İbrahim Selvi - Değerli Şair Seval Kaya Seviç İle yaptığımız Röportaj

 


İbrahim Selvi  -  Değerli Şair Seval Kaya Seviç İle yaptığımız  Röportaj

Kapadokya post 

Mart 5.2024 


Özlü şiir,  tutkulu bir yazar

Kapadokya Kültürün Başkenti



 Seval Hanım. Sohbetimize başlamadan önce sizi tanımak isteyenler için kısaca kendinizden bahseder misiniz?


  -  Nevşehir doğumluyum.25 yıldır hemşirelik mesleği yapmaktayım.Şuan Ankara’da  bir kamu hastanesinde süpervizör olarak çalışmaktayım.Evliyim 2 çocuk annesiyim.

 

Yazarlığa başlama sürecinizden bahseder misiniz?


  -  Esasında çocukluğumdan beri kitap okumayı çok severim. Okumuş olduğum kitaplardan esinlenerek içimde yazı yazma isteği oluştu. Yıllardır  her fırsatta her duyguda yazarım.

Resim: Seval Kaya Seviç


Hayata bakış açınız nasıldır?. 


  -  Hayata çoğu zaman pozitif ve olumlu bakarım.Zorluklarla baş etmeyi, stres faktörleriyle yaşamaya alışmaya ve kontrol etmeye çalışmaktayım.


Her gün düzenli şiir yazıyor musunuz?


  -  Şiir bağımsızdır. Size ne zaman geleceğini bilemezsiniz.Bu da ruhsal saatinizin durumuna bağlı.Bazı günlerde birkaç şiir  yazabilirim.Bazen de zaman sürecine girerek bir ara oluşuyor.


Şiir yazmak mı daha zor? Şiiri

yorumlamak mı?


  -  Her ikisi de benim için zor olmuyor.Şiir zaten insanı kendine çekiyor bu davette yazmakta yorumlamak ta keyif veriyor.

 

Günümüz üniversite gençlerinin şiir türüne ilgisini, şiir dinletileri ve sanatsal etkinliklerine katılımlarını nasıl yorumluyorsunuz?


  -  Hepsini kapsamıyor elbette.Fakat yeni nesil şiire karşı mesafeli.Ayrıca duygu durumlarında hızlı bir geçiş görüyorum.Yani hem vakit ayırma öncelikleri olmuyor,hem de şiir sanatına ilgi az.Buda duygu yoğunluğunu kısa ve geçici kılıyor.Bu konuda üzgünüm.Çünkü insan duygularıyla var ve onlarla hayata karşı değerlerini koruyor.

 

Günümüz edebiyatı hakkındaki düşünceleriniz nasıl?


  -  Edebiyat itibarlı, fazlasıyla gerçek ve geçerli bir sanat disiplinidir. Elbetteki kıymetini anlayanlar vardır ve olacaktır.

Günümüzde edebi eserlerin sayısının çok olması yanında fazla rağbet görmemesi ve sosyal mecraların kalabalık toplumları oyalamasıyla daha az yönelim görmekteyim.Edebiyat Sosyal ve kültürel alanda geniş anlatım olanaklarıyla birlikte, birçok yaşanmışlıkların yazıya dökülmesiyle insanlara bilgi ve deneyim katan sanat etkinliğidir.




Kitap yazma ve yayımlama konusunda aileniz fikirlerinizi destekliyor mu? 


  -  Elbette.Aile her yaşta her yaşam koşulunda insanın moral ve motivasyonunu tetikliyor veya baskılıyor.Bu konuda kendimi şanslı görüyorum.


Ailenizde sizin gibi yazar, şair, sanatçı ve eğitimciler var mı?


  -  Kalemi güçlü olan,sesiyle sözüyle saza hayat veren akrabalarım var.Bozkır çocuğu olmak bu galiba ağaç olmayan yerde ormanın tasvirini dillendirmek.Deniz olmayan yerde, okyanusun sesini nefesini anlatmak  muhteşem bir hayal gücü ve ifade edebilme yeteneğidir.Ne mutlu ki bu ilhamdan bende nasibimi almışım.




En çok etkilendiğiniz ve bizlere önerebileceğiniz  kitaplar hangileridir?


  -  Şu an aklımda olanları aktarmak isterim

Reşat Nuri Gültekin Çalıkuşu romanı.Henüz ilkokul 3.sınıftayken dış dünyalara zihin kapımı açan ilk okuduğum kitaptır.Bir Anadolu hikayesi.Bir türk kadınının öyküsü. 

Bana özgürlüğün ne kadarda önemli ayrıcalıklı nesiller boyu en üst seviye konum ve idrakla kalması ve devam ettirilmesi gereken sonsuz kere sonsuz değerde olduğunu daha iyi anlatan, Khaled Hosseini nin hayatımda iz bırakan iki eseri "Uçurtma Avcısı" ve "Bin Muhteşem Güneş"kurgu olduğu söyleniyor fakat, Afganistanın sessiz çığlıklarını, en çokta çocukların ve kadınların nasıl bir yaşam sürdürmeye çalıştıklarını, sefaleti, yokluğu ve acıyı ve Afganistan gerçeklerini gözler önüne sermektedir. Ne mutlu ki biz demokrasi ülkesiyiz.Kıymetini bilmeliyiz.


Bir diğeri  "Gılgamış Destanı" Sümerlerin Kahramanı Gılgamışın ölümsüzlük ve bilginin peşinden gidişinin sürükleyici öyküsü ve Enküdüyle olan bağı, arkadaşlık vurgusu beni çok etkiledi. Aynı zamanda tarihe ışık tutup dünyanın en eski yazılı tabletler arasında olması heyecan verici.

.


Hatırladığınız ilk şiir anınız neydi?


  -  İlkokul yıllarımda İstiklal Marşımızı okuyup ezberlediğimde, içimde vatan aşkı memleket ve millet  sevdası kat be kat büyümüştü.O yıllarda bir kahramanlık şiiri yazmıştım.


Sözcüklerle yakın bir ilişkiniz olduğunu ne zaman keşfettiniz ?


  -  İlkokul üçüncü sınıfta Çalıkuşu romanını okurken, oradaki baş karaktere  mecazi bir kelime kullanılmıştı. "Gülbeşeker",betimleme, benzetme, sevilen değer verilen obje kişi eşya başka bir gözle, başka bir sözle  daha vurgulu dillendiriliyordu. Ben bunu içimde çoğalttım mana verdim. Kelimeler ürettim, cümleler yazdım. Ve yazmanın peşinden o gün bu gündür gidiyorum.


Kitabınızın çıkmış olması hayatınızı nasıl etkiledi?


  -  Yıllardır yakın çevreme yazdıklarım okuyup, paylaşırdım.Ayrıca kitap çıkardığımda daha geniş kitlelere hitab edebilmek beni çok heyecanlandırdı ve mutlu oldum.


  -  Kimsenin okumayacağını bilseniz yine de yazar mısınız 


Şiir mi şende hayat buluyor yoksa sen siirlerde mi kendini buluyorsun.


  -  Kendi duygu durumum dışında çevremdeki kisilerden yaşanan veya yaşanmış olaylardan etkilenerek bunları şiirlerimde  hayat veriyorum.Bu durumda bende şiirlerimde kendimi buluyorum.




Seni şiire yönelten nedir. Arayış mı, tasvir mi yoksa hayatı şiirle mi tanımlayıp ifa ediyorsun 


  -  Şiir yazmak doğuştan gelen bir yetenektir.Şiirlerimde çevremde yaşanan olaylardan ve kişilerden de etkilenerek de yazıyorum.Hayatı şiirlerimle tanımlıyorum.



Şiirde akımınızı, uslubunuzu nasıl tanımlarsınız diye sorsam?  


  -  Sosyo kültürel yaşamın içindeki her duygu durumu kağıda döküyorum. Benim icin yazmak bir tutku.


Sevgili Seval Hanım degerli vaktinizi bize ayırdığınız için teşekkür ederim.

Umarım ilerleyen süreçte siz,  şiire değer katmaya devam edersiniz ve  biz okurlarınızda,  sizin şiirlerinizde hayatın, yaşamın farkındalığını görüp hissederek büyük keyifle okumaya devam ederiz.

  

Seval Kaya Sevinç Şiirlerinden bir bölüm

NEVŞEHİR 


Nevşehir, memleketim

Gözyaşım sevincim, kederim

Bazen sonsuz heyecan

Bazende Yaşayamadığım  hayallerim

Bazen bir selamın yeter 

Bazen yüreğime sığmaz hasretin 


Ne kadar uzak olsamda 

Ben senden bir hareyim

Acıma bal olursun kimi zaman

Tadın ağusunda erzaktır inan

Ekmeğime katık olursun ne güzel ikram

Koluma kanatsı dizime derman 


Sevdalar yaşanır sevdalar biter

Kimi gün bir bebek doğar,

Kimileri dünyayla bağları kopar

Bir ezan sesiyle gelir bir sela sesiyle gider

Hüzne neşeyi sevince kederi zerkeder  


Yağmur sonrası toprak buğusu memleketim

Fırından yeni çıkmış ekmek kokusu  memleketim

Benim memleketime bozkır derler

Oysaki benim yüreğimde sonsuz çam ormanları 

Bitip tükenmeyen Çağlayan ırmakları 

Dağı denizi, sonsuz mavisi 

Ve aşkın ebedisi, sevdanın hudutsuzu

Ve ben bu hasretin, mahcup çocuğu

Memleketim, memleketim…

Kimine bozkır, bana göre hayat, can,

Nefesim memleketim 

    BABAMA

 Bir ömrün vedasıydı gidişin, 

Gözlerimde ayrılığın sonsuz çaresizliği,

 Duygularım her hâliyle yoğruldu bugün…

 Hüznümün hazanında yaprak döker şu gönlüm,


 Andan mıdır bu zulüm,yoksa zamandan mıdır?

 Zaman çare değil alışmak mıdır?

 Alışılmış çaresizlik…

 Bu gönül parya mıdır?


 Herkesin acısı kendine ağır,

 İster şen olasın istersen bağır çağır,

 Çektiğin bu çile ruhunun yarasıdır,

 Kavrulan yüreğinin sadakasıdır.


Bulut nemli ay karanlık bu gece,

Bir hüzzam kalbi yorar,fikrim derin dehlizde, 

Gül kurusu, gün kurusu umudum.

Umudum Araf ’ta, umudum yorgun,umudum hüzün, 


Sen de bu hüznü tanıyorsun,

 Dokunsalar ağlarsın biliyorsun.

 Bir derya, bir deniz sanki uçsuz bucaksız,

 Kavuşmak mahşere kaldı, sevinçler ihtişamsız.

 

Mavi gözlerin bende,

Sevgimi sevginin içine döküyorum, 

Sana hasret, sana hürmet, 

Sana selam yolluyorum.


ARYA’YA VEDA

 Bir mısra, bir cümle, belki de kitap olursun ruhumun kaleminde.

 Gözlerinde yağmur, buğulu bugün, sanki gelincik tarlası

 Dudakların bükülmüş kızılcık kırmızı.

 Kıblemde beliren yüzüne hatıralarım yansıyor,

 Her renkten, her dilden üzüldüm sana, 

Eski bir hikâyenin cenazesini yıkıyorum, 

Kokunu savuruyor bu şehrin sokakları,

 Senden kalan ezgiler dolanıyor dilime,

 Hangi ırmak ters akar ki döner hayat geriye?

 Bana bıraktığın hüznün izinden öpüyorum, 

Musallada feri sönmüş gözünden öpüyorum, 

Arya…

 

            BENİM

Gül dalıma kurşun değdi, bülbül avazda, 

Hoyrat bir yel eser, şehirler yasta. 

Kalbim eğer sağ çıkarsa bu enkazda,

 Düğün benim, bayram benim, şen benim!


 Sürçülisan ettiysem sesim hazanda,

 Zülfüyâre dokunduysam gönlüm harapta,

 Yüzünü güldürürsem affım fermanda, 

Sevinç benim, neşe benim, haz benim! 


Kalbime yurt olursun, ruhuma yuva,

 Ekmeğime katıksın, suyuma dua,

 Oturursak beraber aynı sofraya,

 Dünya benim, hayat benim, yâr benim!

SEN 

Yağmur, pırlantalarını bırakırken

 Senin tüm renklerine,

 Toprak kokun sarıp sarmalıyor güneşi,

 Sönen köz olsa da gülüşün büyütür ateşi.

 

Gözlerine ışık dolsun, sen gün ışığısın,

 Aşıkların vuslatı sevmelerin zamanısın.

 Yüreğinden bir damla ışık saçar doğaya

 Her zerre katreye vurgun âşıklar sana.

 

Ay utanır ışığından, sözlerin bal damlası,

 Sarı bir gül yaprağında sevimli, çiğ tanesi,

 Bir bakışın hayat verir kurumuş topraklara,

 Işığın can verir sararmış yapraklara.


 Toprağımsın, tohumumsun sen, su gibi aziz,

 Takvimlere sığmaz seninle hikâyemiz.

 Yıldızlar gözlerinde parıldayan elalar,

 Işıklı yüzünle büyülenir mukaddes akşamlar,


 Şifalı ellerinle devadan bir parçasın, 

Sen kırk yıl kadim arkadaş hatırısın,

 Bir kahveye sığmayan vefanın kutsalısın.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı