Kör Nokta



KÖR NOKTA

İnsan, kendi içinde yaşadığı  içsel  düşün dünyası  ve onu çevreleyen dış dünyasının aydınlığına inanır. 




Her zaman  kendisine  daha çok aydınlık alan yaratmak ya da aydınlanmış mekana geçmek ister. 

İnsan  kör noktada da olsa, kendini aydınlık alanda olduğuna " doğru yerde durduğuna" inandırır.  
Ve insan,  bu ve çoğu fikri, inanc yönlü  yaşam tercihleri anlamında  en büyük    " değiştirilemez "   yanılgıyı  kendisine  atfeder. 

Aynı insan, yaşamın  kör noktalarının  olabileceğinin de farkındadır. 

Ve insan, karşı alanı, çoğu zaman kör nokta olarak tanımlar...


Ancak, aydınlığında kör noktanın da tanımı  insanın  bilinç seviyesi, kültür ve eğitim düzeyine edindiği ilkelere  göre değişkenlik gösterir. 

Aslında insan hep kör noktadadır ve aydınlandığını hissettiği mekan insanın  yeni edindiği kör noktadır. 

Ve insan için,  yaşamın sürdürülebilir olduğu sürece kör ve aydınlık nokta arayışı devam edecektir. 

Bu konuyu şöyle de tanımlayıp   açıklık kazandırabiliriz. Tanrı’ya inanan insanlar için aydınlanılmış alan, yine yerlerin ve göklerin Rabbi olan Allah’ın  nurudur..

Materyalist aklı ve bilimi rehber edinen insanlar için aydınlık,  akılcılıktır, bilimdir..

Diğer yanda Tanrı’ya inanan insan da aklı ve bilimi rehber edinir,   Tanrı inancı da bunu emreder. 
Akıl ve bilim değişmez kavramlar değildir, her ikisi de, kör nokta değişiminin uğraşısını  verir. 

Toplumsal yaşamın içinde ferdi kör noktalar olduğu gibi, siyasi, politik ve devlet politikalarının da kör noktası vardır. 

Fizik bilimcileri uzayın kör noktası Karadelikleri biraz daha aydınlattılar. Karadeliklerin,  gezegenleri içine  çekekebilecek çok büyük  kütleler  olduklarını açıkladılar..

Türkiye, 
yarattığı kör noktaların oluşturduğu karadeliklerin çekim güçünden çıkmaya zorlanırken, çevremizdeki gelişmiş toplumlar uzaydaki Karadeliklerin resmini çekip, tanımlamaya çalışıyor..

- Türkiye’nin bazı toplumsal kör noktaları;
- Kamu kurum isimlerinin önüne T.C yazalım mı, yazmayalım mı ?

- Partizanlık ve popülist politikalar

- Toplumsal linç girişimine, haklılık gerekçesi kazandırma uğraşısı 
- Hukuku partizanlaştırmak 

- Toplumsal ayrışmayı kutuplaşmayı  partizanlık adına körükledikten sonra, büyük ittifak çağrısı yapmak. ..

- Ön yargı ve tarafgirliğin her şeyin üzerinde tutulması..
- Çevre bilinci, bireysel ve sosyal sorumluluk bilinci kazanmadan vatanperver, milliyetci ya da Cumhuriyetci olmak, abük.

Bugünün aydınlık alanı yarının kör noktasıdır. 
Kendimizi değiştirmeden çevremizi değiştirmek kalıcılık sağlamaz, bir süre sonra değiştirdiğimiz çevre kendimize dönüşecektir. 
Tıpkı yaşadığımız kentler gibi...... 

Tanımlayabildiğim aydınlık nokta, insanın durduğu çevre, alan ya da aidiyet, mevki değil insanın kabul edilebilir taktir edilen eylemleri ve bu yönlü uğraşısıdır...... 

KABİN ANEKTODU

Kuzenim Kabin Amiri.  
En güzel yolculuk insandan insana.  Eğer tatile çıkıyorsanız, kendinize zaman ayıracaksanız,  seyahat ettiğiniz yurtlarda insanlarla selamlaşın, onların yaşanılmış öykülerini paylaşın. İnsanı her koşulda sevin, çevrenizde tasvip etmediğiniz davranışları cezalandırmaya  yönelmeyin...

Kuzenim, mesleki yaşamında bir anektodunu paylaştı..
Kısaca anlatayım. 
Eksik  kör noktayı siz tamamlayın..
Kabinin kapısı kapatılıp,  uçağın hareket izni alındığı esnada,  İran asıllı yolcu kalp krizi geçirir. Yolcular  arasında  iki hekim müdahale eder. 

Yer hizmetleri sağlık ekibi 45 dakika geçikir. 
Çok da ilgisizlerdir. Yolcu hekimler uçuşlarını iptal edip hastayla kalmak isterler. Alan sağlık hizmetlerinin ilgisizliğini farkeden İranlı hasta, boynunu büküp  “ beni bunlara mı bırakıyorsunuz “ der..

•••

İşini iyi yapan insana verilecek ödül, başarısını takdir  etmek ve ödüllendirmektir. 
Diğer yanda işini iyi yapan insana verilecek saygınlıktan daha büyük 
ödül de olamaz..

•••

Belediye Başkanlık yarışında kazanamayan aday, kazanan adayı tebrik etti ve kazanan adaya "  hep yanında  olacağını, memlekete yapabileceğim bir katkı olması durumunda,  her zaman  Başkan’ın ilgisine açık olduğunu" ifade  etti.
 
Bu durum harika bir  iletişim lisanı olduğu gibi demokratik insan, toplum olmanın da  gereğidir diye düşünüyorum. 

Bu demek oluyor ki;  

Türk demokrasisi- insanımız, demokratik toplum olma yolunda azımsanmayacak mesafe kaydetmiş.. demokrasinin kıritik eşiğini aşmışız..
Tebrikler  Türkiye...

•••

Kapadokya yöresi, bölge için hayati önem arz eden bir STK kuruluşuna daha kavuştu..

Gülşehir Turizim ve  Doğal  Kültürel Varlıkları  Koruma  Derneği

Derneğin kurucu Başkanı  Arkolog Mustafa Bonçukcu’yu tebrik eder, başarılar dilerim..





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Belediye Başkanı Erol Ünlüsoy

Araştırmacı Yazar İbrahim Selvi ile Röportaj Röportaj : Asude Can

HDP-YSP ya da Kandil'in siyasi uzantısı