Zirve - Doruk

Zirve-Doruk
Duyuları zirveye taşımak ve doruklar da yaşamak..

Birey, toplum ve millet olarak duyu ve düşüncelerimizi, inanç atfettiğimiz değerlerimizi ivedilikle zirveye taşıyor, zirvede yaşamak, yaşatmak istiyoruz. 

Çoğu zaman olmasa da sıklıkla öfkemizi de zirveye taşıyor, önümüze çıkan engeli ortadan kaldırma içgüdümüzü, sürekli canlı tutuyoruz.  




Toplumsal duyarlılık gösterecek, tepkisel davranışımızın önünde devlet, din, diyanet gibi hassas kurum ve değerler olduğunda tepkimizi ya dondurup  o, sinir uçlarımızı hissizleştiriyoruz ya da tarafgirlik, aidiyet duygusu adına haksızlık da olsa kabullenip sineye çekiyoruz. 


Toplum olarak öz eleştirel yaklaşımlardan kaçınıyor, bireysel olarakta  hatalarımızdan ders çıkarmasını bilmiyoruz. 

Millet olarak  iktisat, ekonomi ve hukuk, demokratik kültürümüz ve geçmişimiz çok köksüz, temelsiz. 
Bu üç kavramda da gelişmiş toplumlara göre çok gerilerdeyiz. 

Ekonomide, ticarette en tepedeki şirketlerimizin deneyimi, olması gerektiğinin çok daha gerisinde. Türkiye’nin devlet ekonomisindeki yüzyılları kapsayan istikrarsızlığı, özel müteşebbis  için de geçerli. 
Bunun yanında, millet ve devlet olarak  sıkı para politikası, tasarruf anlamında  kayda değer politikalara geçmişte de günümüzde de değinilmiş değil. 

Sonuç olarak : daha çok çalışıp, daha çok üretip, daha çok ihracat yapmalı ve yerli üretime ağırlık vermeliyiz..

TEKRAR İSTANBUL. !!

Neden tekrar istanbul sorusuna verilecek tek ve değişmeyecek yanıtı  var. 

Yetişkin insanın geriye dönük çocukça davranış sergilemesi gibi..

Geçmiş yıllar da demokrasimizin emeklediği yıllar da yapılan demokratik ve hukuk alanında ki hataların tekrarlanması.. yönlü girişimler.

Geçmiş yıllar da yapılan demokratik ihlaller hoş görülebilir, istibdat yönetiminde meşrutiyete, demokrasiye geçişin öngörülemeyen deneyimleri, hataları diyelim..

Demokratik kültürümüzün bu günlerde geçmişe yönelik yaptığı, yapacağı hata hoş karşılanamaz..karşılanmamalı..

Bu günün genç insanına, hukuk öğrenimi gören/görecek adalet savunucularına,  hukuk profesörleri,  bu durumu nasıl izah edip özgüven aşılayacaklar..düşünmek gerekmez mi? 

Partizanca yapılan eylemlerin  gelişimi ve sonucu da milletin değerleri istikametinde olamayacağı aşikar..

Sonra, demokrasi demek sandık demekle  demokrasiyi  sığ duruma düşürmekte, demokratik kültürümüzün köksüzlüğünü ortaya koymaktadır. 

Hangisi, despotik diktatörlükte sandık yok, hepsinde de sandık var, vardı.
Ancak, sandığa bağlı sandıktan başka, hukuk, bireysel hak ve özgürlükler, kuvvetler ayrılığı, basın ve yayım özgürlüğü, mizansen, ifade ve sanatsal özgürlükler ve buna bağlı hiç birşey yoktu. 

Yani sandık demek demokrasi demek değildir. Sadıkla gelen sandıkla gider demek demokrasiye olan bağlılık demek değildir, istifa diye bir kavram da, yukarıdaki  demokrasinin vazgeçilmezleri içinde yer almaktadır..
•••

Zirve-doruk noktasında, sinir uçlarımızı sükunete davet etmeliyiz. İnancımız da bu yönlü salık verir. “ Her şeyin aşırısından kaçınınız.”
•••

YİNE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ

Bir de  Milli eğitim de sistem yine değişmiş, her zaman olduğu gibi..
Her sistem değişikliği başarıyı aşağıya çekmenin dışında başka işe yaradı mı bilmiyorum. Çünkü PISA sonuçları öyle söylüyor. 

Eğer üründe farklılık yapacaksanız, makinaları, kalıpları değiştirmenin farkı fiziki olarak sağlanabilir. 

Kalitede değişiklik yapacaksanız, malzemenin kimyasını değiştireceksiniz..

“ Bu arada unutmadan. Nevşehir Milli eğitim camiasını  Türkiye genel başarı seviyesinden dolayı kutluyor, tebrik ediyorum. 2018 LGS Başarı seviyesi hiç fena değil 361.38“ 
Eğer aileler de biraz katkı sağlarsa ki Nevşehir, Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin olduğu konuma yükselir.

Öğrencinin kimyasına yönelik değişim öğrencinin, bilgiye olan talebini artırmak, bilginin önemine yönelik inanç ve ideanın   kazandırılmasını sağlamakla elde edinilecektir. 

Tabi ki, sistem değişikliği de gerekli ançak , öğrencinin karakterine yönelik değişim sağlanmadığı sürece, fiziki değişiklikler, yapay kalacaktır, beklenilen sonuç alınamayacaktır. 

Bu arada, ekonomik gelişmişlikle, toplumun kültürel gelişimi doğrusal yönlü hareket etmekte.. 




 Attachment.png

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı