Kentsel Göçebelik!

 

Kentsel Göçebelik!

İbrahim Selvi tarafından
anatoliaslv@gmail.com
selviabraham.blogspot.com
İstanbulpost.press

Her nekadar yerleşik yaşama geçmiş olsak da;
Ruhumuzdaki göçebelik devam ediyor.
Hep göcerlik, yayla değiştirmek  yeni otlaklara yelken açmak istiyoruz.

Kentlerimizde  yeni yapılandırdığımız  mahalleleri, yaşam alanlarını 10,15 yıl içinde yaşanılmaz mekanlara dönüştürüyoruz.

Yaşadığımız  muhiti  varoşlaştırıp,  2,3 kat daha fazla para ödeyerek yeni yapılaşan  mahallelere taşınmak durumunda kalıyoruz  ya da taşınmak için fırsat kolluyoruz " hemen ilk fırsatta". Bu durum devlet kültürü içinde aynı.

Ankara'da Bakanlıklar caddesi muhiti olarak bildiğimiz bölgede nerdeyse hiç Bakanlık binası  kalmadı, hepsi Eskişehir yolu üzeri ve  Çukur ambar bölgesine taşındı.

" Konuyla ilintili\ilintisiz- şimdiler de, Ankara'da Savunma Sanayi yatırımları baş gösterdi, bu iyi haber.
Kötüsü, Başkent'in nüfusu 6 milyon ile  bir kent için " yaşanılabilir kent" üst sınır boyutuna çoktan ulaşmış durumda. 

Ançak Başkent'e 100 ila 150 km hatta 60 km. Mesafedeki kentlerin nüfusu komik durumda 100 ila 150 bin arasındayken, bu kentlere hiç bir yatırım yapılmıyor.

Halbuki bu yatırımların bir kısmı bu kentlere yapılsa, Başkent'ten, bu yakın kentlere bir hızlı  Tren hattı çekilse ne muğazzam bir iktisadi lojistik yatırımı kazanılmış olur.... Kent ekonomileri az da olsa dengelenir. "

Belki de bu yeni taşınılan Bakanlık  binalarının çoğu "özel mülkiyet" Bakanlık adına kiralanmış durumda.
Bu duruma haklı gerekcelerimiz olabilir " alan kısıtlığı" ancak, terk edilen binalar ve cevresi kısa zamanda viraneye  dönüşüyor.
Çevrede istenilmeyen  çirkin görüntüler oluşuyor.

Aşağıdaki resim Nevşehir'de tarihi bir kilise. Bir dönem ceza ve tutukevi olarak kullanılmış. Yanlış bilmiyorsam bugünlerde restorasyon yapılıyor diye biliyorum.




Buna benzer il ve ilçelerimizde onlarca tarihi yapı var ve bir çoğuda bakımsız kaderine terk edilmiş durumda.

20 yıl içinde en küçük il ve ilçelerimizde 3,5 kez kamu binası değişikliği yapıldığına tanığım.

Yine, Nevşehir   Belediye binası varken bir yenisi yapıldı ançak, Rasim Arı Belediye'yi  yeni binaya taşımadı ve yeni yapılan bina ile kamunun başka bir binası arasında değişim yapıldı.

Kapadokya \Gülşehir'de en az 50 yıllık Türkiye’nin en güzel sağlık ocağı binası,  ilçeye küçük bir hastane yapımı amacıyla başka yere taşındı.
Bu yapılanlar sadece bina değiştirmek, muhit değiştirmekle kalmıyor insanlarda oluşan anıları  toplumsal hafızayı da siliyor.

Büyük kentlerde ve onun küçüğü şehirlerimizde onlarca kamu binası yenileriyle değişiyor, bir çok eski bina atıl durumda kaderine terkediliyor.

Eğer eski kamu binasının  arazisi kentin odak noktasında ve arazi olarak çok değerliyse, bu konuya  hiç girmeyelim çünkü, araya rant giriyor "AVM" ve hiç kimse sorgulamak gibi bir eylemin içine girme cesareti gösteremiyor. Nokta

Uzatmadan, toplumuzda gelişen bu olumsuz handikaba dikkat çekmek istedim.

Artık yerlişik ruhsal yaşama, rusal olgunluğa erişmeli toplum olarak  köklerimizle varolacağımızı idrak etmeliyiz.

Dip not:

Evet, bir şeyler yapmak ulus olarak bir yerlere varmak istiyoruz, bu doğru.

Başarılı olmamak için hiç bir nedenimiz olamaz ançak, başarılı olmak için de  her şeyin en doğrusunu düşünüp en kalıcı ve sürdürülebilir olanını tercih etmek durumundayız.

Diğer yanda; Türkiye engelenmez bir ivme kuvvetiyle her alanda hayal edemiyeceğimiz ölçüde kalkınıp gelişiyor.
Ve bu gelişme devam edeçek, hangisi hükümet ya da parti olursa olsun bunun tersi düşünülemez, geriye gitme lüksümüz de  yok.

"Karanlık, zifri karanlık bir  Türkiye gören  idrak, nasıl beyaz bir Türkiye taplosu çizecek . "

Bugün iktidarda Ak Parti var, Ak Parti demek Türkiye demek değil, devlet, millet demek değil; yarın seçim olur, millet tercihini dilediği yönde kullanır.

Ak Parti, Türkiye lokomotifinin makinisti ve konpartıman görevlisi, istsyona gelirsin millet der ki,  makinist ve kompartiman görevlileri değişsin, aslolan milletin varlığı  ve devletin bekasıdır.


Hükümetler, şahıslar, liderler bugün var yarın istemeseler de yok olacaklar " insan için henüz ölümsüzlük keşfedilmiş değil" diğer yanda sandık, demokrasi diye bir şey de var.
Bundandır ki, sırf iktidar değişikliği için herşeyi karanlık ve kahredici bir talihsizlik olarak görmek ifade etmek asıl büyük talihsizlik olur.


Unutmayalım ki,  demokrasi barış ve uzlaşı rejimidir.
Eğer bir siyasi parti uzun zaman iktidar olamıyorsa, bu durumu tersine çevirmenin yolu,  iktidar partisinin yönetsel kusurlarını ayyuka çıkartmak değil, kendi politikalarını halka beğendirmek, seçmenin kalbini, güvenini kazanmaktan geçer.


Köşemi okumaktan keyif alıyorsanız lütfen arkadaşlarınıza öneriniz.
Yorumlarınız için eposta adresim anatoliaslv@gmail.com.

Yorumlar

  1. İsmail: okuduğum makalede insanların zihinlerinde ki goceberligini yok etmediği. Devamlı yer değiştirdiğini,Bununda şehir hayatındaki kentsel dönüşümler inin zamanında yapılmaması,İnsanların ilk yapilarindaki yetersizlik onları değişime yönelttiği den zihinzel göçebe başlıyor,iyi yi armaya başlıyor. Devlet binaları ise şehir planlanmasında zamanında iyi bir yer etüt ü yapılmadığından ikinci veya üçüncü binaların veya yolların yapilanmasi türk ekonomisine büyük zarar vermektedir.birde burokratlarda denetleme makinazmasi ya çalışmıyor,çalışıyor isede taraf tutularak İSRAFA yol aciyor . Yazı güzel okunması ve bilgi alınması gereken bir yazı.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı