Kaplumbağa Vadisi'nden selamlar... Kapadokya\Gülşehir
Kaplumbağa Vadisi'nden selamlar...
Kapadokya\Gülşehir
Dünyanın gündemi Covid-19 pandemisiyle önce sarsıldı, sonra Pandemi güncesine kitlenerek diğer dünya gündemini meşgul eden bir çok şeyi " Terör, içsavaşlar, göçmen sorunları" gibi sümen altı yapmak durumunda kaldı...
Şımarık mağrur kendini beğenmiş ABD ve Birleşik Krallık (BK) pandemiyle önce alay etti, ilerleyen günlerde ciddiye almak durumunda kaldı..
İngiltere Başbakanı Boriss Johnson pozitif olduğunu açıklayarak hastaneye yatmak durumunda kaldı. ( İngiltere'deki diğer enfekte hastalar biz neden hastaneye yatamıyoruz) yönlü protosto ifadeleri İngiltere medyasına yansıdı.
Avrupa'nın diğer gelişmiş olduklarına inandığımız İtalya, İspanya ve Fransa gibi devletlerin Pandemi ve oluşacak benzeri sosyal kriz vakalarına ne kadar hazırlıksız olduklarını altyapılarının beklenenden çok daha zayıf, güçsüz olduğunu şaşkınlıkla öğrenmiş oldular\olduk.
Dünya insanı Covid-19 pandemisi öncesinde de evrensel değerler yaratma yolunda kaplumbağa hızıyla ilerlemekteydi.
Dünyanın gelişmiş ülkeleri, dünyanın geri kalan gelişmemiş çoğrafyasını sürekli suçluyor, bu ülkelerin siyasal rejimlerini, demokrasilerini özürlü bulmakta, dünyanın bu yarısına aralıksız siyasal Pandemi uygulayarak dünyadan\yaşamdan izole etmek gibi çok yönlü siyasi\mali ambargo uygulamaktaydılar.
Koronavirüs, dünyanın gelişmiş yanıyla diğer az gelişmiş kalan çoğrafyasını birleştirdi ve aynı “ Covid-19” Pandemisinin izalasyonununa mağruz bıraktı, adeta kader birliği yapmak gibi yeni bir durum kendini gösterdi.
Taraflar birbirini suçlamaktan karşı tarafı özürlü bulacak politikalar geliştirmekten yoksun kaldı, bunun yerine deyim yerindeyse “herkes kendi başının derdine düştü” dünya bütün varlığıyla salgını etkisizleştirmek uğraşısına yöneldi. ..
Diğer yanda; Covid—19 bir şey daha yaptı “insanların direncini kırarken” Ulusların zaaflarını da açığa çıkarttı, mağrur, gururlu ve kibir abidesi durumunda olan devletlerin egolarını yerle bir etmekle kalmayıp, acizliklerini itiraf etmek durumunda bıraktı.
Dünyanın en zengin ülkelerinin toplumun bütün kesimlerini etkileyen “sınıf gözetmeksizin” olağandışılığa hiç de hazırlıklı olmadıklarını..
İnsan hakları özgürlük ve demokrasi ve tekneloji ihraç eden Ulusların bu demogofide hiç de gelişmemiş oldukları açığa çıktı..
Birleşik Devletler'de 20 milyon insanın sağlık güvencesinde yoksun olduğu gerceği ve mevcut sağlık altyapılarının beklenenden çok daha yetersiz olması ve hastanelerin asgari telep ettikleri sağlık gereçlerinin karşılanamayışı, dünyada en az Covid-19 pandemisi kadar şaşkınlık yarattı.
Keza Avrupa’nında bundan kalır yanı olmadığı, buna paralel;
Özellikle İtalya, İspanya ve Fransa’nın pandemi karşısındaki çaresizliği İngiltere’in pandemiyi olan duyarsızlığı düşündürücü olmakla birlikte " Bu ülkelerin dünyanın geri kalan yarısına insan hakları, demokrasi ve sosyal devlet demogojisi adına ders vermek " amaçlı uyguladıkları Askeri operasyonlar başta olmak üzere bir çok siyasi\mali Pandemiye mağruz bıraktıkları gerçeği " affedilmez ironi" tarihe not düşülecek vaka niteliğinde.
Bunun yanında;
Türkiye gelişen pandemi süreçinde olumlu yönlü fark yaratmakla kalmayıp, gelişmiş Batı'ya" İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya başta olmak üzere dünyanın bir çok bölgesine hibe niteliğinde Koronavirüsle mücadele kapsamında sağlık gereçleri yardımında bulundu.
Türkiye, Pandemi sürecinde kendi test cihazını geliştirdi.
Ve bu süreçte Türkiye’nin, kendi aşısınıda geliştireceğine inanıyorum.
Diğer yakada, Çin'de Pandemi süreçinde sıradışı fark yarattı, çok kısa bir sürede salgını kontrol altına alarak asgari kayıplarla süreci izlemeye aldı.
Cin, bir hafta gibi kısa bir sürede koronavirüsün tedavisine yönelik hastane yapmayı başardı.
İran diğer geleneksel politikalarında olduğu gibi Pandemi de de sinıfta kaldı..
Gelişmiş Batı, sınıfta kalmakla kalmayıp, bütün inandırıcılığını ve öz güvenini kaybetti...
Dünya Koronavirüs öncesi ve sonrası diye büyük bir değişim yaşar mı diye soracak olursak bunu da beyleyip görmek lazım diye düşünüyorum...
Şu da var ki;
Dünya hep büyük trajedilerden sonra bir gelişme kaydeder diye biliyorduk " Birleşmiş milletler, İnsan hakları Sözleşmesi, Dünya Aförgütü, Venedik Sözleşmesi, Kopenak Kraterleri" ve böyle...
Ancak bunun böyle olmadığını da koronavirüs pandemisi açığa çıkardı...
Dünyanın umut bağlayıp olmak istediği Batı tarzı devlet ve toplum modelinin ne kadar göstermelik ve içinin boş olduğu gerçeğini;
Pandemi güncesiyle, bunun hiç de öyle olmadığını öğrenmiş olduk..
( Pandemi konusunda eleştirel yaklaştığımız Batı'nın bu zaafı, Doğu toplumlarında yaşanılan despotizmi ve devlet varlıklarının sömürülmesi gerçeğini) ortadan kaldırmayacağınıda ifade etmek durumundayım.
Bu durum aynı zamanda Batı toplumlarının Doğu toplumu üzerindeki yarattıkları baskın toplum\birey karakter üstünlüğünün de ana politikasını yaratıyor. " Devlet üzerindeki aile hanedanlıkları ve devlet gelirlerinin bu çevrelerce gasb edilmesi "
Yani, geçtiğimiz 19 ve 20 yy. dünya savaşlarının yarattığı trajedi sonrasında dünyada gelişme gösteren özgürlükler, sosyal haklar, bireyin hukuk yönlü özgürlüklerinin güvence altına alınması gibi modern toplum yaratılmasına yönelik bir çok kazanılmış kabul edilen kavramların " özünde yine güç odaklarına ve çıkar çevrelerine, seçkinlere yönelik" kazanımlar, yararlılıklar olduğu gerçeğiyle yüzleşmek gibi sorgulanması gereken traji sosyolojik bir durumda açığa çıkmış oldu.
Bunun yanında sıradan insanların, halkın, alt sınıfların " sokakta, bakım yurtlarında ölüp gitmek" gerçeğiyle dünya insanı yüzleşmek durumunda da kalmış olacak...
İbrahim selvi
Kapadokya Post yazarı Kapadokyapost.press
Yorumlar
Yorum Gönder