıkları üzerinden ayrıştırıcı politika yaptıklarını görüyoruz.
Toplumumuzda kolektif bilinç, biz olma ruhu gelişmiş değil. Yani farklılıkların çeşitlilik ve zenginlik yaratacağı, aykırılıkların dıramaya neden olarak yeni değerlerin kazınımına kaynak teşkil edebileceği öngörüsünün geliştiği söylenemez.
İnsanımız düşünürken çok marjinal uç noktalarda kendi, fikirlerini ifade ediyor.
Kendi doğru bildiği ya da inandığı değerin dışındaki tanımları ya hiç görmüyor ya da hiç değer affetmiyor.
Kendi doğru bildiği ya da inandığı değerin dışındaki tanımları ya hiç görmüyor ya da hiç değer affetmiyor.
Kendi delhizinde konuşurken, dünyayı değiştirecek fikirleri varken;
Haydi yaz bakalım, " oku kitabını" dediğimizde, kaleme alınacak toplumun geniş halk kitlelerini temsil ediyor olabilecek ve geniş kitleleri temsil edebilecek fikir ve düşüncelerimiz var mı?
Yani bunu niye yazıyorum?
Başkalarının, karşı tarafın fikrini, inancını önemsemediğiniz sürece, sizin inancınızın, fikirinizin de karşıda bir değeri olmaz.
Görüşlerimiz, fikirlerimiz toplumsal, evrensel boyutlu geniş halk kitlelerini temsil etmeli. Sayı ve oranca çok olmanız geniş kitleleri temsil ediyor olmanız anlamına gelmez.
Sayıca çok az parlamenter, geniş kitleleri temsil edeceği gibi, hükümeti kuran daha çok sayıca kalabalık parlamenter grubu daha etkin geniş halk kitlelerini temsil edemiyor olabilir.
Bu durum, tamamen sizin topluma arz ettiğiniz politikaların niteliği çeşitliliği ile orantılı.
Ürettiğiniz politikalar, toplumdaki her sınıf halkın beklentilerini karşılamaya yönelik mi?
Onların talepleri, yaptığınız yasalarla gözetliyor mu?
Ürettiğiniz politikalar, toplumdaki her sınıf halkın beklentilerini karşılamaya yönelik mi?
Onların talepleri, yaptığınız yasalarla gözetliyor mu?
Türkiye, dar alanda büyük siyaset yapmak kaygısı gütmekte.
Oysa siyasi alanınızı genişletmek bu yönlü etkinliğinizi artırmanın yolu, daha etkili dış diplomasi yürütmekten geçer.
Bunun ön koşulu ise, ülke içinde iç barışı zenginleştirmekten ve uzlaşı kültürünün toplumda yaygınlaşmasıyla kazanılır.
Kısaca, şuna da değinmek isterim ki.
Günümüz siyasetinde muhalefette, en az hükümet kadar önemlidir.
Ve muhalefetin de ülkenin yönetilmesi anlamında, üzerine büyük yükümlülük düşmektedir.
Ve muhalefetin öne sürdüğü ulusal politikalar da gerektiğinden fazla önemsenmelidir.
Huawei tabletimden gönderildi
Yorumlar
Yorum Gönder