Mülkiyet Adaletin Temelidir

 

Mülkiyet Adaletin Temelidir


İbrahim Selvi

Kapadokya / Türkiye

01 Mayıs 2023

Mülkiyet olmadan  Adalet dağıtılamaz

Yani, Adalet mülkün temeli değil mülkiyet,  Adaletin temelini oluşturur.


Çünkü, mülkiyet edinmediginiz bir yerde  adalet dağıtmak  için otorite kuramazsınız.

Otorite kurmak için önce mülkiyet edinecek, (Vatan ve devlet) mülkiyet sahibi olacaksınız ki,  onun üzerine Adalet kaidesini  sağlamca bir temel üzerine inşa edebilesiniz .


Toplum ezberci olunca kim ne derse ona inanıyor, öyle olduğunu ifade ediyor.


Birşeyi ne kadar sağlam kaide üzerine koyarsanız kalıcılığı da o kadar uzun ve  sürdürülebilir olur.


Saman aleviyle ısınan,  esen yel ile soğar.

-----------------------


İki gün önçe Karacaşar Kasabası'na ( şimdi Gülşehir   ilçesinin mahallesi oldu)  başsağlığına gittim.


Üçüncü sıra yukardan amcaoğlumun oğlu Fehmi Selvi -43-  tarlasında çalışırken   03 Nisan 2023 günü geçirdiği iş kazası  sonucu  vefat etti, yaşamını yitirdi.


Fehmi Selvi  meslekli, eğitimli insandı, gençti 43 yaşındaydı, evli ve  üç çocuk babasıydı.


Amcaoğlum Abdullah'ın  babası Fehmi amcam  ( Vefat eden torunu  Fehmi'nin dedesi, O'nun ismini vermişler) .

1978'li yıllarda Kasabalı olarak (Karacaşar Kasabası) Gulsehir'den (İlçe) Turabi adında birisinde Gülşehir'in  tarım  sınırları içinde 90 bin mk. tarım arazisi satın aldı..biz çocukluğumuzda ( Fehmi Ağa Gülşehir'de Turabi'nin tarlasını  satın  almış 90 dönüm)  büyüklerimizden konuşulurken duyduk biliyoruz.


Bu satın alma işini  bütünKaracaşar  Kasabası  insanı bilir  Tarlanın,  o tarihlerde satın alındığını aynı zamanda  tüm İlçe insanı da  biliyor.

Çünkü ilçe küçük herkes herkesi tanıyor, geçmişini ceddini biliyor,  kimin nerde nesesi var taşınır taşınmaz, oğlu, kızı gelini herkes birbirini iyi bilip tanıyor halen de öyle ve yaşanılan, alınan, satılan herşey duyulur, konuşulur.

Şimdi bu  mülkiyeti Abdullah Selvi'ye ait olan araziye TOKİ konut yapmak istiyormuş.


Diğer yanda yörede  İlçenin, Kasabanın kara kutusu denilecek insanlar vardır bunlar İlçenin yaşayan tarihçisidirler, her işten, olaydan ve çok geçmiş zamanlardaki yaşanılmışlıklardan izlenim sahibidirler.

Bu insanlar yaşanılmış olayları araştırıp tanıklarından dinlerler hafızalarına kaydederler ve diğer çevresindeki insanlara anlaşılır bir şekilde hikaye ederek  anlatırlar.

Bu anlatılan yaşanılmışlık Anadolu'da eğitim niteliği taşır, yeni nesillere  öğretidir kültürün ta kendisidir. Anadolu'nun belleği böyle bu yolla  oluşur.

Şairler, ozanlar yüzlerce yıl boyunca  bu bellekten beslenirler.


Taralada ölen genç adama dönersek;

Rahmetli Fehmi'nin 

Babası Abdullah Selvi'ye -75-  sordum 


Nedir durum, bu iş  nasıl oldu bu tarlanın hikayesi nedir,  kaza nasıl olmuş dedim.


       Resim: Fehmi Selvi 

Abdullah  " Babam Fehmi Selvi bu tarlayı Gülşehir ahalisi Turabi adındaki şahıstan 1978 yılında satın aldı.

Bu satın alma olayını bütün Gülşehirli bilir, bununla birlikte kendi Kasaba insanım (Karacaşar Kasabası)  da bilmektedir. 


Ve halen bu 90 dönumlük tarla Ailemin zilliyetinde 50 yıldır ekilip dikilmekte, tarım yapılmaktadır ve ekim işi yapılırken de oğlum Fehmi Selvi bu  taralda Traktör ile Mikser arasına sıkışarak iş kazası sonucu  öldü.


Ama geçmiş dönemde şöyle bir olay yaşanmış, ben yurtdışındaydım.

1987 yıllarında tarlamızın olduğu bölgeye Tapu ve Kadostro ekipleri Tapu güncelleme çalışması için gelmişler, gelen Kadostro elamanları rahmetli babam Fehmi Ağaya  (Emmi bize bir rakı al da buraya iyi bir Tapu çıkaralım ) demişler.


Bizim baba Fehmi Ağa'da Hacı,  e ...ne olaçak,  Ağa Kadostro  elamanlarını azarlamış hatta birazda kötü söylemiş.

Sonra elamanlar bizim arazinin ölçümünü iyice yapmışlar.


Arazinin büyük bölümünü hazineye yazmışlar bizim tapulu araziyide  yakınındaki hazine arazisi yönünde kaydırmışlar tarlada  alan değişikliği de  olmuş. 


Tabi biz bu  işi bilmiyoruz,  gelişen yeni Tapu güncelemesi olayından  haberimiz de olmadı.


Gel oldu git oldu ilerleyen yıllarda  ata tarlasına biz varis olduk bizim oğlan Fehmi  yetişti O el tutmaya başladı. 


Derken  ilerleyen süreçte Tapu siçilleri tekrar Tarım İlçe Ofisleriyle paylaşıldı.


Gülşehir İlçe Tarım Ofisi'nden bizim şimdi bir ay önce rahmetli olan oğlum Fehmi'ye 2000 li yıllarda demişler ki, ( Bakın siz bu tarlanın 90 bin mk.olduğunu iddia ediyorsunuz ançak bu tarla 40 bin mk. olduğu bize Tapudan aktarılmış bunu düzeltin). demişler.


Abdullah şimdi  diyor ki;  Ya ben çok önceleri geçtiğimiz yıllarda İzmir'e gittim Konak Meydanında orada küçük bir yapı gördüm, küçük bir konak bu nedir bu meydanda bu yapı niye böyle kalmış diye beni İzmir'i gezdirip tanıtan yakınlarıma sordum, onlarda dediler ki, " Bu yapı eski küçük bir  konak bu konak  bir yunanlınınmış,  Tapusu ona aitmiş Türk Hükümeti Tapuya, mülkiyet dokunulmazlığına hürmeten dokunmamış, yıkmamış, yıkamamış böylece bırakmışlar " dediler.


Bizim tarlanın tapu meselesi gündeme gelince ben de ya İzmir'de böyleyken böyle böyle olmuş tapu mülkiyeti dokunulmazlığı diye birşey varmış benim elimde  kaya gibi tapu var kimse birşey yapamaz dedim, öyle düşündüm, yunanlıdan kalma bir konağa devlet bile dokunamamış dedim öyle  düşünüyordum.


O arada biz bu durumu düzeltmek için elimizdeki orjinal tapu senedini de  işte bu bizim tapumuz diye İlçe Tarım Ofisine  verdik.


İlerleyen süreçte tapunun gercek nushası da İlçe Tarım'dan bize geri dönmedi, alamadık kayboldu.


Amma kazın ayağı öyle değilmiş.

45-50 yıldır ekip diktiğimiz, tarla komşularımız dahil cümle alemin bilip tanık olduğu tapulu,  artı zilliyet tapulu zilliyetimizdeki  arazimize bu günlerde TOKİ  konut yapmak için bizim tarlaya göz dikmiş.


Oğlum Fehmi öldüğü gün tarlada çalışırken Gülşehir'den birileri gelip Fehmi'ye " sen bu araziyi neden ekiyorsun burası hazinenin ve TOKİ konut yapaçak" demişler.


Oğlum 50 yıllık zilliyet edindiğimiz, tapusunu devletten aldığımız tarlada bu konuda çok  sitresli çalışırken dikkatsizlik sonuçu kazanın olmasına kapı aralandı ve kendi toprağımızda tarlamızda oğlum  öldü.


Katil kim, oğlumun sitres olmasına moralinin bizulmasına neden olan olay, muhatap yok, çözüm süreçi meşakatli.


Oraya git, ordan olmaz buraya gel, burada da olmadı ne yapsak...." Türkiye.


------------------

Tapu nedir?

Nedir mülkiyet hakkı ve o hakkı esas kılan Tapu senedi, belgesi?


Birisinin çıkıp bu mülk benimdir demesi.

Yakın, sınır komşularının beldenin ileri gelen bilir kişilerinin bu sözü edilen taşınmazın O insanın iddia ettiği beyanını sözü edilen  taşınmazı onaylaması ( Evet bu toprak, tarla, taşınmaz bu adamındır, atadan kalma ya da şu tarihte bu adam şu kişiden satın aldı işte bu satış senedi gibi belge ve tanıklıklar Tapu senedinin, mülkiyetin  esasını teşkil eder ve burdan da malike,  otorite tarafından  mülkiyet dokunulmazlığı kazandırılmış  olunur.


Devlet de olsanız devletin bir kurumu da olsanız yurttaşın, vatandaşın zilliyet edindiği arazisine çökemez, hak iddia edemezsiniz, bu zalimlik, haksızlık olur.


Güçlü olmanız, devlet olmanız bir olayda sizi haklı kılmaz.

Hukuken, şer-en, örf-en haklıysanız haklısınız ve hakkınız da mevcut otorite tarafında güvence altına alınmıştır.


Otorite, devlet güçünü haksızlıkta , hukuksuzluktan yana asla kullanamaz devlet,  keza oterite  gücünü kendi tarafından güvence altına alınmış değerlerin korunması, yurttaşların arasında vuku bulan ihtilafların giderilmesi yönünde kullanır, bu devlet ve otorite olmanın Anayasasıdır.


Ben bir  yazar, bir gazeteci sorumluluğunda bu yaşanılan talihsizligi yeteneğimce ve bana aktarılan kadarıyla ifade etmeye dile getirmeye kapı araladım.


Bu olayı bana anlatan insan Abdullah  ağbeyim  yaklaşık  75 yaşında belki de  daha da büyük.

O  bir köylü, taşralı  bilip bildiği devletin dileğine, isteğine itaat etmek emredersin demek, otoriteye sadakat göstermek verileni hak helal verilmeyeni hakkı olmayanı,   haram bilmek el etek çekmektir.


Bizim desturumuz bu. "Dini hak devleti mülk, vatanı mukaddes olarak kabul etmek, buna  inanmak"  bu bizim,  Selvi Ailesi'nin desturudur.




Babam rahmetli bilge insan Ali İhsan Selvi  biz daha çocuk yaşındayken kardeşlerime hitaben  dedi ki   " Dinnin ve devletin men ettiği, yasak kıldığı  işin, eylemin  içinde olmayacaksınız,  yapmayacaksınız" dedi.

Bizim desturumuz, Anayasamız bu.


Tarlayı 1978 yılında ilk satın alan Amcam : Fehmi Selvi

Tarlanın ilk Varisi  oğlu Abdullah Selvi

Tarlada çalışırken iş kazası sonucu  ölen Abdullah'ın oğlu

Fehmi Selvi


Olayın gerceklestigi  yer  Nevşehir ilinin  

Gülşehir İlçesinin  Karaçaşar Mahallesi


ibrahim selvi

Kapadokya post

kapadokyapost@gmail.com

anatoliaibrahim.blogspot.com.tr


Köşemi takip etmekten keyif olıyorsanız lütfen yakınlarınıza önermenizi dilerim.


İbrahim Selvi 

 Muşkara gazetesi, Can gazetesi, Kapadokya post'da köşe yazarlığı  yapmaktadır.

İbrahim Selvi yazılarında Türkiye'nin siyasi, sosyal, kültürel gelişimi ve kentleşme gibi konularda araştırmalar yapmakta bu yönlü  haber, yorum ve makaleler yayımlamaktadır. 


 anatoliaibrahim.blogpost.com blog adresinde  yazılarını yayımlamaktadır. 

Ayrıca,  bireysel sorumluluk, kamusal yararlılık,  bireysel iletişim ve yaşadığımız çevreyle olan iletişimimiz gibi sosyal   konulara da yer vermekte  konuşmakta, yazmaktadır.








Yorumlar

  1. Adalet hukuk ile sağlanır ancak hukukun temel kaidesi şahsiyet ve mülkiyet varlikları esas alınarak sağlanır. Bu kavramlar gözetilmeden yapılan hukuk ( yasalar) Adaletin sğlanmasını hakiki manada gerçekleştiremez.
    Peki ne olur? Sağladığımız Adalet hukuka uygun olsada hakkaniyeti, hakkıikatı gozetmekten eksik kalır.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı