Siyasi popülist kaygı sendromu
Siyasi popülist kaygı sendromu
29\01\021
Vakit vakit sancılanan karın ağrısı, mide ekşimesi.
Geyik, yok değil, geyik değil de şaka, o da hiç değil..
Siyasi popülist kaygı sendromu olabilir mi? Evet..
MİLİTAN, olmadı, SÖZDE/özde, TEK ADAM.. siyasilerin gündemi mi? siyasetin gündemi mi?
Yoksa bu lugat çağrışımları ülkenin gündemi mi?
Varın siz karar verin.
Geyik mi?
Yoksa şaka mı olduğuna da siz karar verin.
Türkiye’de gerçek gündem!
Ülkenin gündeminde yoksulluk var
Enflasyon ve buna bağlı hayat pahalılığı var
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında MB'nın resmi faiz oranları kabul edilir değil, Tl'nin piyasadaki değer kaybı şaşırtıcı olduğu inkar edilemez.
İşsizlik, yoksulluk ve Pandemi sürecinde kapalı tutulan işletmeler ve bu işletmecilerin üstesinden gelemeyecekleri büyük sorunları var.
Pandemiden kaynaklı olduğu kadar geçmişten de gelen ülkenin kronik iktisadi handikapları çözüme kavuşturulmayı tutarlı hükümet politikalarıyla giderilmeyi beklemekte.
Erdoğan hükümeti;
Pandemi sürecinde işsiz kalan milyonlarca yurttaşımıza ve işletmesi kapanan binlerce işletme sahibine işsizlik ödeneği, kapalı işletmelere kira desteği, vergi ertelemesi vb. benzeri yardımlar ile katkı vermeye çalışdı.
Ançak bu yardımların ne işsiz kalan yurttaşlarımızın ne de esnafımızın yaşamsal taleplerini karşıladığı söylenemez.
Diğer yanda;
Market fiyatlarının engellenilemeyen fiyat artışları tüketiciyi endişelendirmekte!
Ardından gelen mevsimsel kuraklık yurt genelinde üretici sektörü, endüstriyel sanayiciyi ve de tüm tüketicileri kaygılandırmakta.
Hatta, bu yazımı kaleme aldığım saatlerde Hükümet market fiyatlarını üretimden tüketim aşamasına kadar denetleyecek bir “ Erken uyarı sistemi” geliştireceklerini açıkladı.
Erdoğan hükümetinin İktisadi açıdan sürdürülebilir/sürdürülemez borçlanma politikası, mali piyasaların en önemli katkı faktörü.
Şöyle ki;
Finansal Editörler Türkiye’nin son yirmi yıl da beklenenin ötesinde dış borçlanma girişiminde bulunduğunu ifade etmekteler.
Bunun yanında Erdoğan hükümetinin bir de iç piyasayı doyuma ulaştırmak amaçlı gerektiğinin çok üzerinde piyasaya TL arzı sunduğu, bu durumunda enflasyonun temel kaynağı kabul edildiğine yönelik realite var.
Piyasa da TL’nin kağıda dönüşmesinin temel nedeni kabul edilmekte.
Aslında bu ve benzeri problemler Erdoğan hükümeti’nin irtifa kaybettiği anlamına gelmiyor.
Tam aksine, eğer her türlü süreç doğru yönetilir ve gerektiği zamanda güçlü tedbirler ile kararlılık gösterilirse, hükümet için olduğu kadar ülke için de yükselmek için fırsata, enerjiye ve daha mükemmeli yaratmaya yönelik ivmeye dönüştürülebilir.
Yok!
Geçmişte olduğu gibi;
“ melekler, dişi mi, erkek mi?” Gibi ilgisiz tartışmalar...
Vali ve Kaymakamlar Erdoğan hükümetinin militanı mı, değil mi?
İlgili/ilgisiz benzeri konu başlığı ve yeniden tanımlanmayan deyim fakirliği, siyasilerin gündem dışı polemik malzemesi olmakta.
Vali ve Kaymakamlar merkezi hükümetin taşradaki yönetim birimleri.
Her halükarda Vali ve Kaymakamlar, hükümetin direktifleri ve ilgili bakanlıkların genelgeleri doğrultusunda radikal karar uygulayıcılarıdır. Bunun aksi düşünülebilir mi?
Militan: inandığı siyasi, dini ya da sosyal kavramlarda radikal izlenim sergileyerek bu anlamda kararlı gözükmek.
Bir nevi fanatiktik.
Yetkin siyasetin polemik konusu da kaliteli olmalıdır; düşündüren, güldüren, ülkenin siyasi rejimine katkı sağlayıcı nitelik/nicelik arz etmeli değil mi?
Dip not:
Hiç tanışıp konuşma fırsatım olmadığı Ak Partili Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı,
Sağlık gerekçelerini öne sürerek Nevşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettiğini 29/01/021 resmî mail ile öğrenmiş bulunmaktayım.
Süreci takip etmiş ya da konuyla ilgili güvenilir kaynaktan bilgi edinmiş değilim.
Böylelikle Başkan Arı’nın istifasına yönelik yorum yapmam olası değil.
Kendisine ve Nevşehir’e hayırlı olmasını temenni ediyorum, nasibi varsa siyasette yoksa sivil yaşamında başarılar diliyorum.
İstanbulpost köşeyazarı
İbrahim selvi
Yorumlar
Yorum Gönder