GAZETECİ-YAZAR İBRAHİM SELVİ İLE YAPAY ZEKA VE GELECEK ÜZERİNE RÖPORTAJ

 GAZETECİ-YAZAR İBRAHİM SELVİ İLE YAPAY ZEKA VE GELECEK ÜZERİNE RÖPORTAJ

İbrahim selvi 

mart212025/00.18

Turkiye

Soru: Geleceğin daha güzel olacağına dair bir umut taşıdığınızı belirttiniz. Ancak günümüzde ABD, AB ve Rusya gibi büyük güçlerin artık değer üretemediğini, dünyanın bir tür resesyona girdiğini söylüyorsunuz. Demokrasi, özgürlük, hukuk gibi 20. yüzyılda gelişen evrensel değerlerin önemini yitirdiğini ve dünya olarak yeni değerler üretme sancısı çektiğimizi düşünüyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?


İbrahim Selvi: Evet, dünya büyük bir değişimin eşiğinde. 20. yüzyıl boyunca demokrasi, hukuk devleti, insan hakları gibi kavramlar Batı'nın öncülüğünde küresel normlar haline geldi. Ancak bugün bu değerler aşınıyor. ABD ve Avrupa’nın iç çalkantıları, popülist hareketlerin yükselişi, ekonomik durgunluk ve jeopolitik çatışmalar, bu değerlerin sürdürülebilir olup olmadığını sorgulatıyor. Yeni bir düzenin inşa edilmesi gerekiyor, ancak eski düzenin koruyucuları bu değişime direnecektir.


Soru: Yeni düzenin inşasında en önemli etkenlerden biri olarak yapay zekayı görüyorsunuz. Yapay zekanın bu dönüşümde nasıl bir rol oynayacağını düşünüyorsunuz?


İbrahim Selvi: Yapay zeka ve dijitalleşme, insanlığın düşünce yapısını dönüştürecek. Popülist propagandaların ve irrasyonel politikaların etkisini azaltarak daha şeffaf, objektif ve analitik bir toplum yaratabilir. Günümüzde insanlar çoğu zaman duygusal manipülasyonlara maruz kalıyor. Ancak yapay zeka destekli karar mekanizmaları, verilere dayalı daha rasyonel bir bakış açısını teşvik edecek. Böylece popülizmin etkisi azalacak, küresel bir bilinç ve ortak değerler sistemi gelişebilecek.


Soru: Yani duygular tamamen yok olmayacak ama daha dengeli ve mantıklı hale mi gelecek?



İbrahim Selvi: Kesinlikle. İnsan duygularını yok etmek mümkün değil ve gereksiz de. Ancak şu an dünyada irrasyonel, aşırı duygusal, manipülatif yaklaşımlar çok fazla alan buluyor. Gelecekte, daha gerçekçi, sosyal ve paylaşımcı duygular öne çıkacak. Yani “gökten şelaleler akıtan ütopyalar” değil, daha adil ve insancıl duygular” kendine yer açacak. Duyguların ayrıştırıcı değil, birleştirici ve eşitlikçi bir zemine oturtulması sağlanacak.


Soru: Tarihte büyük savaşların çoğunun din savaşları olduğu söylenir. Ancak siz bunun aslında otoriteler tarafından çıkar ve sömürü amacıyla kullanıldığını düşünüyorsunuz, doğru mu?


İbrahim Selvi: Evet, tarihte gerçek anlamda bir "din savaşı" yaşanmadı. Savaşları dinler değil, otoriteler ve çıkar çevreleri başlattı. Din ve inanç farklılıkları, halkları mobilize etmek, savaşlara meşruiyet kazandırmak için kullanıldı. Haçlı Seferleri, 30 Yıl Savaşları, hatta modern çağdaki birçok çatışma din veya kimlik üzerine kurulu görünse de aslında ekonomik ve siyasi çıkarların çatışmasıydı. İnsanlar doğaları gereği barış içinde yaşamak ister, ancak yönetenler, iktidarlarını korumak için onları kutuplaştırdı.


Soru: Eğer tarih boyunca manipülasyon ve kutuplaştırma hep bir araç olarak kullanıldıysa, sizce yapay zeka gerçekten bilgi manipülasyonunu ortadan kaldırabilir mi? Yoksa yeni bir dijital otoriterlik mi doğacak?


İbrahim Selvi: Yapay zeka bilgi manipülasyonunu engelleyerek daha şeffaf bir toplum yaratabilir ve yaratacaktır. Evet, başlangıçta bazı çevreler bunu kendi çıkarları için yönlendirmeye çalışacaktır. Ancak uzun vadede, matematiksel mantık ve analitik düşünce, insan zihninde daha güçlü hale geldikçe manipülasyon daha zor olacak.


Gelecek nesiller, veriye dayalı düşünmeyi öğrendikçe popülist propagandaların etkisi zayıflayacak. İnsanların eğitimi ve bilgiye erişimi arttıkça, irrasyonel kararlar yerine mantıklı, paylaşımcı ve adil yaklaşımlar ön plana çıkacak. Eğer bu süreç doğru yönlendirilirse, dijital diktatörlük yerine ortak akıl ve küresel bilinç gelişebilir.


Soru: Son olarak, toplumlar yapay zekanın doğru gelişmesini nasıl destekleyebilir?


İbrahim Selvi: Bu, tüm insanlığın bilinçli bir şekilde yönlendirmesi gereken bir süreç. Eğitim sistemleri veri okuryazarlığını artırmalı, insanlar eleştirel düşünmeye teşvik edilmeli ve yapay zeka sistemleri kolektif bir şekilde geliştirilmelidir. Eğer bu teknoloji sadece birkaç büyük güç veya şirketin elinde olursa, insanlık için tehdit oluşturabilir. Ancak merkeziyetsiz, şeffaf ve hesap verilebilir yapay zeka modelleri geliştirilirse, insanlığın geleceği çok daha adil ve özgür olabilir.


Soru: Çok değerli düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.


İbrahim Selvi: Ben teşekkür ederim. Gelecek üzerine düşünmek ve tartışmak, onu şekillendirmenin ilk adımıdır.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ressam Gökhan Gülkan ile röportaj

TURİZM MERKEZLERİMİZ VE FİYAT POLİTİKAMIZ

Keçi çobanına kurumsal (Tüzel) kimlik kazandirmak