Siyaseten Yasama’ya yönelik Vekalet “M.Vekili”



CHP’nin çiçeği burnunda Hukukçu M.Vekili Faruk Sarıarslan seçim bölgesi Nevşehir’de basınla yemekli yaptığı toplantı da buluştu.  Politik vizyonunu tanımladı.  Nevşehir için bölge için yapmak istediklerini anlattı. Meçlis’te üsleneceği profili tanımladı.
Kısaca ifade edeçek olursam şunları söyledi...

-  Demokrasi ve özgürlük kavramı Hukukun, Adaletin ve Tarafsız yargının sağlıyacağı  güven duyusuyla birleştiğinde; ekonomiye, yatırımcıya, finans,  eğitime ve hayatın her alanına olumlu yönde katkı sağlıyor..
-  Ben,  gelişen kalkınan Türkiye’nin gelir dağılımının da adaletli  olmasından, hakça paylaşımdan yanayım...
-  OHAL’den sonra yapılandırılan kanun ve yönetmenlikleri Parti olarak değerlendirip; gerekli gördüğümüz hususlara katkı vereceğiz.  Hukuken  sıkıntılı bulduğumuz alanlarda da halkımızı uyaracak hükümete alternatif projeler  sunacağız.
-  Doğrusu Meçlis’te, Halkın,  milletin yararına görüp/bulduğumuz kanun/önerge ve tüm olumlu bulduğumuz Hükümet politikalarına destek vereçek beraberinde altarnatif projeler yapacağız. Partimizi klasik muhalefet algısının dışına çıkaraçak üreten, yaratıçı muhalefet profil inşa edeceğiz.
- Nevşehir’e katkı verecek projenin içinde olacam. Bölge AKP,  M.Vekilleriyle iştişare içinde olmaktan kaçınmayacam, onlar bu konuda ne düşünürler bilemem.
-  Nevşehir Spor’a yönelik katkılarının neler olabileceğini  Gazetelerin Spor editörleriyle istişare etti. Politikasını gençlere yönelik Spor alanlarının artırılmasına yönelik olacağını...
- Son olarakta; Gündemdeki CHP Genel Başkanlık, Liderlik yarışına yönelik kendi tavrını açıkladı. “ önümüzde yakın tarihte yerel seçimler var, Ülkenin halledilmesi gereken problemleri, yeni oluşan sisteme yönelik Partimizin uygun bulmadığı politikalar var. Biz bunlara odaklanmalı ve bu süreci önçe Ülke sonra Partimiz açısında  tutarlı uygulanabilir politikaya yönlendirmeliyiz. Şahsen tavrım yeni bir olağan genel kuruldan yana değil. ...

Faruk Sarıarsalan kısaca, yakın zaman izleyeceği politik vizyonunu İşte bu şekilde ifade etti. İlerleyen zamanda bölgenin ve siyasetin talepleri doğrultusunda politikaları da değişeçek, ivme kazanacaktır.
İzlenimim; Sarıarslan, yapıcı birleştiriçi Hükümetin olumlu politikalarına destek verebilen yeni bir politik vizyondan yana olduğu,  izlenimi edindim..
Sonra şöyle devam etti  “ arkadaşlar, sizinle politik yol haritamı paylaşıyorum ki, benim için de bu durum  bağlayıcı olsun.
 “ Bölgenin Gazeteçileri olarak sizleri, CHP Genel Merkezimiz de Genel Başkanımız’la tanışma, bölgenin talepleri ve Partimizin genel politikalarını yakından izleme olanağı bulmanız bahsiyle CHP,  Genel merkezimize kısa  geleçekte bir seyehat etkinliği düzenlemeyi düşünüyorum.
Sarıarslan’a politik yaşamında başarılar dilerim. Ayrıca, Bölgenin Basın, Medya mensuplarıyla yaptığı toplantı, Basın bildirimi dışında  bölge için,  dayanışma, danışma, sohbet etmeye yönelik samimi bir ortam yarattığı için teşekkürler.

YAZBOZ TAHTASI
Milli eğitim, yazboz tahtasına dönüştürüldü. Eğitim Gemisinin dümenine geçen her Kaptan, yeni bir rota ve yeni bir  yol haritasıyla kendini ifade etmek durumunda kalıyor. “ malzeme insan, uygulama alanı gençlerin  geleçeği Ülkenin bekası ve devletin omurgasına yönelik politika”  Bu hep değişmek durumunda kalan eğitim politikasının haklı gerekçeleri nedir bilinmez. Ançak, eğitim kadrosunun İstanbul ayağında bulunan  Milli eğitim Md. Geçtiğimiz günlerde İstanbul trafiğinde; görevli Trafik Polisiyle Polimiğe giren sonra, Polisi görevinden aldıran Müdür’ü hiç unutamadım. Eğer Milli eğitim Bakanı eğitime katkı sağlayacaksa bu sözünü ettiğim Müdür vari bağnaz uygulama, akrasif karakterli eğitimcilere dikkat çekmeli.  Eğitim demek illa derslerde başarı sağlamak değil. Eğitim, insanımıza medeni yaşam  çağdaş düşünce ve eylemi kazanılmasına yönelik çalışma demek. Bu İstanbul Eğitim Müdürü toplumda böyle marjinal uygulamanın tarafı olurken, koltuğunu korumayı da   başarabiliyorsa ki; demek ki O koltuğa atfedilen değer,  saygı, koltuğun karşı yakasında tahrip ettiği sosyal, toplumsal handikaplardan daha ağır basıyor demektir.

Cumhuriyet rejimi, Toplumda insanlar arasınada ayrıcalık atfetmez. Hangisi makam ve mevkiğde olursanız olunuz  eşit yurttaşlık haklarına sahipsinizdir. Ve bu durum yasalar’ İlgili kanunlarla güvence altına alınmıştır. sadece yasalara karşı yurttaşlık sorumluluğunuz vardır. Hiç kimse kimseden üstün değildir, hiçbir şekilde hiç bir yurttaş terçihleri, dini, inancı ve sosyal terçihleriyle sorgulanamaz ayıplanamaz.
İşte bundandır ki Cumhuriyet büyüktür ve yaşatılıp geliştirmeye değer.
Cumhuriyet’in kalitesi yurttaşları bilinciyle doğru orantılıdır. Her ne kadar Cumhuriyet yasalarla korunuyor olsada, uygulanabilirliği kısıtlı, ketüm, kısır  o kadar yasa, uygulanmayan durum var ki.


Konuya döneçek olur isek. Eğitim tek başına Öğrenci , Okul ve eğitmen olarak görülemez;  Asgari gelir/Nüfus/İsdihdam/Sanayi ve çevresel faktörler/Ülkenin Adalet kültürü. Moral/motivasyon..gibi bir çok faktör var. Yani Milli eğitimin tek başına yeni rota ve yol haritasıyla olaçak iş değil. Belki  proplemleri asgari giderirsiniz ançak, asgari gelir dağılımı, güven vermeyen çoğu unsurlar bağlamında; öğrenciye derslerden çok moral motivasyon desteği vermek durumunda kalırsınız. Çünkü gençlerin kafasındaki geleçek ve önündeki sınavlar yaşamının yarısını oluşturuyor. Eğitim de azınlığa tahkim eden  iyileşme, eğitim sahasının genelini tanımlamaz. ..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı